Edit Content
KURUMSAL
FAALİYET ALANLARI
MEDYA

Google Adsense Üzerinden Elde Edilen Geliri Varlık Barışı Kapsamında Beyan Eden Kişi Vergi İncelemesine Tabi Tutulamaz

Google Adsense Sisteminden Gelir Elde Edip Bunu Varlık Barışı Kapsamında Beyan Edenlerin Hiçbir Surette İncelenemeyeceği ve Adlarına Tarhiyat Yapılamayacağına İlişkin Güncel Vergi Mahkemesi Kararı

Google Adsense Vergi

Aşağıda yer verilen Çorum Vergi Mahkemesi kararında, Google Adsense sistemi üzerinden gelir eden kişinin elde ettiği bu geliri varlık barışı kapsamında beyan edip tahakkuk eden vergiyi ödediğinden, bu geliri nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesine tabi tutulamayacağına ve adına vergi tarhiyatı yapılamayacağına hükmetmiştir.

Bu karar, konuyla ilgili olarak dava önce kaleme aldığımız yazıdaki hukuki yorumlarımıza paralel bir karar olup, Google Adsense sistemi üzerinden gelir elde edip de bunu varlık barışı kapsamında beyan edenler adına sevindirici güzel bir gelişme. İlgili karar aşağıdadır.

T.C.

ÇORUM

VERGİ MAHKEMESİ

ESAS NO       : 2020/

KARAR NO  : 2021/

DAVACI       : ……

DAVALI        : SUNGURLU VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ Sungurlu/ÇORUM

DAVANIN ÖZETİ   : Davacı tarafından, Google AdSense sistemi ile elde ettiği gelirleri kayıt ve beyan dışı bıraktığı gerekçesiyle, hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden adına re’sen tarh edilen 2015/1-12 dönemi bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile 2015/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 dönemleri için aslı aranmayacağı belirtilen geçici vergi üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezalarının; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun geçici 90. maddesi uyarınca …… tarihli beyanname ile Türkiye’de sahip olduğu ancak yasal defterlerinde yer almayan ….-TL tutarı beyan ederek tahakkuk eden vergiyi ödediği, bu nedenle anılan yasa hükmü gereğince hakkında vergi incelemesi ve tarhiyat yapılamayacağı, maddenin yanlış yorumlanması nedeniyle hakkındaki inceleme ve tarhiyat yapıldığı, ayrıca vergi matrahının soyut ve varsayımsal olarak hesaplandığı ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ      : Davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği ve vergi inceleme raporları ile, davacının Google AdSense sistemi ile yayımlanan reklamlara tıklanma veya görüntülenme sayısına göre ödeme yapıldığı Google AdSense sistemi ile 2015 yılında ….-TL gelir elde ettiği, anılan sistem üzerinden gelir elde eden davacının bu faaliyetinin, bir işin ticari faaliyet olarak kabul edilmesi için gerekli olan emek ve sermaye, organizasyon, kazanç elde etme özelliklerini taşıdığı, kişi ve kurumların elde ettiği kazancın temel prensibini yayımlamış olduğu içerikler ve tasarlanan web sitelerinde belirtilen kriterler çerçevesinde gösterilen reklamlar dolayısıyla Google  AdSense bünyesinde oluşan kazançtan pay alma şeklinde gerçekleştiğinden ticari mahiyet kazandığı, ayrıca yapılan varlık bildirimlerinin vergi incelemesinden sağlayacağı muafiyetin sadece bu beyanlar üzerine idarenin vergi incelemesi başlatamayacağı anlamına geldiği, ayrıca bildirimden itibaren 3 ay içinde yurt dışı varlıklarının Türkiye’ye getirilme şartının bulunduğu, anılan kazancı daha önce elde ettiği sabit olan davacının bu şartı da sağlamadığı, beyan edilen bildirim herhangi bir varlığa da özgülenmediğinden davacı hakkında inceleme yapılmasının söz konusu olduğu, vergi inceleme raporu ile bulunan matrah üzerinden tarh edilen dava konusu vergi ve cezalarda yasaya aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK  MİLLETİ  ADINA

