6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun 20/3/2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu kanunda şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlenmiştir.
6284 sayılı kanun kapsamında alınan tedbirler koruyucu ve önleyici tedbirlerdir. Bu tedbirlerin bazıları hakim tarafından bazıları ise mülki amir tarafından verilmektedir.
Mülki Amir Tarafından Verilecek Koruyucu Tedbir Kararları
6284 sayılı kanunun 3. maddesi uyarınca korunan kişi hakkında aşağıdaki koruyucu tedbirlerden bir ya da bir kaçına ya da benzerlerine mülki amir tarafından karar verilebilir;
1. Kendisine ve gerekiyorsa beraberindeki çocuklara, bulunduğu yerde veya başka bir yerde uygun barınma yeri sağlanması.
2. Diğer kanunlar kapsamında yapılacak yardımlar saklı kalmak üzere, geçici maddi yardım yapılması.
3. Psikolojik, meslekî, hukukî ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi.
4. Hayatî tehlikesinin bulunması hâlinde, ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alınması.
5. Gerekli olması hâlinde, korunan kişinin çocukları varsa çalışma yaşamına katılımını desteklemek üzere dört ay, kişinin çalışması hâlinde ise iki aylık süre ile sınırlı olmak kaydıyla, on altı yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık net asgari ücret tutarının yarısını geçmemek ve belgelendirilmek kaydıyla Bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden karşılanmak suretiyle kreş imkânının sağlanması.
Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde uygun barınma yeri sağlama ve hayati tehlike nedeniyle geçici koruma sağlanmasına ilişkin tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde mülkî amirin onayına sunar. Mülkî amir tarafından kırksekiz saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar.
Hakim Tarafından Verilecek Koruyucu Tedbir Kararları
6284 sayılı kanunun 4. maddesi uyarınca korunan kişi hakkında aşağıdaki koruyucu tedbirlerden bir ya da bir kaçına ya da benzerlerine hakim tarafından karar verilebilir;
1. İşyerinin değiştirilmesi.
2. Kişinin evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesi.
3. 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunundaki şartların varlığı hâlinde ve korunan kişinin talebi üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması.
4. Korunan kişi bakımından hayatî tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması hâlinde ve ilgilinin aydınlatılmış rızasına dayalı olarak 27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümlerine göre kimlik ve ilgili diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesi.
Hakim Tarafından Verilecek Önleyici Tedbir Kararları
6284 sayılı kanunun 5. maddesi uyarınca şiddet uygulayan kişi hakkında aşağıdaki önleyici tedbirlerden bir ya da bir kaçına ya da benzerlerine hakim tarafından karar verilebilir;
1. Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması ( Hakaret ve Tehdit Yasağı)
2. Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi ( Evden Uzaklaştırma).
3. Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması ( Adrese Yaklaşmama).
4. Çocuklarla ilgili daha önce verilmiş bir kişisel ilişki kurma kararı varsa, kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması ( Çoçukla Görüşmenin Refakatçi Eşliğinde Yapılması).
5. Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması ( Çocuklara Yaklaşma Yasağı).
6. Korunan kişinin şahsi eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi (Eşyalara Zarar Verme Yasağı).
7. Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi (İletişim Kurma Yasağı).
8. Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi (Silah Teslimi).
9. Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi ( Silah Teslimi).
10. Korunan kişilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan kişilere ve bunların bulundukları yerlere yaklaşmaması, bağımlılığının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sağlanması ( Aykol ve Uyuşturucu Kullanma Yasağı).
11. Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması ve tedavisinin sağlanması (Sağlık Kuruluşuna Başvurma ve Tedavi).
Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde 1, 2, 3 ve 4 numaralı tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındığı tarihi takip eden ilk işgünü içinde hâkimin onayına sunar. Hâkim tarafından yirmidört saat içinde onaylanmayan tedbirler kendiliğinden kalkar.
Hakim, bu tedbirlerin yanında 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir.
Şiddet uygulayan, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla hâkim, şiddet mağdurunun yaşam düzeyini göz önünde bulundurarak talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.
6284 sayılı yasanın 6. Maddesi uyarınca kişinin silah bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmasının suç oluşturması dolayısıyla ya da fiilinin başka bir suç oluşturması nedeniyle soruşturma ve kovuşturma evresinde koruma tedbirlerine veya denetimli serbestlik tedbirlerine ilişkin hükümler ile mahkûmiyet hâlinde ceza veya güvenlik tedbirlerinin infazına ve bu çerçevede uygulanabilecek olan denetimli serbestlik tedbirlerine ilişkin kanun hükümleri saklıdır.
