I. Genel Anlamda Temyiz
Ceza yargılamasında temyiz kanun yolu, açıklanan ilk derece ceza mahkemesi ve sonrasında başvurulan istinaf mahkemesi kararlarının hukuka uygunluk yönüyle incelenmesini amaçlayan bir kanun yoludur.
Temyiz, “ayırma, ayırdetme, seçme” anlamlarına gelir ve mümeyyiz kelimesi de aynı kökten türemiş olup, yapılan yargılamanın bu konuda yetkin bir yargısal merciin incelemesinden geçirilmesi ve adalete uygun bir karar verilmesini amaçlar.
Kanun yolu, davanın taraflarına yerel mahkeme kararının yeniden incelenmesi, kontrol edilmesi ve gerekiyorsa değiştirilmesi için tanınmış bir başvuru yoludur. Verilen kararın hak ve adalet ölçülerine uygun olmama, kararda gözden kaçan bazı noktalar olabileceğe kararın hukuka ve kanuna aykırı olma ihtimaline binaen yapılır. Verilen ceza mahkemesi ve istinaf mahkemesi ceza daireleri kararlarının kanuni kıstaslar doğrultusunda incelenmesini amaçlayan temyiz kanun yolu, ülkemizde bu amaçla oluşturulmuş Yargıtay Ceza Daireleri’nce yapılır.
Usul yönünden verilen bazı kararların hukuki denetimi bakımından da temyiz mercilerine başvuru olanağı tanınmıştır.
II. Temyiz Sebepleri
5271 sayılı CMK’da hangi hallerde temyiz kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. Temyiz dilekçesi veya beyanında gösterilmiş olmasa da aşağıda yazılı hâllerde hukuka kesin aykırılık var sayılır:
a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
b) Hâkimlik görevini yapmaktan kanun gereğince yasaklanmış hâkimin hükme katılması.
c) Geçerli şüphe nedeniyle hakkında ret istemi öne sürülmüş olup da bu istem kabul olunduğu hâlde hâkimin hükme katılması veya bu istemin kanuna aykırı olarak reddedilip hâkimin hükme katılması.
d) Mahkemenin kanuna aykırı olarak davaya bakmaya kendini görevli veya yetkili görmesi.
e) Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken diğer kişilerin yokluğunda duruşma yapılması.
f) Duruşmalı olarak verilen hükümde açıklık kuralının ihlâl edilmesi.
g) Hükmün 230 uncu madde gereğince gerekçeyi içermemesi.
h) Hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmış olması.
i) Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması
III. Temyiz Edilebilecek/Edilemeyecek Kararlar
CMK bazı kararlar veya suçlar bakımından temyiz kanun yoluna başvurulmasını öngörmüştür.
Kural olarak bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin bozma dışında kalan hükümleri temyiz edilebilir.
III.A. Aşağıda sayılan Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyizi mümkün değildir:
a) İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adlî para cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararları,
b) İlk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezalarını artırmayan bölge adliye mahkemesi kararları,
c) Hapis cezasından çevrilen seçenek yaptırımlara ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen; seçenek yaptırımlara ilişkin her türlü kararlar ve istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar,
d) İlk defa bölge adliye mahkemesince verilen ve 272 nci maddenin üçüncü fıkrası kapsamı dışında kalan mahkûmiyet kararları hariç olmak üzere, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adlî para cezalarına ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,
e) Adlî para cezasını gerektiren suçlarda ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere ilişkin her türlü bölge adliye mahkemesi kararları,
f) Sadece eşya veya kazanç müsaderesine veya bunlara yer olmadığına ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları,
g) On yıl veya daha az hapis cezasını veya adlî para cezasını gerektiren suçlardan, ilk derece mahkemesince verilen beraat kararları ile ilgili olarak istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararları,
h) Davanın düşmesine, ceza verilmesine yer olmadığına, güvenlik tedbirine ilişkin ilk derece mahkemesi kararları ile ilgili olarak bölge adliye mahkemesince verilen bu tür kararlar veya istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararlar,
ı) Yukarıdaki bentlerde yer alan sınırlar içinde kalmak koşuluyla aynı hükümde, cezalardan ve kararlardan birden fazlasını içeren bölge adliye mahkemesi kararları.
