Vekâletnamesiz dava açılması ve işlem yapılması 6100 sayılı HMK’nın 77. maddesinde düzenlenmiştir. Madde metni aşağıdaki şekildedir:
“Vekâletnamesiz dava açılması ve işlem yapılması
MADDE 77- (1) Vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukat, dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz. Şu kadar ki, gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır.
(2) Vekâletnamesiz işlem yapmasına izin verilen ancak haklı bir sebep olmaksızın süresi içinde vekâletname ibraz etmeyen avukat, celse harcı ile diğer yargılama giderleri ve karşı tarafın uğradığı zararları ödemeye mahkûm edilir. Bunu kötüniyetle yapan avukat aleyhine, ceza ve disiplin soruşturması açılmasını sağlamak üzere, Cumhuriyet başsavcılığına ve vekilin bağlı olduğu baro başkanlığına durum yazıyla bildirilir.
(3) Bir tarafın avukat tutmak istemesi sebebiyle, yargılama hiçbir şekilde başka bir güne bırakılamaz.
(4) Avukatın istifa etmesi, azledilmesi veya dosyayı incelememiş olması sebebiyle yargılama başka bir güne bırakılamaz. Ancak, dosyanın incelenmemiş olması geçerli bir özre dayanıyorsa, hâkim bir defaya mahsus olmak üzere, kısa bir süre verebilir. Verilen süre sonunda, dosya incelenmemiş olsa bile davaya devam olunur.”
Kural olarak bir avukat vekaletname aslını ya da onaylı suretini sunmadan dava açamaz ve işlem yapamaz. Ancak HMK m. 77 ile bu kurala istisna getirilmiştir. Buna göre gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Ancak bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır.
Yasa maddesinde açıkça belirtildiği üzere vekâletnamesiz işlem yapmasına izin verilen avukat haklı bir sebep olmaksızın süresi içinde vekâletname ibraz etmezse, celse harcı ile diğer yargılama giderleri ve karşı tarafın uğradığı zararları ödemeye mahkûm edilir. Bunu kötüniyetle yapan avukat aleyhine, ceza ve disiplin soruşturması açılmasını sağlamak üzere, Cumhuriyet başsavcılığına ve vekilin bağlı olduğu baro başkanlığına durum yazıyla bildirilir. Görüldüğü üzere madde düzenlemesinde vekaletname sunulmamasının karşılığı ağır yaptırımlara da bağlanmış olup disiplin soruşturmasına bile yol açacak nitelikte cezalar vardır.
Ayrıca avukatı olmayan taraf avukat tutma gerekçesi ile duruşmanın ertelenmesini isteyemez. Böyle bir talep mahkemece kabul edilemez. Avukatın istifa etmesi, dosyayı incelememiş olması ya da azledilmesi de duruşma ertelenmesi sebebi değildir. Bunun istisnası ise avukatın dosya incelememiş olmasının geçerli bir nedene dayanmasıdır.
Vekaletnamesiz Dava Açma ve İşlem Yapma Konusunda Yargıtay Uygulamaları
Vekâletnamesiz işlem yapmasına izin verilen ancak haklı bir sebep olmaksızın süresi içinde vekâletname ibraz etmeyen avukat, celse harcı ile diğer yargılama giderleri ve karşı tarafın uğradığı zararları ödemeye mahkûm edilir
Vekâletnamesiz işlem yapmasına izin verilen ancak haklı bir sebep olmaksızın süresi içinde vekâletname ibraz etmeyen avukat, celse harcı ile diğer yargılama giderleri ve karşı tarafın uğradığı zararları ödemeye mahkûm edilir. Bunu kötüniyetle yapan avukat aleyhine, ceza ve disiplin soruşturması açılmasını sağlamak üzere, Cumhuriyet başsavcılığına ve vekilin bağlı olduğu baro başkanlığına durum yazıyla bildirilir.”