Tedbir Kararlarına İtiraz
6284 sayılı yasanın 9. maddesine göre bu kanun kapsamında verilen kararlara karşı tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde ilgililer tarafından aile mahkemesine itiraz edilebilir.
Hâkim tarafından verilen tedbir kararlarına itiraz üzerine dosya, o yerde aile mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde aile mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde asliye hukuk mahkemesine, aile mahkemesi hâkimi ile asliye hukuk mahkemesi hâkiminin aynı hâkim olması hâlinde ise en yakın asliye hukuk mahkemesine gecikmeksizin gönderilir. İtiraz mercii kararını bir hafta içinde verir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.
Tedbir Kararlarının Bildirimi ve Uygulanması
6284 sayılı yasanın 10. maddesine göre alınan tedbir kararları, Bakanlığın ilgili il ve ilçe müdürlükleri ile verilen kararın niteliğine göre Cumhuriyet başsavcılığına veya kolluğa en seri vasıtalarla bildirilir.
Korunan kişinin geçici koruma altına alınmasına ilişkin koruyucu tedbir kararı ile şiddet uygulayan hakkında verilen önleyici tedbir kararlarının yerine getirilmesinden, hakkında koruyucu veya önleyici tedbir kararı verilen kişilerin yerleşim yeri veya bulunduğu ya da tedbirin uygulanacağı yer kolluk birimi görevli ve yetkilidir.
Tedbir kararının ilgililere tefhim veya tebliğ edilmemesi, kararın uygulanmasına engel teşkil etmez.
Hakkında barınma yeri sağlanmasına karar verilen kişiler, Bakanlığa ait veya Bakanlığın gözetim ve denetimi altında bulunan yerlere yerleştirilir. Barınma yerlerinin yetersiz kaldığı hâllerde korunan kişiler; mülkî amirin, acele hâllerde kolluğun veya Bakanlığın talebi üzerine kamu kurum ve kuruluşlarına ait sosyal tesis, yurt veya benzeri yerlerde geçici olarak barındırılabilir.
İşyerinin değiştirilmesi yönündeki tedbir kararı, kişinin tabi olduğu ilgili mevzuat hükümlerine göre yetkili merci veya kişi tarafından yerine getirilir.
Tedbir kararlarına aykırılık
6284 sayılı yasanın 13. maddesine göre hakkında tedbir kararı verilen şiddet uygulayan, bu kararın gereklerine aykırı hareket etmesi hâlinde, fiili bir suç oluştursa bile ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre hâkim kararıyla üç günden on güne kadar zorlama hapsine tabi tutulur.
Tedbir kararının gereklerine aykırılığın her tekrarında, ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre zorlama hapsinin süresi onbeş günden otuz güne kadardır. Ancak zorlama hapsinin toplam süresi altı ayı geçemez.
Zorlama hapsine ilişkin kararlar, Cumhuriyet başsavcılığınca yerine getirilir. Bu kararlar Bakanlığın ilgili il ve ilçe müdürlüklerine bildirilir.
İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
Yetkili mahkeme hk.
6284 sayılı Kanun’un 13/1. maddesinde “Bu Kanun hükümlerine göre hakkında tedbir kararı verilen şiddet uygulayan, bu kararın gereklerine aykırı hareket etmesi hâlinde, fiili bir suç oluştursa bile ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre hâkim kararıyla üç günden on güne kadar zorlama hapsine tabi tutulur.” hükmüne haizdir.
6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna İlişkin Uygulama Yönetmeliği’nin 38/2. maddesinde ise; “Tedbir kararının ihlali, tedbire karar veren mahkemenin yargı alanı içerisinde olduğu takdirde zorlama hapsi kararı, bu mahkeme tarafından verilir. Ancak tedbirin başka bir mahkemenin yargı alanı içerisinde ihlal edilmesi halinde, mükerrerliğe neden olmamak açısından kararı veren mahkemeden aynı tedbir hakkında daha önce zorlama hapsine karar verilip verilmediği hususunda bilgi istenilir. Verilen bilgiye göre ihlal durumu değerlendirilerek karar verilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Dosya kapsamından, Urla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2022/400 Değişik İş sayılı dosyası ile tedbir kararı verildiği anlaşılmakta ise de, tedbire ihlalin Balıkesir 1. Aile Mahkemesinin yargı alanı içerisinde gerçekleştiği anlaşıldığından, uyuşmazlığın çözümünde ihlalin gerçekleştiği yer olan Balıkesir 1. Aile Mahkemesi yetkilidir. (Y5.HD, 12/12/2022 T., 2022/14158 E., 2022/17953 K.)
