Edit Content
KURUMSAL
FAALİYET ALANLARI
MEDYA

Zina Nedeniyle Boşanma Davası ve Şartları 2025

II. ÇEKİŞMELİ BOŞANMA SEBEPLERİ

II. 1. ZİNA SEBEBİYLE BOŞANMA DAVASI

          Cinsel sadakate aykırılığı ifade eden zina, mutlak ve kanunda düzenlenen bir boşanma sebebidir. Zina, evlilik dışı cinsel birlikteliği ifade eder ve hukukumuza TCK’da suç olarak düzenlenmemiştir. Zina sadece özel bir boşanma sebebidir.

“4721 sayılı Türk Medeni Kanunu

          I. Zina

          Madde 161- Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.

          Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

          Affeden tarafın dava hakkı yoktur.”

Koşulları

          a) Zinanın gerçekleştiği tarihte eşler arasında resmi nikahla yapılmış ve hukuken geçerli bir evlilik söz konusu olmalıdır.

b) Zina olarak kabul edilebilecek cinsel sadakate aykırı eylem boşanma davası açılan eş tarafından yapılmış olmalıdır. Zina, kadın veya erkeğin evlilik birliği devam ederken isteyerek başka bir kadın veya erkekle cinsel ilişki kurmasıdır. Zina, hem erkek hem de kadın için geçerli olan ve tek bir sefer gerçekleşmesi yeterli bir boşanma sebebi teşkil eden bir fiildir. Zina yapılan kişinin evli veya bekar ya da hayat kadını gibi bir kişi olması önem arz etmez. Önemli olan cinsel sadakate aykırı zina eyleminin bir kusur olarak davası eş tarafından işlenmiş olmasıdır.

c) Zina yapan eş, cinsel eylemi isteyerek ve kendi iradesi ile gerçekleştirmiş olmalıdır.

d) Zina yapan eşi diğer eş affetmemiş olmalıdır. TMK Md. 161/3 gereğince affeden eşin dava hakkı yoktur. Affetme örtülü veya açık bir irade beyanı ile olabilir. Zinayı bilen ve öğrenen eşin hiçbir şey olmamış gibi evliliğini devam ettirmesi zımni bir aftır.

Zina Sayılan Fiiller

Zina, cinsel tatmin amacıyla erkekle kadının doğal veya anal yoldan birleşmiş olmalarını ya da cinsel tatmin amacıyla duhul olmasa dahi sevişmenin gerçekleşmiş olmasını ifade eder.

Kadın ve erkeğin evli olmadan birleşme amaçlı olmasa dahi cinsel tatmin için yaptıkları cinsel eylemlerin de zina kabul edilmesi gerektiği düşünülmektedir.

          Zina Sayılmayan Fiiller

Teşebbüs aşamasında kalan ve henüz gerçekleşmemiş olan “zina girişimlerini” bir boşanma sebebi olarak “zina” başlığı altında kabul etmek mümkün değildir.

Flört etmek, cinsel tatmin amacıyla öpüşmek, koklaşmak, karşılıklı cinsel yazışmalar ve gönderimler yapmak, birlikte seyahat etmek, el ele kamuya açık alanda dolaşmak gibi eylemler zinanın varlığına dair karine teşkil etse de eylem olarak “zina” olarak kabul edilmeyen iki cins arasındaki cinsel davranışlardır.

Aynı cinsten kişilerin cinsel tatmine yönelik davranışlarının da literatürde zina olarak kabul edilmemesi gerektiği ifade edilmektedir. Bu davranışlar haysiyetsiz hayat sürme kapsamında incelenmesi gereken cinsel olgulardır. Diğer yandan hayvanla cinsel tatmin sağlamak ya da kişinin kendisini tatmine yönelik eylemleri (vibratör kullanmak, cinsel oyuncaklar vb.) de zina kabul edilmemektedir.

