İnternetten içerik kaldırılması ve erişimin engellenmesi 5651 sayılı İNTERNET ORTAMINDA YAPILAN YAYINLARIN DÜZENLENMESİ VE BU YAYINLAR YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARLA MÜCADELE EDİLMESİ HAKKINDA KANUN ile düzenlenmiştir.
İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar içerik kaldırılması ve erişim engellenmesi talebinde bulunabilir.
Mevcut olan içeriklerin, kişi haklarına saldırı niteliğinde olduğu ve 5651 sayılı Kanun’un 8/1 maddesinde sayılan suçların işlendiğine dair olduğu anlaşılması halinde İÇERİK KALDIRMA ve ERİŞİM ENGELİ gereklidir.
Bu durumda Kanun’un düzenlediği yetkiye bağlı olarak;
* Yer sağlayıcısından bu konuda gerekli tedbirlerin alınması istenebilir.
* Yer sağlayıcısı ve içerik sahibi bu konuda işlem yapmazsa ya yapmayı reddederse içeriğin kaldırılması ve erişimin engellenmesi talebi yerleşim yerindeki Sulh Ceza Hakiminden bizzat istenir.
İnternette içerik kaldırma, talebe konu yayın ya da içeriğin bulunduğu internet adresinden kaldırılması ve erişimine izin verilmemesi anlamına gelir.
İnternetten İçerik Kaldırma İçin Hangi Şartların Oluşması Gerekir?
İnternetten içerik kaldırma şu hallerde söz konusu olur:
* Kişilik haklarının ihlal edilmesi hallerinde,
* Suç işlendiğinin açık olması halinde,
* Özel hayatın gizliliğini ihlal een bir eylemin var olması halinde,
* 5846 sayılıFikir ver Sanat Eserleri Kanunu gereğince,
* İnternette unutulma hakkının tanıdı haklar kapsamında,
* Kamu yararı ve kamu düzeni bakımından erekli olması hallerinde.
Teknik yetersizlikler sebebiyle talebin reddedilmesi hukuka aykırıdır ve erişim engellenme bakımından teknik altyapı ve teknik sorunlar bir gerekçe olarak red kararından ileri sürülemez.
Yargıtay 19. Ceza Dairesi tarafından alınan 10 Mart 2021 tarihli ve 2021/256 E.N. ve 2021/2774 K.N. sayılı Karar’da;
Kişilik haklarının ihlali sebebiyle yapılan talep hakkında “https” protokolü kullanılması sebebiyle erişimin engellenmesi tedbiri uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle Bakırköy 3. Sulh Ceza Hakimliği’nce verilen Red Kararı değerlendirilmiştir.
Karar’da; “5651 sayılı Kanun’un 9. maddesi gereği Sulh Ceza Hakimliğine yapılan başvurularda, adli yargı organınca yapılması gereken; Kanun’un 9/1 maddesi kapsamında kişilik hakkının ihlal edilip edilmediğinin tespiti ileş artların oluşması halinde aynı Kanun’un 9/4. maddesi gereği “içeriğin çıkarılmasına ve/veya erişimin engellenmesine” karar vermektir. Sulh Ceza Hakiminin vereceği kararın, kişilik hakkının ihlalinin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL, vb. şeklinde ) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verileceği Kanunda açıkça hüküm altına alınmıştır. İçeriğin internet ağında yer aldığı/görüntülendiği tam internet adresi olarak tanımlanan URL adresinin; “http” veya “https” uzantılı olmasının verilecek karar bakımından bir önemi yoktur. Bu hususlar, ancak kararın Erişim Sağlayıcıları Birliği tarafından uygulanması (infazı ) sırasında dikkate alınacak hususlardır.
Başvuruya konu somut uyuşmazlıkta; başvuranın toplamda (10 ) adet URL adresinde kişilik haklarını ihlal eden yayın yapıldığından bahisle erişime engellenmesinin talep ettiği, ilgili Sulh Ceza Hakimliğince, yabancı (yurt dışı kaynaklı ) sosyal ağ sağlayıcılarının URL adreslerinin “https” uzantılı olması gerekçesiyle reddine karar verildiği, karara yapılan itirazın da gerekçesiz biçimde reddedildiği görülmektedir.
