Trafik Güvenliğini Taksirle Tehlikeye Sokma Suçu Mevzuatımızda Nerede Düzenlenmiştir?
Trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma suçu kişilerin hayat, vücut bütünlükleri ve malvarlığı açısından bir zarar tehlikesi doğmasını önlemek ve kişilerin güvenlik içinde yaşamalarını sağlamak amacıyla ihdas edilmiş bir suçtur. Bu suç 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 180. maddesinde düzenlenmiştir. Madde metni;
“Trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma
Madde 180- (1) Deniz, hava veya demiryolu ulaşımında, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye taksirle neden olan kimseye üç aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.” şeklindedir.
Madde gerekçesine göre madde metninde, deniz, hava veya demiryolu ulaşımında trafik güvenliğini kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından taksirle tehlikeye sokmak, suç olarak tanımlanmıştır.
Suçun Maddi Ve Manevi Unsurları Nelerdir?
Bu suçun maddi unsuru deniz, hava veya demiryolu ulaşımında kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından bir tehlikeye taksirle neden olan davranışlarda bulunmaktır. Kara yolu ulaşımı bu suç kapsamında değildir. Suç somut bir tehlikeyi içerir yani kişilerin hayat, sağlık yahut malvarlığı bakımından somut bir tehlikenin doğduğu ispatlanmadığı sürece suç oluşmaz.
Bu suç ihmali ya da icrai davranışlarla işlenebilir.
Suçun manevi unsuru taksirdir. Taksir, 5237 sayıl Türk Ceza Kanunu’nun 22. maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir. Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir söz konusu olacak ve bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılacaktır. Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir.
Suçun Faili Ve Mağduru Kimlerdir?
TCK m. 180’de düzenlenen genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması suçunun faili herkes olabilir. Yani bu suç deniz, hava veya demiryolu ulaşımını tehlikeye düşürecek davranışlar bu araçları kullanan kimselerce ya da başka kişilerce işlenebilir.
Bu suçun mağduru tehlike altında kalan toplum ve bireylerdir.
Suçun Takibi Şikayete Bağlı Mıdır ve Suç İçin Uzlaşma Hükümleri Uygulanır Mı?
TCK m. 180’de düzenlenen bu suçun takibi şikayete bağlı değildir ve re’sen soruşturulup kovuşturulur. Bu nedenle ön ödeme ve uzlaşmaya da tabi değildir.
Suçu Kovuşturmayla Görevli Mahkeme Neresidir?
TCK m. 180’da düzenlenen trafik güvenliğinin taksirle tehlikeye sokulması suçunda görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir.
Suçun Yaptırımı Nedir?
Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir.
Suçun Tabi Olduğu Zamanaşımı Süresi Ne Kadardır?
Trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma suçunun dava zamanaşımı süresi 8 yıl, ceza zamanaşımı süresi ise 10 yıldır.
TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TAKSİRLE TEHLİKEYE SOKMA SUÇUNDA YARGITAY UYGULAMASI
Tünel içerisinde bulunan hayvanlara tren çarpması olayında hayvan sahibinin sanık olduğunun ispat edilememesi nedeniyle beraatı gerekir
Olay günü … Köyü … Mezrası Elazığ-Tatvan seferini yapan … sefer sayılı yolcu, posta ve yük treninin 1 nolu tünel içerisinde 6 adet büyük baş hayvana çarpması ile hayvanların öldüğü, bir yolcu vagonu raydan çıkarak tren yolunun sefere kapandığı olayda; her ne kadar olaya konu hayvanların sanığa ait olduğu kabul edilmiş ise de, kolluk tutanaklarına göre, hayvanların kulak küpelerinin olmaması sebebiyle sahiplerinin kesin olarak belirlenemediği, ancak sanığın hayvanlarının o bölgede bulunduğunun değerlendirildiği; sanığın da savunmalarında, olayın olduğu gün ovada hayvanlarınla ilgilendiğini, trenin geçtiği bölgeden gelen gürültüyü duyması üzerine olay yerine geldiğini, telef olan hayvanların kendisine ait olmadığını beyan etmesi, dosya içeriğine göre hayvanların kime ait olduğu net olarak tespit edilemediği gibi, sanığın savunmalarının aksine hayvanların sanığa ait olduğunun da net olarak belirlenememesi karşısında, unsurları oluşmayan trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken delillerin hatalı değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi bozma nedenidir. ( Y 12. CD 29.03.2018 T, 2017/9220 E., 2018/3645 K.)
Karayolu ulaşım araçları yönünden trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçunun taksirle işlenen biçimine TCK’da yer verilmediğinden, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan beraat kararı verilmesi gerekir
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın idaresindeki araçla bölünmüş yolda seyir halinde iken, önünde aynı istikamette seyreden ve arıza nedeni ile duruşa geçen başka bir araca arkadan çarpması sonucu meydana gelen olayda; sanığın eyleminin TCK’nın 179/2. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu oluşturmayacağı, zira TCK’nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun, bu maddenin 2. fıkrasında ”kara, deniz, hava ve demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık ve malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare etmek…” şeklinde tanımlandığı, aynı Kanunun 180. maddesinde düzenlenen, trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma suçunda ise karayolu ulaşım araçlarına yer verilmediği, dolayısıyla TCK’nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun ancak kasten işlenebileceği ve bu suçun oluşabilmesi için aracın kasıt ya da olası kasıtla kişilerin hayat, sağlık ve malvarlığı açısından tehlike yaratacak bir şekilde sevk ve idare edilmesi gerektiği, karayolu ulaşım araçları yönünden suçun taksirle işlenen biçimine TCK’da yer verilmediği, koşulları bulunduğu takdirde eylemin 2918 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilebileceği bu nedenle sanık hakkında unsurları oluşmayan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yasal ve yerinde olmayan gerekçelerle sanığın mahkumiyetine karar verilmesi bozma nedenidir. ( 12. CD, 09/05/2016 T, 2015/8807 E., 2016/8154 K.)