Edit Content
KURUMSAL
FAALİYET ALANLARI
MEDYA

Gaiplik Nedir?

Gaiplik, kişiliği sona erdiren bir hal olarak 4721 sayılı TMK’da düzenlenmiştir. Ölümle birlikte kişiliğe son veren bir durumun hukuken tescil olunmasıyla gaiplik gerçekleşir.

          “4721 sayılı Türk Medeni Kanunu

          III. Gaiplik kararı

          I. Genel olarak

          Madde 32- Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu öme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.

          Yetkili mahkeme, kişinin Türkiye’deki son yerleşim yeri; eğer Türkiye’de hiç yerleşmemişse nüfus sicilinde kayıtlı olduğu yer; böyle bir kayıt da yoksa anasının veya babasının kayıtlı bulunduğu yer mahkemesidir.

          2. Yargılama usulü

          Madde 33- Gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması gerekir.

          Mahkeme, gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimseleri, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilânla çağırır.

          Bu süre, ilk ilânın yapıldığı günden başlayarak en az altı aydır.

          3. İstemin düşmesi

          Madde 34- Gaipliğine karar verilecek kişi, ilân süresi dolmadan ortaya çıkar veya kendisinden haber alınırsa ya da öldüğü tarih tespit edilirse gaiplik istemi düşer.

          4. Hükmü

          Madde 35- İlândan sonuç alınamazsa, mahkeme gaipliğe karar verir ve öme bağlı haklar, aynen gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılır. Gaiplik kararı ölüm tehlikesinin gerçekleştiği veya son haberin alındığı günden başlayarak hüküm doğurur.”

          Gaiplik, kişinin ölümüne kesin gözle bakmayı gerektiren bir durum söz konusu olmasa da ölmüş olabileceğine dair ciddi şüphelerin bulunması halinde ortaya çıkan ve kişiliği sona erdiren bir durumun mahkeme kararı ile hukuken tescili ile kabul edilen bir hukuki durumdur. Gaiplik, belirli koşullara ve mahkemenin vereceği karara tabidir.

          Gaip kavramı sözlük anlamıyla “göz önünde olmayan”, “hazır bulunmayan”, “nerede olduğu bilinmeyen” ve “kendisinden uzun süredir haberdar olunmayan” kimseyi ifade etmektedir.

Gaiplik Şartları Nelerdir?

Gaiplik kararı verilmesi, belirli “maddi koşullar” ile “yargısal koşullar”a tabidir. Bu koşulları kısaca şöyle sıralamak mümkündür:

          I. Maddi Koşullar

          1. Kişi “ölüm tehlikesi” içerisinde kaybolmuş olmalıdır. Ölüm tehlikesi içinde kaybolmak, kişinin kaybolduğu durumun ölümle sonuçlanma olasılığının yüksek olmasıdır.

          2. Birinci maddeden ayrı olarak kişi hakkında uzun süreden beri haber alınamamalıdır. Bu halde ayrıca kişinin yaşamadığı konusunda kanıya varacak doneler de söz konusu olmalıdır. Kişinin yakınlarıyla iletişim kurmaktan kaçınması tek başına haber alınamaması olarak yorumlanamaz. Kişinin nerede olduğunun bilinmemesi de tek başına gaiplik kararı alınmasına yeterli olamaz.

          3. Gaiplik için kanunda belirlenen süreler beklenmelidir. Bu yönüyle kişinin ölüm tehlikesi içinde kaybolması hâlinde süre kanunda daha kısa, uzun zamandan beri haber alınamama halinde ise daha uzun olarak düzenlenmiştir. TMK, gaiplik talebi bakımından “ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl geçmiş olmasını”, haber alınamama nedeniyle gaiplik kararı talep edilebilmesi için ise “son haber tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olmasını” aramaktadır.

          II. Yargısal Koşullar

          4. Gaiplik kararı verilebilmesi, hakları bu öme bağlı olan kişilerin mahkemeye başvurmasına” bağlıdır. Başvuru olmadan re’sen mahkeme karar alamaz.

          Gaiplik kararı talebi, çekişmesiz yargı işlerinden kabul edilmiştir.

          5. TMK m. 33/II uyarınca gaiplik kararı için kendisine başvurulan mahkeme durumu ilan eder. İlânın amacı gaiplik kararı verilecek kişi ile ilgili bilgi sahibi olanların mahkemeye başvurmalarını sağlamayı amaçlar. İlân aynı zamanda, gaipliği talep edilen kişinin de durumu öğrenmesini sağlayarak yanlış bir karar alınmamasını önleyici bir tedbir olarak öngörülmüştür. Hâkim, gaiplik talebinde bulunulanın durumdan haberdar olması veya gaipliği istenen kişi hakkında bilgi sahibi olan kişilerin mahkemeye başvurması için uygun bir süre belirleyerek en az iki kere ilân yapar. Bu iki ilân arasındaki süre en az altı ay olmalıdır.

          İlanın hangi şekilde ve hangi araçlarla yapılacağı, somut olayın özelliklerine göre, hâkimin takdirine bırakılmıştır.

