Edit Content
KURUMSAL
FAALİYET ALANLARI
MEDYA

Alacağın Devri (Temliki) Nedir?

Bir alacak hakkının, borçlunun herhangi bir etkisi olmaksızın el değiştirmesi anlamına gelen alacağın temliki işlemi, alacağı devreden, alacağı devralan ve borçlu arasında cereyan eden üç taraflı bir ilişki ortaya çıkaran bir Borçlar Hukuku müessesesidir.

          “6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu

          A. Koşulları

I. İradi devir

1. Genel olarak

MADDE 183- Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir.

Borçlu, devir yasağı içermeyen yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı devralmış olan üçüncü kişiye karşı, alacağın devredilemeyeceğinin kararlaştırılmış bulunduğu savunmasını ileri süremez.

 2. Şekli

MADDE 184- Alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır.

Alacağın devri sözü verme, şekle bağlı değildir.

 II. Yasal veya yargısal devir ve etkisi

MADDE 185- Alacağın devri kanun veya mahkeme kararı gereğince gerçekleşmişse, bu devir özel bir şekle ve önceki alacaklının rızasını açıklamasına gerek olmaksızın, üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir.

 B. Devrin hükümleri

I. Borçlunun durumu

1. İyiniyetle yapılan ifa

MADDE 186– Borçlu, alacağın devredildiği, devreden veya devralan tarafından kendisine bildirilmemişse, önceki alacaklıya; alacak birkaç kez devredilmişse, son devralan yerine önceki devralanlardan birine iyiniyetle ifada bulunarak borcundan kurtulur.

2. İfadan kaçınma ve tevdi

MADDE 187- Kime ait olduğu çekişmeli bulunan bir alacağın borçlusu, ifadan kaçınabilir ve alacağın konusunu hâkim tarafından belirlenen yere tevdi etmekle borçtan kurtulur.

Borçlu, alacağın çekişmeli olduğunu bildiği hâlde ifada bulunursa, bundan doğacak sonuçlardan sorumlu olur.

Dava konusu olan çekişme mahkemece henüz sonuca bağlanmamış ve borç da muaccel ise, taraflardan her biri borçluyu, edimi tevdi etmeye zorlayabilir.

3. Borçluya ait savunmalar

MADDE 188- Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir.

Borçlu, devri öğrendiği anda muaccel olmayan alacağını, devredilen alacaktan önce veya onunla aynı anda muaccel olması koşuluyla borcu ile takas edebilir.

 II. Öncelik hakları ve bağlı hakların geçişi

MADDE 189- Alacağın devri ile devredenin kişiliğine özgü olanlar dışındaki öncelik hakları ve bağlı haklar da devralana geçer.

Asıl alacakla birlikte işlemiş faizler de devredilmiş sayılır.

 III. Senet ve belgelerin teslimi ve bilgi verilmesi

MADDE 190- Devreden, devralana alacak senedi ile elinde bulunan ispatla ilgili diğer belgeleri teslim etmek ve alacağını ileri sürebilmesi için gerekli bilgileri vermekle yükümlüdür.

 IV. Garanti

1. Genel olarak

MADDE 191- Alacak, bir edim karşılığında devredilmişse devreden, devir sırasında alacağın varlığını ve borçlunun ödeme gücüne sahip olduğunu garanti etmiş olur.

Alacak bir edim karşılığı olmaksızın devredilmiş ya da kanun gereğince başkasına geçmişse, devreden veya önceki alacaklı, alacağın varlığından ve borçlunun ödeme gücünden sorumlu değildir.

 2. İfaya yönelik devir

MADDE 192- Alacaklı, alacağını borcu ifaya yönelik olarak devretmekle birlikte borca mahsup edilecek miktarı belirlememişse devralan, ancak borçludan aldığı veya gereken özeni gösterseydi alabilecek olduğu miktarı, kendi alacağına mahsup etmek zorundadır.

 3. Sorumluluğun kapsamı

MADDE 193- Devralan garanti ile yükümlü olan devredenden aşağıdaki istemlerde bulunabilir:

1. İfa ettiği karşı edimin faizi ile birlikte geri verilmesini.