Madde düzenlemesinde vekaletname sunulmamasının karşılığı ağır yaptırımlara da bağlanmış olup disiplin soruşturmasına bile yolaçacak nitelikte cezalar vardır. Davanın 3.kere takipsiz bırakılacağı ve açılmamış sayılması aşikar olmakla Av….’un gecikmesinde sakınca bulunan halin gerçekleşmiş olması nedeniyle duruşmalara kabulüne ve vekaletname sunması hususunda kendisine süre verilmemesi de hatalıdır. (Y9.HD 15.01.2013 T, 2012/34390 E. , 2013/496 K.)
Vekaletname mevcut değil ise asıl taraf olan borçluya vekaletname vermesi veya yapılan işlemleri kabul edip etmediğini mahkemeye (dilekçeyle) beyan etmesi için kesin mehil verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir
Somut olayda; Mahkemece tensip tutanağının sadece vekile tebliğ edilerek 1 haftalık kesin süre içerisinde vekaletnamenin ibraz edilmemesi üzerine duruşma açılmaksızın davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkeme tarafından, vekaletname mevcut değil ise asıl taraf olan borçluya vekaletname vermesi veya yapılan işlemleri kabul edip etmediğini mahkemeye (dilekçeyle) beyan etmesi için kesin mehil verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususta bir inceleme yapılmaksızın evrak üzerinden yazılı şekilde karar verilmesi (Dairemizin 2015/2294 Esas, 2015/11694 Karar nolu kararında da benzer ifadelere yer verilmiştir.) bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.( Y12.HD 16/05/2022 T, 2022/4023 E. , 2022/5779 K.)
İstinaf Mahkemesince öncelikle vekil olduğunu iddia eden avukattan vekaletnamesini sunmasının istenmesi gerekirken ek karar ile doğrudan temyiz talebini reddetmesi yerinde olmamıştır
İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/03/2021 tarih ve 2021/183 esas sayılı dosyası ile davalının iflasına karar verilmesi üzerine davalıyı temsilen İstanbul 1. İflas Dairesi’nce 18.06.2021 tarihinde … kararını temyiz eden vekile, bu davada iflas dairesini temsil etmesi için, usulüne uygun şekilde vekaletname verilmiştir. Ancak vekil tarafından istinaf mahkemesi kararı temyiz edilirken vekaletnamenin dosyaya sunulmaması nedeniyle …’nce temyiz eden vekilin vekalet görevinin 18/03/2021 tarihinde son bulmuş olması gerekçesiyle temyiz talebinin reddine dair ek karar verilmişse de davalı vekilinin temyiz dilekçesi sunduğu tarihte vekaletnamesi bulunmaktadır. Oysaki 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK’nin) 77. maddesinin 1. fıkrasında “Vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukat, dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz. Şu kadar ki, gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır.” hükmü düzenlenmiştir. Bu hükme göre İstinaf Mahkemesince öncelikle vekil olduğunu iddia eden avukattan vekaletnamesini sunmasının istenmesi gerekirken ek karar ile doğrudan temyiz talebini reddetmesi yerinde olmamıştır. Hal böyle olunca temyiz tarihi itibariyle davalı avukatının kararı temyiz etmeye yetkili olması nedeniyle usul ve yasaya uygun bulunmayan 16/11/2021 tarihli temyiz talebinin reddine dair ek karar kaldırılarak davalı vekilinin temyiz talebi esasa yönelik olarak incelenmiştir. ( Y 3.HD 26/05/2022 T, 2022/1565 E., 2022/5099 K.)
Vekaletname sunulması için verilen süreye rağmen ilgili vekaletnamenin ibraz edilemediği anlaşıldığından davacı vekilinin davacı şirket yönünden temyiz isteminin reddin karar verilmiştir
6100 sayılı HMK’nın 76/1.maddesi uyarınca; avukat, açtığı veya takip ettiği dava ve işlerde, noter tarafından onaylanmış aslına uygun örneğini, dava yahut takip dosyasına konulmak üzere ibraz etmek zorundadır. Keza HMK’nın 77/1-2.maddesi uyarınca da; (1) Vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukat, dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz. Şu kadar ki, gecikmesinde zarar doğabilecek hallerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır.