          6. TMK m. 45 hükmü uyarınca, gaiplik kararı, hâkimin bildirmesi üzerine ölüm  tescili olarak nüfus kütüğüne kaydedilir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu Md. 34 hükmü gereği, gaiplik kararları mahkemelerce on gün içinde o yerin nüfus müdürlüğüne bildirilir ve nüfus memurlarınca aile kütüklerine tescil edilir. Kütüğe yapılan tescil etkisi “açıklayıcı” niteliktedir ve mahkemenin kesinleşmiş gaiplik kararı, kişiliği sona erdiren bir sebeptir.

Gaiplik İçin Kimler Başvurabilir?

Gaiplik kararı verilebilmesi, hakları bu öme bağlı olan kişilerin mahkemeye başvurmasına” bağlıdır. İlgililerin talepte bulunmaması halinde hâkim kendiliğinden gaiplik kararı alamaz.

Hakları ölüme bağlı olanlar, kişi hakkında gaiplik kararı verilmesi durumunda “çeşitli haklar kazanacak veya bu haklarını ileri sürebilecek ya da bir yükümlülükten kurtulacak” olan kişilerdir”.

TMK ilgilileri tahdidi olarak göstermemiştir. Bu kapsamda gaiplik talebinde bulunanın, “hakları ölüme bağlı kimseler”den sayılıp sayılmayacağı hâkim tarafından takdir edilecektir.

Gaiplik Kararı Nasıl Alınır?

Gaiplik hasımsız olarak açılan dava ile kişinin Türkiye’deki son yerleşim yeri; eğer Türkiye’de hiç yerleşmemişse nüfus sicilinde kayıtlı olduğu yer; böyle bir kayıt da yoksa anasının veya babasının bulunduğu yer mahkemesinden talep edilir. Çekimesiz olarak bu dava 6100 sayılı HMK gereğince Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açılır.

Ancak TMK Md. 588 hükmüne dayanan gaiplik kararı verilmesi ve gaibin mirasının devlete geçmesi talepli davalarda yetkili mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir.

Kanunda öngörülen bekleme ve ilan süreleri gereğince bu davalar için kesin bir süre vermek de olanaksızdır.

Karar, gerekçeleriyle birlikte mahkemeye yapılacak taleple alınır ve talepte bulunan kişi kanunda sayılan kişilerden olmalıdır ve gaip olanın ölümüyle hak sahibi olacak bir kişi olmalıdır.

Gaiplik Kararından Sonra Ne Olur?

Gaiplik Kararı, yukarıda açıklandığı üzere nüfus kayıtlarına tescil olunur ve gaip olan kişinin bu karar ile ölümü resmen kabul edilmiş olur. Hukuki sonuçlar da özellikle miras hukuku bakımından buna göre ortaya çıkar.

Kişi hakkında verilen gaiplik kararı özellikle miras hukuku bakımından sonuçlar doğurur. Hakkında karar alınan kişinin mirasçı ya da miras bırakan sıfatını taşımasına göre de bu sonuçlar birbirinden farklılaşmaktadır.

Mahkemenin gaiplik kararı vermesi halinde, karine olarak kişinin öldüğü kabul edildiği için, gaibin terekesi kendiliğinden mirasçılarına geçer. TMK m. 580 hükmü uyarınca, miras bırakan öldüğü sırada sağ olan mirasçıları terekeyi alma hakkına sahiptirler.

Gaiplik kararı verildikten sonra, gaibin mirası mirasçılarına intikal edecektir, ancak gaibin kesin olarak öldüğü belli olmadığı için kanun koyucu gaibin ortaya çıkması veya kesin ölüm tarihinin belli olmasıyla hak sahiplerinin değişmesi ihtimallerini göz önünde tutarak mirasçıların ve mirasta hak sahibi olan kişilerin güvence göstermelerini mecburi kılmıştır. Güvence vermedikleri sürece gaibin mirası mirasçılara intikal etmez. Eğer gaibin mirasçısı Hazine ise, teminat verme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Güvence verme gaiplik durumuna göre belirli bir süre ile sınırlandırılmıştır.

Mirasçı olmak bakımından ise mirasçı olabilmenin mutlak şartı, miras açıldığı anda sağ olmaktır. TMK Md. 586 gereğince kanun koyucu, sağ olduğu bilinmeyen ve henüz hakkında gaiplik kararı verilmemiş olan mirasçının, “gaiplik kararı alınana kadar sağ olduğunu” kabul etmektedir.

Gaibin mirasçılığının tespiti de gaiplik kararının kesinleştiği değil, ölüm tehlikesine neden olan olayın gerçekleştiği ya da son haber alma tarihine göre değerlendirilir. Gaip miras bırakandan önce gaip kabul edilerek öldüğü tescil olunursa, yasal mirasçı olamaz.

Gaibin miras bırakan olması halinde ise gaibin terekesi “ölüm tehlikesi veya son haber alma tarihi” itibarıyla sağ olan mirasçılara intikal edecektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi çekebilecek makaleler