2. Devrin sebep olduğu giderleri.

3. Borçluya karşı devraldığı alacağı elde etmek için yaptığı ve sonuçsuz girişimlerin yol açtığı giderleri.

4. Devreden kusursuzluğunu ispat etmedikçe uğradığı diğer zararlarını.

C. Özel hükümlerin saklılığı

MADDE 194- Bazı hakların devrine özgü olarak kanunla konulmuş bulunan hükümler saklıdır.”

Alacağın Devri (Temliki) Şartları Nelerdir?

Alacağın temliki esasa ilişkin şartları ve şekli birtakım şartları taşıması gereken bir işlemdir. Buna göre;

          *Esasa İlişkin Şartlar

          Alacağı devretmek konusunda alacaklı ile üçüncü kişi arasında bir anlaşma/sözleşme söz konusu olmalıdır.

          Alacağın temlikine dair yasal bir sebep söz konusu olmalı ve hukukî sebebi oluşturan temel işlem geçersiz olmamalıdır.

          * Şekli Şartlar

          Alacağın temiki sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Kanunun aradığı yazılı şekil adî yazılı şekildir ve resmi şekil değildir. Yazılı şekilde yapılmayan bir temlik sözleşmesi geçerli değildir. Temlikin yazılı şekilde yapılması bir geçerlilik şartıdır, ispat şartı değildir.

Alacağın Devri Türleri Nelerdir?

Alacağın temliki, rızaî temlik, kanuni temlik ve kazaî temlik olmak üzere üçe ayrılmaktadır.

Rızaî temlikte, borçlunun muvafakati ve rızası olmaksızın devreden eski alacaklı ile devralan yeni alacaklı arasında kanunda bahsedilen şekle uygun bir temlik sözleşmesinin yapılmasıyla alacak hakkının devri sağlanmaktadır.

Kanunî temlikte, alacak hakkının herhangi bir şekil şartı söz konusu olmaksızın kanunda belirtilen hallerde yeni alacaklıya geçmesi söz konusu olur. Bu durumda ne borçlunun ne de alacak hakkı sahibinin rızasına ve muvafakatine ihtiyaç yoktur. Kanunî temlik, temlik edenin herhangi bir irade beyanına ihtiyaç olmaksızın birtakım olayların meydana gelmesinin bir sonucu olarak kanun hükmü gereğince alacak hakkının bir kimsenin malvarlığından çıkarak başka bir kimsenin malvarlığına geçmesini ifade eder.

Kazaî temlikte ise alacak hakkının bir mahkeme kararıyla üçüncü kişiye intikal etmesi söz konusu olmaktadır. Kanunî temlikte olduğu gibi alacaklının muvafakati söz konusu  değildir ve mevcut alacağın, bir şahıstan başka bir şahsa intikali konusunda verilen mahkeme kararının kesinleşmesiyle alacak hakkı bu karar gereğince sağlanmış olmaktadır.

Alacağının Devrinin Kapsamı

Alacağın temliki, alacağa ilişkin üçüncü kişiyi devir ile yetkili kılan bir sözleşmeye dayanmaktadır.

Alacağın temliki kanunla yasaklanış ise temlik geçersizdir. Yine borçluyla olan alacaklının sözleşmesinde temlik sınırlaması varsa alacağın temliki yine yapılamaz ve buna ilişkin borçludan üçüncü kişi ifayı isteyemez.

Alacağın temiki ile alacaklı borç ilişkisinden ayrılarak alacak hakkını üçüncü kişiye devreder ve bu üçüncü kişi borç ilişkisinin tarafı haline gelmiş olur. Alacağın devri ile devredenin öncelik hakları ve bağlı hakları da devralan üçüncü kişiye geçmiş olur. Temlik ile devralana geçen haklara kefalet ve rehin gibi teminat hakları da dahildir ve kanuni ipotek hakkı, hapis hakkı, mülkiyeti saklı tutma hakkı, dava açma ve icra takibinde bulunma hakkı da bu kapsamda kabul edilmektedir.

Bütün alacaklar temlik edilebilir. Kazanılmış bir alacak kadar ileride iktisap olunması söz konusu olan bir alacak da; muaccel bir alacak kadar vadeye veya şarta bağlanmış alacaklar da temlik edilebilmektedir. Alacağın kaynağı hukukî muamele, haksız fiil, sebepsiz zenginleşme veya doğrudan doğruya kanun olabilir.

Hatta avukatın avukatlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağının da temlik edilebileceği ve bunu sınırlayan bir kanun hükmü bulunmadığı görülmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi çekebilecek makaleler