          Zinanın Varlığını Gösteren Olgular

Zina kesin olarak cinsel birlikteliğin gerçekleştiği ile ortaya konulabilir ya da bu yönde kanıtlar var olmalıdır. Yargıtay, kuvvetli emarelerin varlığını zinanın ispatında yeterli kabul etmiştir. Belirli olgular zinaya dair haller kabul edilir:

* Başkasıyla birlikte yaşama ve aynı konutu paylaşma,

* Başka bir kadın veya erkekle eşin uygunsuz fotoğraflarının varlığı ve aralarında cinsel mahremiyet kalmamış olması,

* Otelde birlikte aynı odada kalmak, birlikte seyahat etmek/tatile gitmek ve kişiyi sosyal ortamlarda eş olarak tanıtmak,

* Müşterek konuta kadın veya erkeğin, eşinin rızası dışında ve makul bir gerekçe olmadan karşı cinsi alması,

*Evden çıkıp giderek karşı cinse ait birinin evinde konaklamak.

          Zina Sebebiyle Boşanma Davasının Açılması

Zina sebebine dayalı açılan davada kusurlu olan ve zina eden eş Davalı iken Davacı davayı ikame eden eştir. Dava, eşlerden birinin yerleşim yerinde veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yerdeki Aile Mahkemesinde açılmalıdır.

Açılan boşanma davası maktu vekalet ücretine tabidir ve yine maddi ve manevi tazminat talebine bağlı olmaksızın maktu harç ödenir.

          Kararlar

          *“…Medeni Kanunun 129. maddesi ile zina eylemindeki eşlerin biri birine karşı sadakat mükellefiyetlerini bozan ahlaki yapı, boşanma sebebi kabul edilmiştir. Boşanma nedeni olarak ceza hukuku çerçevesinde tamamlanmış bir zinanın varlığı ve kanıtlanması amaçlamamıştır. Büyük bir gizlilik içinde oluşması doğal olan zina fiilinin tam bir görgüye dayanarak kanıtlanması pek nadir olmaktadır. Zina olayının varlığı bazı ipuçları, tavır ve davranışlardan çıkarılacak karinelerle kabul edilmelidir. Bu itibarla, zina için gerekli ortama girilmiş ancak elde olmayan nedenlerle eylemin tamamlanamamış olması, bir başka anlatımla eylemin eksik kalkışma derecesinde kalması da zina sebebiyle boşanma için yeterlidir…” (Y2.HD, 20.09.1976 T., 5323/6399 E.K., Ersöz, s. 52, dn.238)

          *“…Dava, münhasıran Türk Medeni Kanununun 161. maddesine dayanan zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebidir. Buna göre, dava hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer (TMK.md.161/2). Davacı kocanın, eşinin bir başka erkekle zina ettiğini Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/304 esas, 2010/134 karar sayılı dosyasının 15.09.2009 tarihli duruşmasında öğrendiği, zina nedeniyle boşanma davasını 01.04.2010 tarihinde açtığı, bu durumda davanın yasada öngölen altı aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davasına münhasıran zina sebebine (TMK.m.161) dayalı olarak açıldığı konusunda bir çekişme de bulunmamaktadır. Durum böyley- ken, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerekirken, yazılı olduğu şekilde boşanma kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.” (Y2.HD, 23/10/2014 T., 2014/19822 E, 2014/20613 K.)

          *“…Davacı kadın tarafından zina (TMK m. 161) hukuki sebebine dayanılarak boşanma isteminde bulunulmuş, mahkemece tarafların zina nedeniyle boşanmalarına karar verilmiştir. Zina olayının mevcut sayılabilmesi için en önemli koşul, “cinsel ilişkinin” varlığının kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış olmasıdır. Davalı erkeğin bir başka kadınla cinsel ilişkiye girdiği kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış değildir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalı erkeğin başka bir kadınla evden çıkarken ve sokakta yürürken görüldüğü anlaşılmakla beraber, evlilik sırasında, bir başka kadınla cinsel birleşmenin gerçekleştiği dosya kapsamı ve tanık beyanlarından anlaşılamamaktadır. Bu nedenle davalı erkeğin bu davranışları zina değil, “güven sarsıcı davranış” niteliğinde olup; Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi gereğince boşanmayı gerektiren kusurlu davranıştır. Bu durumda, zina hukuki sebebine dayanılarak açılmış boşanma davasının reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir.” (Y2.HD, 09/04/2018 T., 2016/15989 E., 2018/4730 K.)