Karar veren Çorum Vergi Mahkemesi’nce, dava dosyası incelenerek gereği düşünüldü:

Uyuşmazlık, davacı adına re’sen tarh edilen 2015/1-12 dönemi tek kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile 2015/1-3, 4-6, 7-9, 10-12 dönemleri için geçici vergi üzerinden kesilen tek kat vergi ziyaı cezalarının hukuka uygun olup olmadığına ilişkindir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun geçici 90. maddesinin 1.fıkrası; “Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, bu maddedeki hükümler çerçevesinde, 31/12/2019 tarihine kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilirler.” 6. fıkrası; “Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 31/12/2019 tarihine kadar vergi dairelerine beyan edilir. Beyan edilen söz konusu varlıklar, 31/12/2019 tarihine kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni defterlere kaydedilebilir. Bu takdirde, söz konusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilir. Bu fıkra kapsamında beyan edilen taşınmazların ayni sermaye olarak konulmak suretiyle işletme kayıtlarına alınması hâlinde, sermaye artırım kararının beyan tarihi itibarıyla alınmış olması ve söz konusu kararın beyan tarihini izleyen onuncu ayın sonuna kadar ticaret siciline tescil edilmesi kaydıyla, bu madde hükümlerinden faydalanılabilir. Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden %1 oranında vergi tarh edilir ve bu vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenir.”, 8. fıkrası; “Bu madde kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaz. Bu hükümden faydalanılabilmesi için bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi ve birinci fıkra uyarınca bildirilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren üç ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi şarttır.”, 9. fıkrası; “Cumhurbaşkanı, bu maddede yer alan süreleri, bitim tarihlerinden itibaren altı aya kadar uzatmaya; Hazine ve Maliye Bakanlığı, madde kapsamına giren varlıkların Türkiye’ye getirilmesi, bildirim ve beyanı ile işletmeye dâhil edilmelerine ilişkin hususları, bildirim veya beyana esas değerlerin tespiti, bildirim ve beyanların şekli, içeriği ve ekleri ile yapılacağı yeri, maddenin uygulanmasında kullanılacak bilgi ve belgeler ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.” şeklinde düzenlenmiş olup, 30/12/2019 tarihli ve 30994 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 1948 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile, belirtilen süreler bitim tarihlerinden itibaren 6 ay uzatılmıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden, davacının 2015 yılı banka hesaplarının incelenmesi sonucunda Google İreland Limited firmasından çeşitli zamanlarda paralar geldiği, bunun üzerine davacının Google AdSense sistemi üzerinden elde ettiği gelirin vergilendirilmesi amacıyla yapılan inceleme sonucunda hakkında …….. tarih ve 2020-A-…. sayılı Vergi Tekniği Raporu düzenlendiği, rapora göre, davacının 2015 yılında banka hesabına Google İreland Limited firmasından gönderilen toplam…..-TL’nin anılan sistem kapsamında elde edildiği, raporda yapılan tespit ve değerlendirmelere göre anılan faaliyetin ticari faaliyet olarak kabul edilmesi ve düzenlenen… tarih ve 2020-A-….ve … sayılı Vergi İnceleme Raporları ile Google İreland Limited firması tarafından davacıya gönderilen …..-TL’nin KDV dahil kabul edilerek iç yüzde formülüyle bulunan ….TL üzerinden, faaliyetin kayıt dışı olması ve faaliyete ilişkin defter ve belgelerde faaliyete ilişkin bilgi ve belge bulunmaması nedeniyle %30 gider takdir edilerek bulunan matrah üzerinden hesaplanan gelir vergisi ve aslı aranmayacağı belirtilen geçici verginin bir kat vergi ziyaı cezalı olarak davacı adına re’sen tarh edildiği, tarhiyatın uyuşmazlığa konu 2020….1,10,11,12,13 sayılı ihbarnamelerle tebliği üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşlmaktadır.