III.B. Aşağıda sayılan suçlara ilişkin verilen kararlar temyiz edilemeyecek kararlardan olsa dahi CMK Md. 286/3 gereğince temyizi mümkündür:
a)Türk Ceza Kanununda yer alan;
1. Hakaret (madde 125, üçüncü fıkra),
2. Halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit (madde 213),
3. Suç işlemeye tahrik (madde 214),
4. Suçu ve suçluyu övme (madde 215),
5. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama (madde 216),
6. Kanunlara uymamaya tahrik (madde 217),
7. Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma (madde 217/A),
8. Cumhurbaşkanına hakaret (madde 299),
9. Devletin egemenlik alametlerini aşağılama (madde 300),
10. Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama (madde 301),
11. Silâhlı örgüt (madde 314),
12. Halkı askerlikten soğutma (madde 318),
suçları.
b) Terörle Mücadele Kanununun 6 ncı maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası ile 7 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlar.
c) Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 28 inci maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesi ve 32 nci maddesinde yer alan suçlar.
IV. Temyiz İncelemesinde Verilebilecek Kararlar
İlk derece ceza mahkemesinin “hüküm” niteliğindeki kararları aleyhine önce istinaf kanun yoluna gidilir. İstinaf kanun yolu aşamasında verilen hüküm, tarafları tatmin etmezse, istinaf aşamasından sonra istinaf mahkemesinin verdiği kararın özelliğine göre şartları varsa “Temyiz Kanun Yolu” için Yargıtay’a başvuru yapılabilir.
Temyiz incelemesi başvuru ve talep üzerine duruşmalı yapılabilir.
Temyiz incelenmesi sonucunda, ilk derece mahkemesi kararında veya bölge adliye mahkemesi ceza dairesi kararında hukuk kuralının yanlış uygulandığı saptanırsa, ilk derece mahkemesi kararı bozulur.
Yargıtay verilen hükmü, hukuka uygun bulup onayabilir ya da hukuka aykırı bulursa bozabilir. Hükmün saptanan olaylara uygulanmasında hukuka aykırılıktan dolayı hüküm bozulmuş ise, aşağıdaki hâllerde Yargıtay davanın esasına hükmedebileceği gibi hükümdeki hukuka aykırılığı da düzeltebilir:
a) Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse.
b) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iddiasına uygun olarak sanığa kanunda yazılı cezanın en alt derecesini uygulamayı uygun görürse.
c) Mahkemece sabit görülen suçun unsurları, niteliği ve cezası hükümde doğru gösterilmiş olduğu hâlde sadece kanunun madde numarası yanlış yazılmış ise.
d) Hükümden sonra yürürlüğe giren kanun, suçun cezasını azaltmış ve mahkemece sanığa verilecek cezanın belirlenmesinde artırma sebebi kabul edilmemiş veya yeni bir kanun ile fiil suç olmaktan çıkarılmış ise birinci hâlde daha az bir cezanın hükmolunması ve ikinci hâlde hiç ceza hükmolunmaması gerekirse.
e) Sanığın açıkça saptanmış olan doğum ve suç tarihlerine göre verilecek cezanın belirlenmesinde gerekli indirim yapılmamış veya yanlış indirim yapılmış ise.
f) Artırma veya indirim sonucunda verilecek ceza süresi veya miktarının belirlenmesinde maddî hata yapılmış ise.
g) Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesindeki sıralamanın gözetilmemesi yüzünden eksik veya fazla ceza verilmiş ise.
h) Harçlar Kanunu ile yargılama giderlerine ilişkin hükümlere ve Avukatlık Kanununa göre düzenlenen ücret tarifesine aykırılık mevcutsa.
Ceza davaları için temyiz kanun yolu başvuru şartları 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK Md. 286-307) düzenlenmiştir.
Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar. Yargıtay yukarıda sayılan hukuka aykırılık hallerini kendiliğinden incelemekle yükümlüdür.
Süresi içinde yapılan temyiz başvurusu, hükmün kesinleşmesini engeller.
Bozulan karar, yeniden yargılama yapılmak üzere dosya ilgili bölge adliye mahkemesi veya ilk derece mahkemesine gönderilir.
V. Temyiz İstemi ve Süresi
Temyiz kanun yoluna başvuru süresi, hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ edildiği tarihten itibaren iki hafta içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılması benimsenmiştir. Beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hâkime onaylattırılır.
Cumhuriyet savcısı da temyiz talebinde bulunabilir. Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde, temyiz isteğinin sanığın yararına veya aleyhine olduğunu açıkça belirtir.
Temyiz başvuruna karşı iki hafta içerisinde karşı taraf cevap sunabilir.
Ceza davaları ile ilgili olarak Ankara Ceza Avukatı sayfamıza göz atabilirsiniz.