          * …Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalı-karşı davacı (kadın)’ın 16.07.2010 günü ortak konuta erkek aldığı, bu şahsın banyoda yarı çıplak vaziyette gizlenmiş halde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu vakıa mahkemece de sabit kabul edilmiştir. Kadının, yalnızken bir başka erkeği ortak konuta alması ve bu şahsın yarı çıplak vaziyette gizlenirken yakalanması zinanın varlığına delalet eder. Bu bakımdan zina kanıtlanmıştır. Davacı-karşı davalı kocanın boşanma davasının zina sebebiyle kabulü gerekirken, bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” (Y2.HD, 25/06/2013 T., 2012/16833 E., 2013/17864 K.)

Zina (aldatma) sözlük anlamı olarak, evli bir erkek ya da kadının, eşinden başka biriyle kendi isteğiyle kurduğu cinsel ilişki olarak tanımlanmaktadır. Zina (aldatma) nedeniyle boşanma, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Boşanma Sebepleri” başlığı altında düzenlenmiştir.

TMK’nın 161.maddesine göre; “Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zinanın üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

Zina(Aldatma) Nedeniyle Boşanma Davasında Süre Şartı

Zinayla sadakatsizliğe uğrayan eş zinayı öğrendiği tarihten itibaren altı ay içinde boşanma davası açmalıdır. Bu süre içinde dava açılabileceği gibi dava açma hakkı olan eş açık veya zımni olarak zinayı yapan eşi affedebilir. Bu durumda dava hakkı sona erer. Dava açma hakkının azami süresi ise beş yıldır (TMK 161).

Zinada Sayı Şartı Var Mıdır?

Hayır yoktur. Yasak ilişkinin bir kez gerçekleşmesi boşanma için yeterlidir.

Zina özel boşanma sebeplerinden biri olmakla beraber sadakat yükümlülüğüne aykırı bir davranış olduğundan evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına da neden olmaktadır. Bu yüzden bu davada hem özel boşanma nedenine hem de genel boşanma nedenine dayanılabilir.

Zinada İspat Araçları Nelerdir? Hangi Eylemler Zinadır? Zinada İrade Şart Mıdır?

Zinada (aldatmanın) eylemin  gerçekleştiği kesin olmaya yakın delillerle ispatlanmalıdır. Suçüstü ispat çoğu zaman imkânsızdır. Zinanın varlığı her türlü delille ispatlanabilir. İspat yükü davacıdadır. Uygulamada genellikle görüntüye dayalı delillerden zinanın gerçekleştiği sonucuna varılmaktadır. Bu eylem sonucunda çocuk doğduğu taraflardan biri tarafından iddia edilirse kan ve DNA verileri zinayı ispatlamada kullanılabilir. Yine yurtdışında olan kocanın eşinin gebe kalması, zührevi hastalıklara yakalanması, fotoğraflar, düğün yapma, mektuplar, tanık anlatımları, kesinleşmiş hükümlülük kararı, soruşturma evrakı vs. delillere örnek verilebilir.

Livata (eşcinsellik )  ve sevicilik zina değildir.

Eksik kalkışma zina için yeterlidir.  Ceza hukuku anlamında  (yani halk arasında anladığımız manada cinsel ilişkinin birebir ispatı ) tamamlanmış bir zinanın varlığının ispatı aranmaz.

Yaşama karşı ciddi tehdit ile cinsel birleşme zina sayılmayacağı halde mala karşı yapılan tehdidin etkisiyle gerçekleşen cinsel ilişki zina sayılır. İradi olması aranmaktadır. Cebir, tehdit, bayıltma vs. durumlarında veya kadının zorla ırzına geçilmesi durumunda kusur koşulu gerçekleşmediğinden zinaya dayalı boşanma davası açılamayacaktır.

İktidarsızlık, rahimin bulunmaması, cinsel soğukluk, tedavi edilemez bir ağız kokusu, ilgisizlik sonucu değiştirmez. Böyle bir sebep sadakatsizliği meşrulaştırmaz.

Aile ve Boşanma Davalarında uzman kadrosu ile hizmet veren ofisimiz boşanma avukatı olarak her zaman yanınızdadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi çekebilecek makaleler