Edit Content
KURUMSAL
FAALİYET ALANLARI
MEDYA

Tutuklama Kararına İtiraz Nasıl Yapılır?

Tutuklama kararını vermeye yetkili mahkemeler, suçun işlendiği yerde görev yapan Sulh Ceza Hakimlikleridir. Tutuklama Kararı, sulh ceza hakimi tarafından, yapılacak sorgu sonucunda Cumhuriyet savcısının tutuklama talepli sevki üzerine veya mahkemece re’sen verilir.

Tutuklama kararına itiraz, kararın verildiği günün ertesi günden itibaren 7 gün içinde (CMK Md. 268/1) itiraz merciine yapılmalıdır.

CMK’nın 268/3-b hükmü gereğince sulh ceza hâkimliğinin tutuklama ve adli kontrole ilişkin verdiği kararlara karşı yapılan itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulunduğu asliye ceza mahkemesi hâkimine aittir.

Tutuklama Kararı Hangi Durumlarda Verilir?

Tutuklama, ceza yargılaması bakımından istisnai bir tedbir olup, esas olan tutuksuz yargılamadır. Tutuklamanın, CMK Md. 100-108 maddeleri arasında koşulları ve diğer esasları düzenlenmiştir.

          Genel olarak; kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde verilebilir.

          Tutuklama nedenleri ise;

          – Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olguların varlığı,

          – Şüpheli veya sanığın davranışları;

                    1. Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme,

                    2. Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma, Hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa.

          Şeklinde CMK’da gösterilmiştir.

          CMK Md. 100/3 hükmüne göre de KATALOG tabir edilen ve bu maddede sayılan suçların işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde “tutuklama koşulları” var kabul edilmektedir.

          Bu suçlardan bazıları şunlardır:

          – Kasten öldürme (TCK madde 81, 82, 83),

          – Kasten yaralama (TCK madde 86, fıkra 3, bent b, e ve f)

          – Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102),

          – Çocukların cinsel istismarı (TCK madde 103),

          – Hırsızlık (TCK madde 141, 142) ve yağma (TCK madde 148, 149),

          – Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (TCK madde 188),

          – Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, madde 220), 11. Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (madde 302, 303, 304, 307, 308),

          – 10.7.1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları.

          – 10.7.2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.

          – 21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.

          – Kadına karşı işlenen kasten yaralama suçu.

          – Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu.

          CMK Md. 100/4 hükmüne göre de sadece adlî para cezasını gerektiren suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez.

Tutuklama Kararına İtiraz Nereye Yapılır?

CMK’nın 268/3-b hükmü gereğince sulh ceza hâkimliğinin tutuklama ve adli kontrole ilişkin verdiği kararlara karşı itiraz, kararı veren sulh ceza hakiminin yargı çevresinde bulunduğu asliye ceza mahkemesine yapılır.

Tutuklama Kararına İtiraz Kaç Günde Sonuçlanır?

Tutuklama kararına itirazın, olağan koşullarda CMK Md. 108’de öngörülen 30 günlük inceleme süresinden önce sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu madde gereğince Mahkeme, tutukluluk durumunu 30’ar günlük sürelerde yeniden değerlendirmek ve tutukluluk kararını kaldırmak ya da uzatılmasına karar vermek durumundadır.

CMK Md. 108/3 gereğince de hâkim veya mahkeme, tutukevinde bulunan sanığın tutukluluk hâlinin devamının gerekip gerekmeyeceğine her oturumda veya koşullar gerektirdiğinde oturumlar arasında ya da birinci fıkrada öngörülen süre içinde de re’sen karar verir.

Tutuklama Kararına İtiraz İçin Avukatın Rolü Önemli Midir?

Tutuklama kararına itiraz, gerektiği gibi ve tutuklamanın koşulları dikkate alınarak talepleri içeren ve tutukluluğun neden hukuka aykırı olduğunu ortaya koyan delil ve gerekçeler ile yapılmalıdır. Bu bakımdan her tutukluluk kararı gerekçeleri ve sunulan delillerin değeri itibariyle Avukatın İncelemesinden geçmeli ve kararın içeriğine dair hukuki tespitler yapılarak buna göre itirazda bulunulmalıdır.

CMK Md. 100 kapsamında kaçma şüphesi bulunmayan, delilleri karartma ve tanıklar üzerinde baskıda bulunma şüphesi var olmayan, suçu işlediği konusunda kuvvetli şüphe mevcut olmayan ve sadece ilk anda oluşan ve somut hale gelmediği için suça dair ispat bakımından tutuklanan kişi açısından anlamlı olmayan ŞÜPHE ile yapılan tutuklamaların kaldırılması için itiraz etmek gerekir.

Diğer yandan CMK Md. 109’da tutuklamaya alternatif ve tutuklama koşullarının varlığı halinde adli kontrol kararı verilmesi yerine şüpheli hakkında sıralanan tedbirlerin uygulanmasına imkan bulunmaktadır.

Sıradan, genelgeçer, kişiselleştirilmekten yoksun, isnad olunan suçu şüphelinin işlediğine dair suçlama bakımından yeterli olamayan, vicdani kanının şüpheli hakkında oluşmasına imkan verecek yetkinlikte olmayan tutuklama kararları hukuka aykırıdır ve derhal kaldırılmalıdır.

Ülkemizde tutuklama, ceza yargılamasında vazgeçilmez bir zorlama aracı olarak işlev görür hale gelmiştir. Tutuklamaya karar veren yargı mercilerinin AB ülkeleri uygulamalarından bihaber olmaları, tutuklamanın bir özgürlük kısıtlaması olarak ceza soruşturmasının yürütülmesi bakımından sağlayacağı faydanın çok kısıtlı olduğunun gözetilmemesi ile cezalandırma ile tutuklama arasındaki bağların hukuki anlamda yetersiz şekilde kurulması sebebiyle tutuklama halen ülkemizde gerektiği gibi ve adil bir şekilde uygulanmayan bir tedbirdir.

AB Ülkeleri, özellikle Almanya ve Avusturya gibi ceza yargılaması sürecinin ülkemizle hemen hemen aynı nitelikte olduğu ve usul kanununun benzer olduğu ülkelerde tutuklama oranı hükümlü oranının % 5’ini geçmemektedir. Diğer yandan tutuklama, kişinin cezalandırılacağı yönünden somut deliller ve suçun işlendiğinin apaçık ve kanıtlarla bariz olduğu ağır suçlarda verilen bir karardır.

Ceza avukatı ile ilgili desteğe ihtiyacınız olduğunda OR Hukuk ve Danışmanlık ile iletişime geçebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi çekebilecek makaleler