Uyuşmazlığın özünü, davacının …..tarihli beyanının Gelir Vergisi Kanunu’nun 90. maddesinin 1. fıkrası kapsamında mı, yoksa 6. fıkrası kapsamında mı yapıldığı ve yapılan bu bildirim nedeniyle davacı hakkında inceleme ve tarhiyat yapılıp yapılamayacağı oluşturmaktadır.

Olayda, davacı tarafından, 7186 sayılı Kanunun 2.maddesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 90. maddesinin 6.fıkrası uyarınca, ….. tarihinde vermiş olduğu beyanname ile Türkiye’de sahip olduğu, ancak yasal defterlerinde yer almayan ….-TL tutarındaki maddi varlığını beyan ederek, tahakkuk eden vergiyi ödediği, bu nedenle söz konusu hüküm maddesi gereğince hakkında vergi incelemesi ve tarhiyat yapılamayacağı, maddenin yanlış yorumlanması nedeniyle hakkında inceleme ve tarhiyat yapıldığı ileri sürülmüş olup; idare tarafından ise, yapılan varlık bildirimlerinin vergi incelemesinden sağlayacağı muafiyetin, sadece bu beyanlara ilişkin olarak idarenin vergi incelemesi başlatamayacağı anlamına geldiği, ayrıca davacının söz konusu beyanının 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun geçici 90. maddesinin 1.fıkrası kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, buna göre, bildirimden itibaren 3 ay içinde yurt dışı varlıklarının Türkiye’ye getirilme şartının bulunduğu, anılan kazancı, daha önce elde ettiği sabit olan davacının, bu şartı da sağlamadığı, beyan edilen bildirim herhangi bir varlığa da özgülenmediğinden, davacı hakkında inceleme yapılabileceği belirtilmiştir.

Yukarıda metnine yer verilen, 7186 sayılı Kanunun 2. maddesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 90. maddesinin 6. fıkrasında, “Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 31/12/2019 tarihine kadar vergi dairelerine beyan edilir…” hükmüne yer verilmiş olup; davacının inceleme sırasındaki ifadesine göre, bir kısmını 2015 yılında yurt dışı kaynaklı Google firmasından elde etmiş olduğu ve kayıt ve beyan dışı bıraktığı kazancını, anılan hüküm uyarınca kayıt altına almak için ….. -TL matrah beyan ettiği ve tahakkuk eden vergisini ödediği anlaşılmakta olup, Mahkememizce yapılan değerlendirmede de, beyan edilen bu tutarın halihazırda yurt içinde davacı tarafından sahip olunduğu ve kayıt ve beyanlarda yer almayan maddi bir unsur olduğu dikkate alındığında, davacının matrah beyanının, anılan Kanunun geçici 90. maddesinin 6.fıkrası hükmü kapsamında yapılmış olduğunun kabulü gerekmektedir.

Bu itibarla, her ne kadar, davacı adına, 2015 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca dava konusu vergi ziyaı cezalı tarhiyatlar yapılmış ise de; davacının bu beyanı haricinde bildirimde bulunmadığı kayıt dışı bir varlığı olduğu hususunda herhangi bir tespitin bulunmadığı dikkate alındığında ve bu Kanun kapsamında beyan edilen varlıklar nedeniyle mükellefler hakkında hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılamayacağının açıkça düzenlenmesi karşısında, dava konusu cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, dava konusu cezalı tarhiyatların iptaline, aşağıda dökümü yapılan 151,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının talep halinde derhal, aksi halde kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine, bu karara karşı, kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren otuz (30) gün içinde Samsun Bölge İdare Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere, 18/03/2021 tarihinde karar verildi.

Google Adsense Üzerinden Elde Edilen Gelirlerin Vergilendirilmesi konulu makalemize buradan ulaşabilirsiniz.

Vergi Hukuku ile ilgili diğer makalelerimize buradan ulaşabilirsiniz.

Gelişmelerden haberdar olmak için instagram hesabımızı takip edebilirisniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi çekebilecek makaleler