Edit Content
KURUMSAL
FAALİYET ALANLARI
MEDYA

Banka ve Kredi Kartlarının Kötüye Kullanımı Suçu (TCK 245)

Banka ve Kredi Kartlarının Kötüye Kullanımı Suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Topluma Karşı Suçlar” başlıklı üçüncü kısmının Bilişim Alanında Suçlar Bölümünde düzenlenmiştir.

          5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

          Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması

          Madde 245 – (Değişik: 29/6/2005 – 5377/27 md.) (1) Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

          (2) Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

          (3) Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

          (4) Birinci fıkrada yer alan suçun;

          a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,

          b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlâtlığın,

          c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin,

          zararına olarak işlenmesi hâlinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.

          (5) (Ek: 6/12/2006 – 5560/11 md.) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerle ilgili olarak bu Kanunun malvarlığına karşı suçlara ilişkin etkin pişmanlık hükümleri uygulanır.

          Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması

          Madde 246- (1) Bu bölümde yer alan suçların işlenmesi suretiyle yararına haksız menfaat sağlanan tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.”

          5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinde “Banka kartı: Mevduat hesabı veya özel carî hesapların kullanımı dahil bankacılık hizmetlerinden yararlanmayı sağlayan kart” olarak, “Kredi kartı” ise “Nakit kullanımı gerekmeksizin mal ve hizmet alımı veya nakit çekme olanağı sağlayan basılı kartı veya fizikî varlığı bulunmayan kart numarası” olarak tanımlanmıştır.

          Maddenin birinci fıkrasında sahte olmayan bir kredi kartı ve banka kartının kullanımı suç olarak düzenlenmiştir. Her ne suretle elde edilmiş olursa olsun başkasına ait gerçek bir banka veya kredi kartını bir kimsenin, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası bulunmadan, o kartı kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlaması eylemi suç olarak düzenlenmiştir. Suç ile ekonomik işleyişin korunması ve kişilerin zarar görmemesi amaçlanmıştır.

          Maddenin ikinci fıkrasında ise başkalarına ait banka ve kredi kartları ile ilişkilendirilerek sahte olarak üretilen, satılan, devredilen, satın alınan veya kabul edilen kartlara dair suçlar düzenlenmiştir. Burada suç kabul edilen eylem, kullanma veya kullandırtma değil, kartın sahte olarak üretilmesi ve hakkında bazı yasa dışı işlemlerin yapılmasıdır.

          Maddenin üçüncü fıkrasında da ikinci fıkradaki düzenlemeye uygun olarak sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişinin, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde cezalandırılması düzenlenmiştir. Bu suçun mağduru kendisine ait banka ve kredi kartında sahtecilik yapılıp kullanılan kartın hamili ile bu kartı üretme yetkisine sahip banka ya da finansal kurumdur.

          Suçun işlenmesi bakımından toplumda suç faili olarak en fazla karşılaşılan ve mağdur ile akraba olan bazı kişilerin birinci fıkrada düzenlenen suçu işlemesine bağlı olarak cezalandırılmamasına ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Buna göre;

          a) Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin,

          b) Üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlâtlığın,

          c) Aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin,

          zararına olarak işlenmesi hâlinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz.

          Kanunda yer alan akrabalar bakımından şahsi cezasızlık hallerine maddede yer verilmiştir. Buna göre başkasına ait banka veya kredi kartını kullanarak haksız yarar sağlama suçunun yukarıda belirtilen akrabalık ilişkisi olan kişiler ile birlikte başka failler tarafından da iştirak halinde bu suçun işlenmesi halinde, bahse konu düzenleme yalnızca akraba olan kişiler ve sadece kanunda sayılan akrabalar bakımından geçerli olacaktır.

          Birinci fıkrada düzenlenen başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlaması suçu bakımından TCK Md. 168’de düzenlenen etkin pişmanlık hallerinin uygulanmasına da imkan sağlanmıştır.

          TCK’nın 246’ncı maddesinde ise TCK Md. 245’te düzenlenen suçların bir tüzel kişi adına işlenmesi halinde tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunması düzenlenmiştir.

Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçunun Unsurları

          *Birinci fıkrada düzenlenen başkası adına düzenlenmiş bir kredi ve banka kartını izini olmaksızın kullanarak ve kullandırtarak kendisine ve başkasına yarar sağlama suçunun unsurları şunlardır:

                    a)Başkasına ait banka veya kredi kartının her ne şekilde olursa olsun ele geçirilmesi veya elde bulundurulması söz konusu olmalıdır.

                    b) Başkasına ait banka veya kredi kartının kullanılması ya da kullandırılması var olmalıdır.

                    c) Kullanma ve kullandırma bakımından mağdurun yani kart sahibini rızası var olmamalıdır.

                    d) Başkasına ait banka veya kredi kartının kullanılması ile kişinin kendisine ya da başkasına yarar sağlaması söz konusu olmalıdır. Yarar kavramı çok geniştir ve hizmet almak, mal edinmek veya bir kişisel ödeme yapmak suretiyle maddi ve ekonomik bir faydanın temini bu kapsamdadır.

          * İkinci ve üçüncü fıkrada yer alan suç bakımından ise şu unsurlar söz konusudur:

                    a) Sahte bir banka veya kredi kartı başkasına ait bir banka hesabı ile ilişkilendirilerek üretilmiş, satılmış, devredilmiş, satın alınmış veya kabul edilmiş bir sahte kart söz konusu olmalıdır.

                    b) Üretme, satma, devretme, kabul etme bakımında hukuka uygunluk hali söz konusu olmamalıdır ki bu suçlarda sahtecilik temel hukuka aykırılık halidir.

                    c) Sahte olarak oluşturulan ya da üzerinde sahtecilik yapılan kredi veya banka kartı kulanılmak suretiyle suç faili kendisine veya başkasına menfaat sağlamış olmalıdır.

Banka veya Kredi Kartının Kötüye Kullanılması Suçunun Cezası

Maddenin ilk üç fıkrasında ayrı ayrı düzenlenen suçlar bakımından farklı cezalar öngörülmüştür:

          * Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

          * Başkalarına ait banka hesaplarıyla ilişkilendirilerek sahte banka veya kredi kartı üreten, satan, devreden, satın alan veya kabul eden kişi üç yıldan yedi yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

          * Sahte oluşturulan veya üzerinde sahtecilik yapılan bir banka veya kredi kartını kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişi, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, dört yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

Banka ve Kredi Kartlarının Kötüye Kullanımı Suçu Etkin Pişmanlık

Maddede düzenlenen suçlardan sadece birinci fıkrada düzenlenen başkasına ait banka veya kredi kartının kart sahibinin rızası olmaksızın her ne suretle ele geçirilmiş olursa olsun kullanılarak ya da kullandırtılarak suç failinin kendisi veya başkasına yarar sağlama suçunda TCK Md. 168’de düzenlenen etkin pişmanlık hallerinden yararlanmaya imkan sağlanmıştır.

          TCK Md. 168 hükmü şöyledir:

          Etkin pişmanlık

          Madde 168 – (Değişik: 29/6/2005 – 5377/20 md.) (1) Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs (…) suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.

          (2) Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir.

          (3) Yağma suçundan dolayı etkin pişmanlık gösteren kişiye verilecek cezanın, birinci fıkraya giren hallerde yarısına, ikinci fıkraya giren hallerde üçte birine kadarı indirilir.

          (4) Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır.

          (5) (Ek: 2/7/2012 – 6352/84 md.) Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir. Ancak kişi, bu fıkra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz.”

          Bu suç bakımından TCK Md. 168 hükmünün sadece birinci, ikinci ve dördüncü fıkrası hükümlerinin uygulanabilir olduğu görülmektedir.

          Etkin pişmanlık, suç tamamlandıktan sonra ortaya çıkan bir durumdur ve bunun sonucunda suçun faili olan kişiye ceza verilmez ya da verilecek ceza miktarında indirim yapılır. Etkin pişmanlık koşulları şöyledir:

          a) suçun tamamlanmış olması,

          b) failin, suça azmettirenin veya yardım eden kişinin bizzat pişmanlık göstererek, mağdurun uğradığı zararı aynen geri vermesi ya da tazmin suretiyle gidermesi, kısmen geri verme durumu söz konusu ise mağdurun bu duruma rıza göstermesi,

          c) kovuşturma başlamadan önce ya da eğer suç yönünden kovuşturma başlamış ise hüküm verilmeden önce aynen iade veya tazminin gerçekleşmiş olması.

Banka ve Kredi Kartlarının Kötüye Kullanımı Suçu Zamanaşımı Süresi

          Bu suçlarda dava zamanaşımı süresi, TCK Md. 66/1-e hükmü gereğince 8 Yıl olarak uygulanmaktadır.

          Dava zamanaşımı, cezai takibe konu olması bakımından bu suçlarda tamamlanmış bir suç olarak suçun işlendiği günden itibaren işlemeye başlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi çekebilecek makaleler