Somut olayda; davacı … vekili tarafından sunulan 31/08/2020 tarihli temyiz dilekçesinin her iki davacı adına sunulduğu ancak adı geçen vekile davacı… İNŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. tarafından verilen bir vekaletnamenin dosya arasında bulunmadığı gibi mahkemece 6100 sayılı HMK’nın 77/1. maddesi uyarınca vekaletname sunulması için verilen süreye rağmen ilgili vekaletnamenin ibraz edilemediği anlaşıldığından davacı vekilinin davacı şirket yönünden temyiz isteminin REDDİNE karar verilmiştir. (Y3.HD 06/09/2021 T, 2021/4934 E., 2021/7881 K.)
Mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletnamenin kesin süreye rağmen ibraz edilmemesi davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir
Davacı vekilinden mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletnamenin temin edilerek Dairemize gönderilmesi için dosya mahkemesine iade edilmiştir. Mahkemece davacı vekiline Dairemizin anılan kararı eklenerek mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletnamesini sunması için 2 haftalık sürenin verildiği yönünde ihtar içerir tebligat yapılmıştır. Davacı vekili ise özel yetkili vekaletname sunmamıştır.
O halde mahkemece, Türk Medeni Kanunun velayet, vesayet ve miras hükümlerinin uygulanmasına ilişkin tüzüğün 39. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 77. maddeleri dikkate alınarak sonucuna göre davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerektirmiştir.(Y7.HD 07.10.2021 T, 2021/3286 E. , 2021/1614 K.)
Davacı vekilinin vekillik görevinin sona ermesiyle birlikte, Av. … …’e verildiği tarihte geçerli olan yetki de son bulmuş ise de yenileme talep eden ve yetkisi sona ermiş olan vekile HMK m 77 uyarınca vekaletnamesini sunması için kesin süre verilmelidir
Somut olayda, 29.06.2020 tarihli yargılama oturumunda dosyanın işlemden kaldırıldığı, davacı vekili Av. …’nın 01.07.2020 tarihinde noterlik görevine başlayarak vekillik görevinin sona erdiği, davacı vekilince 13.06.2020 tarihli yetki belgesi ile yetkilendirilen Av. … … tarafından 18.07.2020 tarihinde yenileme talep edildiği, yenileme işlemleri yapıldıktan sonra Mahkemece Av. … …’in vekil sıfatıyla dosyada davacı vekili olarak talepte bulunamayacağı değerlendirilerek süresi içinde yenilenmediğinden bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Eldeki davada, davacı vekilinin vekillik görevinin sona ermesiyle birlikte, Av. … …’e verildiği tarihte geçerli olan yetki de son bulmuş ise de, az yukarıda açıklanan HMK’nin 77. maddesinin birinci fıkrası uyarınca yenileme talep eden vekilin vekaletnamesini sunması veya davayı takip etmesi için davacı tarafa süre ve imkan verilmeden yazılı şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir. (Y8.HD 08.06.2021 T, 2021/2080 E., 2021/4850 K.)
Vekaletin bulunmadığının anlaşılması halinde, vekil olduğunu ileri süren avukata 6100 Sayılı Kanun’un 77. maddesi gereğince süre verilmesi gerekir
Somut olayda; İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalı şirketler adına Av. … istinaf dilekçesi sunmuş ve her bir davalı için ayrı ayrı istinaf harcı yatırmıştır. Bölge Adliye Mahkemesince, dilekçe sunan avukatın … İnş. Taah. Tic. Ltd. Şti. adına vekaletinin bulunmadığı gerekçesiyle istinaf incelemesinin sadece … İnternational Ltd. Şti. yönünden yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı … İnş. Taah. Tic. Ltd. Şti. adına vekaletin bulunmadığının anlaşılması halinde, vekil olduğunu ileri süren avukata 6100 Sayılı Kanun’un 77. maddesi gereğince süre verilmesi gerekirken anılan davalı tarafından hiç istinaf başvurusunda bulunulmadığı kabul edilerek sonuca gidilmesi isabetli olmamıştır. (Y 22.HD 25.06.2020 T, 2020/2443 E., 2020/7789 K.)
