Edit Content
KURUMSAL
FAALİYET ALANLARI
MEDYA

Yayın Yoluyla Kişilik Haklarına Saldırı Nedeniyle Tazminat

A)Yayın Hakkı Nedeniyle İhlale Konu Olan Kişilik Hakları Nelerdir?

Yayın yoluyla ihlal edilebilecek kişilik hakları; kişilerin özel yaşam hakları ve şeref ve haysiyet haklarıdır.

Yayın yoluyla kişilerin özel yaşam alanlarında gizli tutmak istedikleri alanları topluma karşı deşifre edilmekte ve bu nedenle manevi zarara uğratılmaktadır.

Yine yayın yoluyla haber veya yorum yapılan konu ile ilgili kişilere hakaret edilmesi veya toplum gözünde küçük düşürücü, toplumun husumetine maruz bırakıcı haksız saldırılarda bulunulmaktadır.

Bazen de, yayın yoluyla tehdit eyleminde olduğu gibi, maddi ve manevi kişilik değerlerine yönelik saldırılar söz konusu olabilmektedir.

B)Yayın Özgürlüğü Nedeniyle Hukuka Uygunluk Nedenleri Nelerdir?

Haksız fiiller hakkında hukuka uygunluk nedenleri yayın yoluyla işlenen fiiller bakımından da geçerlidir.

Yayın özgürlüğü, hukuk düzeninin tanıdığı hakların kullanılması, yapılan yayının da hukuka uygun kabul edilmesi sonucunu doğurur. Yayın özgürlüğü, basın ve medyaya tanınmış bir ayrıcalık olmadığı gibi sınırsız da değildir.

Yayın özgürlüğünün özel hukuk alanındaki sınırını ‘kişilik hakları’ oluşturur. Yayın hakkı hukuka uygun olarak kullanılmaz ve kişilik hakları ihlal edilerek zarar verilirse, eylem hukuka aykırı ve haksız fiil oluşturacağından, zarar görenlerin de maddi ve manevi tazminat hakları doğmaktadır. Haberin verilmesinde hukuka uygunluk sınırında kalındığı takdirde basının sorumlu olduğundan söz edilemez.

Yayın hakkının kullanılması durumunda, bu haktan doğan yarar ile hakkında yayın yapılan kişilerin şahıs varlığı hakları çatışmaktadır. Doktrinde bu çatışmanın çözümlenmesinde, iki haktan birinin üstün tutulması yolunun benimseneceği belirtilmektedir. Yargıtay’ın uygulaması da bu yöndedir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 9/10/2006 tarih ve 10985/10098 sayılı kararında, ‘Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yara karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun içi ölçüt kamu yararıdır.’ denilmiştir.

Yayın özgürlüğünün hukuka uygunluk nedeni teşkil edebilmesi için, içerdiği hakları hukuka uygun kullanma zorunluluğu bulunmaktadır. Hakkın kötüye kullanılması mahiyetindeki ve muhatabıyla ilgili olarak yalan, eksik, yanlış bilgiler veren ya da hakaret içeren yayınlar hukuka uygun kabul edilemez.

Hukuka Uygunluk Nedenleri

Bu genel açıklamadan sonra yayın özgürlüğü nedeniyle hukuka uygunluk nedenleri (kullanılan haklar) şunlardır:

a)Haber, düşünce ve bilgiye ulaşma ile bunları toplama hakkı,

b)Haber, düşünce ve kanaatleri yorumlama ve eleştirme hakkı,

c)Haber, düşünce ve kanaatleri yayma hakkı,

Haber yayınlarında hukuka uygunluk nedenleri, haberin gerçeğe (mutlak gerçeklik olarak değil, haberin yapıldığı tarihteki bilgilere göre görünür gerçekliğe ) uygun olması, kamu yararının ve toplumsal ilginin bulunması, haberin güncel olması ve haberin sunulmasında özle biçim arasında bütünlüğün bulunması olarak kabul edilir.

Eleştiri ve yorum içeren yayınlar da yayıncının eleştiri ve yorumlarını açıklama ve yayma hakkı bulunduğu için, bu tür yayınlar da hukuka uygunluk nedeni oluşturur. Eleştiride bulunmak basının Anayasal görevlerini oluşturur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi çekebilecek makaleler