Ödeme Emri Vergi İcra Hukukunda, İcra İflas Kanunundaki düzenlemeden tamamen farklı bir şekilde düzenlenmiştir. Çünkü burada öncelikle bir kamu alacağı olan verginin tahsiline yönelik bir düzenleme vardır. Yani Vergi İcra Hukukundaki ödeme emrinin konusunu “kamu alacağı” oluşturur. Şimdi ödeme emri ile ilgili bazı esaslara bakalım.
Ödeme Emri Ne Zaman Ve Hangi Halde Düzenlenir?
Vergi/ceza ihbarnamesi usulüne uygun şekilde tebliğ edildikten sonra 30 günlük dava açma süresi içinde dava konusu edilmeyebilir. Bu durumda ihbarnameye konu vergi ve/veya cezalar tahakkuk ettirilir yani kesinleştirilir ve sonrasında ödeme emri düzenlenir.
Kanuni temsilciler ve şirket ortakları adına vergi/ceza ihbarnamesi düzenlenmeden direkt olarak ödeme emri düzenlenebilir. Tabi ki bunun için öncesinde asıl borçlu şirket hakkında gerekli takip işlemlerinin usulüne uygun olarak tamamlanması gereklidir.
Ödeme Emri Tebliğ Edildikten Sonra Ne Yapılmalıdır?
Tarafına herhangi bir vergi borcu nedeniyle “ödeme emri” tebliğ olunan kişi, 15 günlük süre içinde borcunu ödemelidir. Ya da 15 günlük süre içinde Vergi Mahkemesine dava açmalıdır.
Hangi hallerde “şirket ortağı” sıfatıyla ödeme emri düzenlenir? Bu durumla karşılaşanlar ne yapmalı?
Ticaret şirketlerinin ayrı tüzel kişiliği olduğundan bunlar adına da vergi mükellefiyeti tesis edilebilir. Tüzel kişilerin vergi mükellefi olmaları ve vergi borcu bulunmaları halinde vergi borcunun öncelikle şirket tüzel kişiliğinden tahsili gerekir. Ancak vergi borcu şirket tüzel kişiliğinden tamamen veya kısmen tahsil edilemezse şirketlerin ortaklarından tahsili yoluna gidilir.
Bunun için de şirket ortakları adına “şirket ortağı” sıfatıyla ödeme emri düzenlenir.
Bu durumla karşılaşan mükellefler vergi borcunun doğduğu dönemde şirket ortağı olmadıklarını ileri sürebilirler. Ya da şirket tüzel kişiliğinden vergi borcunun usulüne uygun şekilde tahsiline çalışılmadığını ileri sürebilirler. Her iki halde de 15 gün içinde yetkili Vergi Mahkemesi’nde dava açmalıdırlar.
Kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emirleri hangi hallerde düzenlenir, buna karşı ne yapılmalıdır?
Ticaret şirketlerinin ayrı tüzel kişiliği olduğundan bunlar adına da vergi mükellefiyeti tesis edilebilir. Tüzel kişilerin vergi mükellefi olmaları ve vergi borcu bulunmaları halinde vergi borcunun öncelikle şirket tüzel kişiliğinden tahsili gerekir. Ancak vergi borcu şirket tüzel kişiliğinden tamamen veya kısmen tahsil edilemezse şirketlerin kanuni temsilcilerinden tahsili yoluna gidilir.
Bunun için de kanuni temsilciler adına “kanuni temsilci” sıfatıyla ödeme emri düzenlenir. Kanuni temsilciler, anonim şirketlerde temsil ve ilzam yetkisi bulunan yönetim kurulu başkan ve/veya üyeleri, limited şirketlerde ise şirket müdürüdür.
Bu durumla karşılaşan mükellefler ya kanuni temsilci olmadıklarını, ya da şirket tüzel kişiliğinden vergi borcunun usulüne uygun şekilde tahsiline çalışılmadığını ileri sürerek 15 gün içinde yetkili Vergi Mahkemesi’nde dava açmalıdırlar.
Müteselsil sorumlu sıfatıyla kimlere ödeme emri düzenlenir, buna karşı ne yapılmalı?
Müteselsil sıfatıyla ödeme emirleri genellikle vergi mükelleflerinin mali müşavirleri veya yeminli mali müşavirleri adına düzenlenir.
Bu durumla karşılaşan meslek mensupları ödeme emirlerine karşı 15 gün içinde yetkili Vergi Mahkemesi’nde dava açmalıdırlar.
Açılacak davada, zıyaa uğratılan verginin kendi kusurlarından, kendi görevlerini yerine getirmemelerinden kaynaklanmadığını, ulaşabilecekleri bilgi ve belgeler çerçevesinde, düzenledikleri beyannamelerin defter ve kayıtlara uygun olup olmamalarından sorumlu tutulabilecekleri, bunun dışında bir sorumluluklarının bulunmadığını ileri sürebileceklerdir.
Ödeme Emrine Karşı Açılacak Davada Ne Tür İtirazlar İleri Sürülebilir?
Mükellefler Vergi Mahkemelerinde açacakları davada;
- vergi borcunun zaman aşımına uğradığını,
- vergi borcunun tamamen veya kısmen ödendiğini veya
- böyle bir borcu bulunmadığını
ileri sürebilirler. İleri sürebilecekleri iddialar bunlarla sınırlıdır.