Edit Content
KURUMSAL
FAALİYET ALANLARI
MEDYA

Boşanma Davasında Zinanın İspatı

Zinanın ispatı merak edilen konulardan biri olup zinanın hangi delillerle ispat edilebileceği en çok sorulan sorulardandır.

Boşanma davasında zinanın ispatı her türlü delille mümkündür. Bu bağlamda, tanık ifadeleri, fotoğraflar, mesaj içerikleri, ses kayıtları vb. deliller zina sebebiyle boşanma davasında ispat aracı olarak kullanılabilir. Mutlak boşanma sebebi olan zinayı kanun koyucu TMK m. 161 de düzenlemiştir.

Bu yazımızda aşağıdaki başlıklardan bahsedeceğiz.

I-Zina Nedir?

Evlilik birliğinin taraflara getirdiği en önemli yükümlülüklerden biri sadakat yükümlülüğüdür. Sadakat yükümlülüğünün en temelinde ise ”cinsel sadakat” vardır. Cinsel sadakate aykırı tutumlardan ”zina” ise özel bir boşanma sebebidir. Kanun koyucu tarafından TMK m.161 hükmünde  ” Eşlerden biri zina ederse boşanma davası açabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.

Kanun zina eylemini tanımlamamış olmakla birlikte doktrinde zina eylemi, evlilik birliği devam ederken, eşlerden birinin karşı cinsle kendi rızası ile cinsel ilişki içerisinde olması olarak tanımlanır.

II-Zina Sebebi İle Boşanma Davası İçin Gereken Koşullar Nelerdir?

A. Evlilik İlişkisinin Bulunması

Zina sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için hukuken geçerli, mevcut bir evliliğin bulunması gereklidir. Dini nikah (imam nikahı) ile gerçekleştirilen birlikteliklerde TMK m. 161 kapsamında zinadan bahsedilmesi mümkün değildir.

B. Zina Eyleminin Varlığı

Zina sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için, zina eyleminin varlığından bahsedilmesi gerekir. Evliliklerde zina sadece erkeğe değil, kadına da yüklenebilecek bir olgudur. Zina eyleminin gerçekleşmesi için tek bir defa eşlerden birinin karşı cinsle ilişki içerisine girmesi yeterli olup, eylemin tekrar ve süreklilik arz etmesine gerek yoktur.

C. Zinanın Rıza İle Gerçekleşmesi

Zinanın boşanma davasına konu olabilmesi için eylemi gerçekleştiren kişinin rızasıyla, isteyerek ve bilerek bu eylemin gerçekleşmesi gerekmektedir. Zina eyleminde kabahati ve kusuru bulunmayan eşe karşı zina sebebiyle boşanma davası açılamaz.  Bayıltma, zorlama ve tehdit gibi rızası dışında eşe karşı gerçekleştirilen cinsel eylemlerin zina olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

D. Zinayı Gerçekleştiren Eşin Affedilmemiş Olması

TMK m.161/3 hükmü ”Affeden tarafın dava hakkı yoktur” diyerek affeden eşin dava açamayacağını belirtmiştir. Zina sebebiyle boşanma davasında ”affetme” kavramından bahsedilebilmesi için affetmenin zina eyleminden sonraki bir tarihte gerçekleşmesi gerekmektedir. Affın açık şekilde olması gerekliliği yoktur. Tarafın olayı öğrendikten sonra zina eylemini gerçekleştiren eş ile evlilik birliğini devam ettirmesi durumu örtülü af olarak değerlendirilmektedir.

III- Zinanın İspatı Nasıl Olur?

Zinanın ispatı her türlü delille mümkündür. Bu bağlamda, tanık ifadeleri, fotoğraflar, mesaj içerikleri, ses kayıtları vb. deliler zina sebebiyle boşanma davasında ispat aracı olarak kullanılabilecek niteliktedir.

A. Zinanın İspatı Yapılmak Zorunda Mıdır?

Eşinin zina eylemini gerçekleştirdiğini iddia eden taraf TMK m. 6 ya göre bu iddialarını ispat etmekle yükümlüdür. Yani zina iddiası ispatı gerektiren bir iddiadır, bu iddiada bulunan tarafın iddialarını ispat etmesi gerekmektedir.

B. Tarafın Zina Filini İşlediğini Kabul Etmesi Boşanma İçin Yeterli Midir?

 Zina eylemini gerçekleştiren tarafın boşanma davasında gerçekleştirdiği eylemi kabul etmesi delil olarak nitelendirilemeyeceğinden, bu kabule dayanılarak boşanmaya karar verilemez. TMK m. 184/3 hükmü ” Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hakimi bağlamaz .” diyerek gerçekleşen fiilin ikrarına dayanılarak karar verilemeyeceğini belirtmiştir.

