Edit Content
KURUMSAL
FAALİYET ALANLARI
MEDYA

Boşanma Davasında Kullanmak İçin Yapılan Ses Kaydı Suç Teşkil Etmez

Boşanma Davasında Kullanılmak Üzere Yapılan Ses Kaydı Suç Teşkil Etmez – Emsal Yargıtay Kararı

Kararın Özeti: Dava, sanığın eşi ile baldızı arasındaki konuşmaları ses kaydı yaptığından bahisle kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçunu işlediği iddiasıyla açılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda sanığın beraatine karar verilmiştir. Yargıtay, boşanma davasında kullanılmak üzere ses kaydı yapan sanığın hukuka aykırı bir amaçla hareket etmediğini ortaya koymuştur. Bu ses kaydının boşanma davasında kullanılması önemlidir. Ses kaydının boşanma davası dışında üçüncü kişilere dinletilmesi özel hayatın gizliliği suçunu oluşturur. Bu açıdan sanığa ek savunma hakkı da tanınarak özel hayatın gizliliği suçu açısından mahkûmiyetine karar verilmesi gerekir. Bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmektedir.

Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin E: 2018/8075, K: 2019/1860 Sayılı Kararı

“İçtihat Metni”

Mahkemesi : … Asliye Ceza Mahkemesi

Suç: Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması

Hüküm: Beraat

Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanık, baldızı olan katılan ile yapmış olduğu yüz yüze konuşmayı kaydetmiştir. Bu kaydı eşine karşı açmış olduğu boşanma davasına delil olarak sunmuştur. Sanığın, boşanma davasındaki iddialarını ispatlama amacı taşıyan eyleminde hukuka aykırı olarak hareket etme bilinciyle davranmadığı anlaşılmıştır.

Ancak sanık, içeriğinde eşiyle olan aile yaşantısına ait sıkıntıların ve eşinin …. adlı bir kişiyle olan yakınlığına dair anlatımlara yer verilen ve içeriği itibariyle özel olan konuşma kayıtlarını konuşma ve aile bireyleri ile ilgisi olmayan üçüncü kişi konumunda bulunan tanıklar …. ve …. adlı kişilere dinletmiştir.

Bu çerçevede sanığa bu eylemi nedeniyle ek savunma hakkı hatırlatılarak TCK’nın 134/2.maddesinde tanımı yapılan özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanık hakkında mahkumiyete karar verilmesi gerekmektedir. Bu yapılmadan delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırıdır. Katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüştür.

Hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. Maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Ceza davaları ile ilgili olarak Ankara Ceza Avukatı başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi çekebilecek makaleler