Adına takip ve dava açılan alacaklının adına düzenlenmiş bir vekaletname bulunmadığından mahkemece HMK’nun 77. maddesi gereğince işlem yapması gerekir
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun “Vekaletnamenin İbrazı” başlıklı 76/1. maddesinde; “Avukat, açtığı veya takip ettiği dava ve işlerde, noter tarafından onaylanan ya da düzenlenen vekâletname aslını veya avukat tarafından onaylanmış aslına uygun örneğini, dava yahut takip dosyasına konulmak üzere ibraz etmek zorundadır” hükmü düzenlemiş olup, “Vekâletnamesiz Dava Açılması Ve İşlem Yapılması” başlıklı 77/1. maddesine göre ise, “vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukat, dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz. Şu kadar ki, gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf, yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır” hükmü yer almaktadır. Görüldüğü üzere, bir avukatın vekaletnamesiz işlem yapması olanaklı değildir (YHGK. 2011/11-779 Esas, 2011/786 Karar, 14.12.2011 Tarih)
Somut olayda; adına takip ve dava açılan alacaklının adına düzenlenmiş bir vekaletname bulunmadığı anlaşılmıştır.
O halde, yukarıda açıklanan usul hükümleri gereğince, mahkemece HMK’nun 77. maddesi gereğince işlem yapması gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. ( Y 12. HD 24/10/2018 T, 2018/14311 E., 2018/10542 K. )
Verilen süre içinde vekaletname sunulmazsa vekaletnamesi sunulmayan mirasçı … yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 77/1 fıkrasında: “Vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukat, dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz. Şu kadar ki, gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Ne var ki; somut olayda, davacılar vekili tarafından dava dilekçesinde mirasçı … adına da dava açıldığının belirtildiği, ilk hükümde davacı … yönünden vekaletnamesinin sunulmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, Dairenin bozma kararından sonra, 18.10.2016 tarihli celsede, davacılar vekilinin mirasçı …’ı davaya dahil etmek ve gerekli işlemleri yapmak üzere mahkemeden süre istediği, bunun üzerine mahkemece … yönünden usuli işlemlerin yapılması amacıyla vekile mehil verildiği, ancak davacılar vekili tarafından …’e ait vekaletnamenin sunulmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; HMK’nın 77. maddesi gereğince, dava dilekçesinde davacı olarak bildirilen ancak dava açılırken ve yargılama aşamasında vekaletnamesi sunulmayan mirasçı … yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, … yönünden de davanın kabulüne karar verilerek hakkında tescil hükmü kurulması doğru olmadığı gibi, kabule göre de davacıların miras payı oranında iptal-tescile karar verilmesi, kalan payın davalı üzerinde bırakılması gerekirken davalı adına yeniden tescil hükmü kurulması da isabetsizdir. ( Y1.HD 29/06/2020 T, 2018/3322 E., 2020/3231 K.)
Vekaletname olmadan dava açma ve işlem yapma konusunda uzman avukat veya avukatlar ile çalışarak hareket edilmelidir. Davacı ya da Davalı olduğunuz bu davalarda uzman avukattan hukuki yardım ve danışmanlık alınması faydalı olacaktır. Hukuki süreçlerin takibi ve davaların sonuçlandırılması için her zaman hukuki destek ve yardıma OR Hukuk ve Danışmanlık olarak hazırız.