Yargıtay bir kararında da ” Dava zina hukuki sebebine dayanılarak açılmıştır. Mücerret tarafların ikrarına dayanılarak boşanmaya karar verilemez. …(Y2.HD, 10/09/2001 T. ,9914/11437 E.K) ”  diyerek ikrarın hakimi bağlamayacağı hususunu belirtmiştir.

C.  Zinanın İspatı İçin Yemin Önerilebilir Mi?

Zinanın ispatı konusunda kanun koyucu TMK m. 184/2 hükmünde ”hakim, bu olgular üzerine gerek resen, gerek istem üzerine taraflara yemin öneremez.” diyerek zinanın ispatı için taraflara yemin önerilemeyeceğini belirtmiştir.

D. Eşlerden Birinin Başkasıyla Yaşaması Zinanın Varlığını Gösterir Mi?

Eşlerden birinin, karşı cinsten bir kişiyle birlikte yaşaması zinanın varlığını gösteren bir olgudur. Evlilik birliği içerisindeki taraflardan erkeğin başka bir kadınla ya da kadının başka bir erkekle birlikte yaşaması zinanın varlığını gösterir.

E. Karşı Cinsle Müstehcen Fotoğraflar Zina İspatında Kullanılır Mı?

Eşlerden birinin karşı cinsle müstehcen fotoğraflarının bulunması, karine olarak cinsel ilişkinin yaşandığını gösterir. Dolayısıyla eşlerden birinin karşı cinsle müstehcen fotoğraflarının bulunmasının zinanın ispatı için kullanılması mümkündür.

F. Otel Kayıtları Ve Uçak Biletleri Zinanın İspatı İçin Kullanılır Mı?

Eşlerden birin karşı cinsle tatile gitmesi, otelde birlikte kalması, cinsel ilişkinin yaşandığını gösterir emarelerdir. Dolayısıyla otel kayıtlarının, uçak biletlerinin zinanın ispatı için kullanılması mümkündür.

Yargıtay bir kararında karşı cinsle birlikte otelde kalınmasının cinsel ilişkinin gerçekleştirildiğine pek muhtemel bakılan durum (Y2.HD , 15/10/2018 T. , 2016/24076 E. , 2018/10959 K.) diyerek karşı cinsle otelde kalınmasının zinanın ispatı için yeterli olduğunu belirtmiştir.

G. Eşin Aynı Cinsle Cinsel İlişki İçerisinde Olması Zina Mıdır?

Zina evlilik birliği devam ederken, eşlerden birinin karşı cinsle kendi rızası ile cinsel ilişki içerisinde olması olarak tanımlanır. Dolayısıyla eşlerden birinin hemcinsleriyle ilişki içerisinde olması zina sayılmamaktadır. Eşlerden birinin hemcinsleriyle ilişki içerisinde olması durumunda haysiyetsiz hayat sürmeye dayanılarak boşanma davası açılmalıdır.

H. Eşin Karşı Cinsle Telefonla Konuşması Zinanın İspatı İçin Kullanılır Mı?

Eşlerden birinin karşı tarafla sadece konuşmuş olması cinsel ilişkinin varlığını kanıtlamada yeterli değildir. Dolayısıyla karşı cinsle sadece telefonla konuşulması zinanın ispatı için kullanılamaz.

IV- Hak Düşürücü Süreler Nelerdir?

Zina sebebiyle boşanma davasında kanun koyucu hak düşürücü süreleri TMK m. 161/2 hükmünde ” Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.” diyerek belirtmiştir. Kanun koyucunun belirttiği bu süreler içerisinde zina sebebiyle boşanma davası açılması gerekmektedir.

A. Eylem Bir Defadan Çok Gerçekleşmişse Hak Düşürücü Süre Ne Olur?

Eylemin birden çok defa gerçekleşmesi halinde hak düşürücü süreler, son eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

B. Zina Eylemi Devam Ediyorsa Hak Düşürücü Süre Ne Olur?

Devam eden zina eylemlerinde hak düşürücü süre geçmiş sayılmamaktadır. Dolayısıyla zina sebebiyle boşanma davası açılması mümkündür.

Boşanma davaları titizlikle takip edilmesi gereken davalardır. Bir hak kaybına uğramamak adına uzman bir boşanma avukatı ile çalışmanız yararınıza olacaktır.

Boşanma Sebepleri ve Boşanmada Yetkili Mahkeme” başlıklı makalemize buradan ulaşabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi çekebilecek makaleler