İstinaf hakkı
Sakarya Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararının, sanık müdafii tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde;
İlk derece mahkemesinde gerçekleştirilen yargılamada, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin karar tarihinden önce 27.11.2023 tarihli kamu davasına katılma talepli dilekçe sunduğu ancak mahkemesince bu hususta herhangi bir karar verilmediği, 6284 sayılı kanuna göre Bakanlığın suçtan zarar gören sıfatı nedeni ile davaya katılma ve hükümleri temyize hakkı bulunmasına rağmen yokluğunda verilen gerekçeli karar ile Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün tebliğ edilmediği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün usulünce tebliğiyle tebligat parçasının eklenip, hükümle ilgili kanun yollarına başvurulduğu takdirde bu hususta ek Tebliğname düzenlenmesinden sonra Dairemize iade edilmek üzere esası incelenmeyen dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, Oy birliğiyle, 27.06.2024 tarihinde karar verildi. (Y9.CD, 27/06/2024 T., 2024/4424 E., 2024/6485 K.)
Vekâlet ücreti hk.
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un (6284 sayılı Kanun) 20/2. maddesi gereğince davaya katılma hakkı olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması bozmayı gerektirmiştir (Y6.CD, 05/12/2023 T., 2023/19660 E., 2023/14934 K.)
Katılma hakkı
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Kanun Önünde Eşitlik” başlıklı 10/2-3. maddesinde; Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz ve çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz hükmüne yer verilmiş yine 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un (6284 sayılı Kanun) 2/d maddesinde yer alan şiddet tanımında ise; “Şiddet: Kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı ifade ettiğini” aynı Kanun’un 20. maddesinin 2. fıkrasında da davaya katılma konusuyla ilgili olarak “Bakanlık, gerekli görmesi hâlinde kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi dolayısıyla açılan idarî, cezaî, hukukî her tür davaya ve çekişmesiz yargıya katılabilir” hükmüne yer verilmiştir.
6284 sayılı Kanun’un 20/2. maddesi uyarınca davaya katılma hakkı bulunan Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına yokluğunda yapılan yargılamaya ilişkin olarak mahkemelerce re’sen ihbarda bulunulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 13.12.2019 gün ve 2019/6 Esas, 2019/7 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararı ile özetle 6284 sayılı Kanun’un 20/2. maddesi uyarınca, bu kanun kapsamına giren suçlarla ilgili olarak açılan ceza davalarında, kovuşturma evresinde mahkemesince; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının davadan haberdar edilmesinin zorunlu olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Somut olayda pozitif ayrımcılığa tabi tutulan mağdurun 6284 sayılı Kanun kapsamında şiddet mağduru olması nedeniyle Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının aynı Kanun’un 20/2. maddesi uyarınca davaya katılmasında isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bu husustaki temyiz isteminin reddine ilişkin görüşe iştirak edilmemiştir. (Y6.CD, 21/09/2023 T., 2023/15319 E., 2023/12621 K.)
Yetki
Dosya kapsamında yapılan incelemede, Bakırköy 1. Aile Mahkemesince 09.06.2023 tarihli ve 2023/4277 Değişik İş, 2023/4296 Karar sayılı kararıyla küçükler yönünden 5395 sayılı Kanun kapsamında değerlendirme yapılması yönünden mahkemeye ihbarda bulunulduğu ve anılan Kanunun geçici madde 1 in dördüncü maddesi gereğince uyuşmazlık konusunda Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu, korunmaya ihtiyacı olan küçüklerin de yerleşim yeri adresinin …/Bursa olduğu anlaşıldığından dosyanın … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerektiği tespit edildiğinden her ne kadar … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilmiş bir yetkisizlik kararı yoksa da Bakırköy 2. Çocuk ve … 2. Asliye Ceza Mahkemelerinin verdikleri yetkisizlik kararları ile davadan el çektikleri, işin görülmesinin sürüncemede bırakılmaması ve Yargıtayca yargı yeri belirlenmesi gerektiği anlaşılmakla uyuşmazlığın … Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Y5.CD, 22/01/2024 T., 2023/9796 E., 2024/753 K.)