Yukarıda izah edildiği üzere, erişimin engellenmesi talebinin uygulanmasına (infazına ) dair teknik gerekçeler, Sulh Ceza Hakimliğinin inceleme ve değerlendirme konusu olmayıp, yapılan itirazın merci tarafından esastan incelenerek, yayının kişilik haklarının ihlal edip etmediği ve ifade özgürlüğü kapsamında kalıp kalmadığının araştırılması ile bu hususta internet yayın uzantılarının “https” olup olmadığına bakılmaksızın bir karar verilmesi gerekirken itirazın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu anlaşılmakla,” denilmiş ve verilen Red Kararı’nın Bozulmasına ve müteakip işlemlerin yerine yerine getirilmesine karar verilmiştir.
Aynı şekilde kişilik haklarına saldırı niteliğinde olan paylaşımlar hakkında Ankara 6. Sulh Ceza Hakimliği’nce “tedbir talebinin kabulü” yerine Red Kararı verilmesi de Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin 2021/16342 E.N. ve 2021/13216 K.N. sayılı Kararı ile Bozulmuştur.
İnternetteki İçeriği Kaldırmak İçin Nereye Başvurmalıyım?
Bu konuda yetkili mercii, mağdurun yerleşim yerinde buluna Sulh Ceza Hakimliği’dir. Ayrıca yayının yapıldığı yerdeki ya da İnternet adresinin merkezi bir yeri varsa buradaki Sulh Ceza Hakimliği de konu hakkında karar vermeye yetkilidir.
Bu kapsamda başvurunun Sulh Ceza Hakimliklerine, talep ve gerekçesi ile birlikte yapılması gerekmektedir.
İnternetten Kaldırılan İçerik İçin İtiraz Nasıl Yapılır?
İnternetten kaldırılmasına karar verilen içerikler bakımından karara karşı itiraz ise Karar veren Sulh Ceza Hakimliği’nden sonraki Sulh Ceza Hakimliği’ne, 5271 sayılı CMK’da düzenlenen esaslara göre kararın tebliği veya öğrenilmesinden itibaren 7 gün içinde yapılır.
İnternette Yer Alan Haberi Kaldırmak İçin Neler Yapmak Gerekir?
Kişilik haklarına saldırıda bulunulması ve suç işlendiğinin açık olması halinde öncelikle Yer Sağlayıcısından içeriğin kaldırılması talebinde bulunmak gerekir.
Talebin Yer Sağlayıcı ve Yayıncı Kişi tarafından uygun görülmemesi halinde ise yargı mercileri vasıtasıyla 5651 sayılı Kanun’da düzenlenen “başvuru usulü” kullanılarak talepte bulunulur.
İnternetteki İçeriğin Kaldırılması Ne Kadar Sürer?
İnternette yer alan içeriğin kaldırılması, talebi yapan kişi bakımından en az 1 ay sürecek bir hukuki işlemler silsilesini gerektirir.
Bu bakımdan belirleyici olan husus, talepte bulunulan yargı mercilerinin talebi değerlendirme ve karar verme sürecinin ne kadar süreceğidir. Bazı hallerde talebin reddi de dikkate alınmalıdır.
Talebin reddedilmesi halinde itiraz süreciyle birlikte içeriğin kaldırılmasının daha fazla zaman gerektireceği açıktır.
İnternette İçerik Paylaşımı Yapan Kişilerin Hukuki Sorumlulukları Nelerdir?
Eylemler, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda sayılan suçlardan birinin işlendiğine dair şüphe oluşturmakta ise yayın yapanlar hakkında ayrıca suç duyurusunda bulunulması gerekir.
Bu durumda Cumhuriyet savcısınca suç soruşturması başlatılır ve suçun sabit olması halinde ceza mahkemesince haklarında mahkumiyete hükmolunur. Özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verileri hukuka aykırı şekilde kaydetme, ele geçirme ve verme, hakaret gibi suçların bu kapsamda İddianameye konu olması ve içerik paylaşımı yapanların bu suçlar ile itham edilmeleri mümkündür.
Bu ve benzeri Ceza Hukuku içerikleri için hemen şimdi OR Hukuk ve Danışmanlık ile iletişime geçin!