Belirsiz alacak davası 6100 sayılı HMK ile düzenlenen ve hukukumuza giren bir dava türüdür. Eski kanunda buna ilişkin bir hükme yer verilmemişti.
Hak arama kapsamında kişi hukuki ilişki kaynaklı bir alacak davası açmak için talep edebileceği miktar konusunda asgari bazı bilgileri haiz olsa da tam olarak talep edebileceği miktar konusunda tam manasıyla doğru bir tespit yapamayabilir. Kanun koyucu bu durumu öngörerek alacak davasının değeri bakımından kanunda buna ilişkin dava türü bakımından düzenleme yapmıştır.
Bu davanın açılmasında, davacının tam olarak ve objektif olarak davanın açıldığı tarihte tam manasıyla talebine ilişkin doğru ve hukuki ilişkinin niteliğine göre bir tespit yapabilmesi de söz konusu olmamalıdır.
Belirsiz alacak davası olarak adlandırılan bu dava sebebiyle özel hukuk yargılamasında halihazırda birçok sorun yaşanmakta ve bu dava sürecinin beklentilere ve kanun koyucunun amaçladığı şekilde işlemediği görülmektedir.
“Belirsiz alacak davası
MADDE 107– (1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.
(2) (Değişik:22/7/2020-7251/7 md.) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır.
(3) (Mülga:22/7/2020-7251/7 md.)”
Belirsiz Alacak Davası Hangi Hallerde Açılabilir?
Bahse konu davanın açılabilmesi bakımından Kanun’da 3 şart öngörülmüştür:
a) Dava konusu alacak miktarının (veya değerinin) tam ve kesin olarak belirlenememesi (belirsizlik)
Belirsizlik, Kanunun ifadesiyle, “alacak miktarının belirlenebilmesinin davanın açıldığı tarihte alacaklıdan (davacıdan) beklenememesi veya imkânsız olması” halidir.
Davacı, açılacak davanın miktarını (değerini) başlangıçta tam ve kesin olarak biliyorsa yahut bunu bilebilecek durumda ise, belirsiz alacak davası açılamaz.
Her davada aranan dava şartlarından biri de, dava açmakta hukukî yararın bulunmasıdır (HMK m.114, 1/h).
Manevî tazminat talebi, bölünebilir nitelikte olmadığından, belirsiz alacak davası şeklinde açılamaz
b) Davaya konu hukukî ilişkinin açıklanması
Hukuki ilişkiye dayalı talebin neden belirsiz alacak davası olarak açıldığı konusunda dava dilekçesinde hukuki ilişki ortaya konulmalı ve Mahkemece davanın neden belirsiz bir taleple açıldığı konusunda davacı haklı görülebilir olmalıdır.
c) Asgarî bir talepte bulunulması
Açılan dava bakımından yargılama sürecinde yapılacak tespitlere göre kesin ve net miktar ortaya çıkacağından başlangıç aşamasında dava asgari bir bedel üzerinden ve fazlaya ilişkin haklar daha sonra ileri sürülmek üzere dava açılacaktır.
Bu sebeple dava değeri bakımından yapılan tespitlere göre davacıya ıslah imkanı tanınmaktadır.
Belirsiz Alacak Davası Açarken Hangi Belgeler Gerekir?
Belirsiz alacak davası açılmasında hukuki ilişkiye dair bazı belgelerin ya da tespitlerin yapılmış olması gerekir. Buna göre;
*Hukuki ilişkiye göre talebin dayanağına dair elde veriler ve belgeler söz konusu olmalıdır.
*Alacak talebi bakımından asgari anlamda bir miktar belirlenebilir olmalıdır.
* Dava açmak bakımından davacı, taraf olma ehliyetine sahip olmalıdır.
* Davacının bu davayı açmasında hukuki yarar söz konusu olmalıdır.
* Dava şartı olarak arabuluculuk öngörülmüş ise bu görüşmelerden sonuç alınmadığına dair Son Tutanak mevcut olmalıdır.
* Talebi ispata yarar kaydî belgeler yanında tanık ve her türlü delil de dava açılmadan erişilebilir konumda olmalıdır.
* Talep bakımından dava açılmadan önce herhangi bir şekilde davacının talebi ya da zararı giderilmemiş olmalıdır.
Belirsiz Alacak Davasında Yargılama Süreci Nasıl İşler?
Belirsiz alacak davasında yazılı yargılama usulü uygulanır ve yargılama Asliye Hukuk Mahkemesinde görülür. Ticari bir belirsiz alacak davası ise yargılama Asliye Ticaret Mahkemesinde görülür.
Belirsiz Alacak Davası Zamanaşımı Süresi
Zamanaşımı süresi alacağın niteliğine göre değişiklik arz eder. Ancak TBK hükümleri gereğince genel zamanaşımı süresi alacaklar bakımından 10 yıldır.
İşçi alacaklarında zamanaşımı süresi 5 yıldır.
Görüldüğü üzere kanunların açılan dava bakımından ve belirsiz alacak davası ile talep edilen alacağın niteliği bakımından farklı hükümler içermeleri söz konusudur.
Bu sebeple belirsiz alacak davası yönüyle konusuna göre her dava türüne uygulanabilir bir zamanaşımı süresi söz konusu değildir.