Edit Content
KURUMSAL
FAALİYET ALANLARI
MEDYA

Yakalama ve Gözaltı İşlemleri

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu

Yakalama ve yakalanan kişi hakkında yapılacak işlemler

Madde 90 – (1) Aşağıda belirtilen hâllerde, herkes tarafından geçici olarak yakalama yapılabilir:

a) Kişiye suçu işlerken rastlanması.

b) Suçüstü bir fiilden dolayı izlenen kişinin kaçması olasılığının bulunması veya hemen kimliğini belirleme olanağının bulunmaması.

(2) Kolluk görevlileri, tutuklama kararı veya yakalama emri düzenlenmesini gerektiren ve gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde; Cumhuriyet savcısına veya âmirlerine derhâl başvurma olanağı bulunmadığı takdirde, yakalama yetkisine sahiptirler.

(3) Soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı olmakla birlikte, çocuklara, beden veya akıl hastalığı, malûllük veya güçsüzlükleri nedeniyle kendilerini idareden aciz bulunanlara karşı işlenen suçüstü hallerinde kişinin yakalanması şikâyete bağlı değildir.

(4) (Değişik: 25/5/2005 – 5353/7 md.) Kolluk, yakalandığı sırada kaçmasını, kendisine veya başkalarına zarar vermesini önleyecek tedbirleri aldıktan sonra, yakalanan kişiye kanunî haklarını derhal bildirir.

(5) (Değişik: 25/5/2005 – 5353/7 md.) Birinci fıkraya göre yakalanıp kolluğa teslim edilen veya ikinci fıkra uyarınca görevlilerce yakalanan kişi ve olay hakkında Cumhuriyet savcısına hemen bilgi verilerek, emri doğrultusunda işlem yapılır.

(6) Yakalama emrine konu işlemin yerine getirilmesi nedeniyle yakalama emrinin çıkarılma amacının ortadan kalkması durumunda mahkeme, hâkim veya Cumhuriyet savcısı tarafından yakalama emrinin derhâl iadesi istenir.

 Gözaltı

Madde 91 – (1) Yukarıdaki maddeye göre yakalanan kişi, Cumhuriyet Savcılığınca bırakılmazsa, soruşturmanın tamamlanması için gözaltına alınmasına karar verilebilir. (Değişik ikinci cümle: 25/5/2005 – 5353/8 md.) Gözaltı süresi, yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilmesi için zorunlu süre hariç, yakalama anından itibaren yirmidört saati geçemez.(Ek cümle: 25/5/2005 – 5353/8 md.) Yakalama yerine en yakın hâkim veya mahkemeye gönderilme için zorunlu süre oniki saatten fazla olamaz.

(2) Gözaltına alma, bu tedbirin soruşturma yönünden zorunlu olmasına ve kişinin bir suçu işlediği şüphesini gösteren somut delillerin varlığına bağlıdır.[9]

(3) Toplu olarak işlenen suçlarda, delillerin toplanmasındaki güçlük veya şüpheli sayısının çokluğu nedeniyle; Cumhuriyet savcısı gözaltı süresinin, her defasında bir günü geçmemek üzere, üç gün süreyle uzatılmasına yazılı olarak emir verebilir. Gözaltı süresinin uzatılması emri gözaltına alınana derhâl tebliğ edilir.

(4) (Ek: 27/3/2015-6638/13 md.)[10] Suçüstü hâlleriyle sınırlı olmak kaydıyla; kişi hakkında aşağıdaki bentlerde belirtilen suçlarda mülki amirlerce belirlenecek kolluk amirleri tarafından yirmi dört saate kadar, şiddet olaylarının yaygınlaşarak kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasına yol açabilecek toplumsal olaylar sırasında ve toplu olarak işlenen suçlarda kırk sekiz saate kadar gözaltına alınma kararı verilebilir. Gözaltına alma nedeninin ortadan kalkması hâlinde veya işlemlerin tamamlanması üzerine derhâl ve her hâlde en geç yukarıda belirtilen sürelerin sonunda Cumhuriyet savcısına, yapılan işlemler hakkında bilgi verilerek talimatı doğrultusunda hareket edilir. Kişi serbest bırakılmazsa yukarıdaki fıkralara göre işlem yapılır. Ancak kişi en geç kırk sekiz saat, toplu olarak işlenen suçlarda dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Bu fıkra kapsamında kolluk tarafından gözaltına alınan kişiler hakkında da gözaltına ilişkin hükümler uygulanır.

a) Toplumsal olaylar sırasında işlenen cebir ve şiddet içeren suçlar.

b) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;

1. Kasten öldürme (madde 81, 82), taksirle öldürme (madde 85),

2. Kasten yaralama (madde 86, 87),

3. Cinsel saldırı (madde 102),

4. Çocukların cinsel istismarı (madde 103),

5. Hırsızlık (madde 141, 142),

6. Yağma (madde 148, 149),

7. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),

8. Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma (madde 195),

9. Fuhuş (madde 227),

10. Kötü muamele (madde 232),

c) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununda yer alan suçlar.

d) 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen suçlar.

e) 10/6/1949 tarihli ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanununa dayanılarak ilan edilen sokağa çıkma yasağını ihlal etme.

f) 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3 üncü maddesinde belirtilen suçlar.

(5) Yakalama işlemine, gözaltına alma ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhuriyet savcısının yazılı emrine karşı, yakalanan kişi, müdafii veya kanunî temsilcisi, eşi ya da birinci veya ikinci derecede kan hısımı, hemen serbest bırakılmayı sağlamak için sulh ceza hâkimine başvurabilir. Sulh ceza hâkimi incelemeyi evrak üzerinde yaparak derhâl ve nihayet yirmidört saat dolmadan başvuruyu sonuçlandırır. Yakalamanın veya gözaltına alma veya gözaltı süresini uzatmanın yerinde olduğu kanısına varılırsa başvuru reddedilir ya da yakalananın derhâl soruşturma evrakı ile Cumhuriyet Savcılığında hazır bulundurulmasına karar verilir.

(6) Gözaltı süresinin dolması veya sulh ceza hâkiminin kararı üzerine serbest bırakılan kişi hakkında yakalamaya neden olan fiille ilgili yeni ve yeterli delil elde edilmedikçe ve Cumhuriyet savcısının kararı olmadıkça bir daha aynı nedenle yakalama işlemi uygulanamaz.

(7) Gözaltına alınan kişi bırakılmazsa, en geç bu süreler sonunda sulh ceza hâkimi önüne çıkarılıp sorguya çekilir. Sorguda müdafii de hazır bulunur.

 Gözaltı işlemlerinin denetimi

Madde 92 – (1) Cumhuriyet başsavcıları veya görevlendirecekleri Cumhuriyet savcıları, adlî görevlerinin gereği olarak, gözaltına alınan kişilerin bulundurulacakları nezarethaneleri, varsa ifade alma odalarını, bu kişilerin durumlarını, gözaltına alınma neden ve sürelerini, gözaltına alınma ile ilgili tüm kayıt ve işlemleri denetler; sonucunu Nezarethaneye Alınanlar Defterine kaydederler.

Yakalanan veya tutuklanan kişilerin nakli

Madde 93 – (1) Yakalanan veya tutuklanarak bir yerden diğer bir yere nakledilen kişilere, kaçacaklarına ya da kendisi veya başkalarının hayat ve beden bütünlükleri bakımından tehlike arz ettiğine ilişkin belirtilerin varlığı hâllerinde kelepçe takılabilir.

Yakalanan kişinin mahkemeye götürülmesi

Madde 94 – (Değişik:21/2/2014 – 6526/7 md.)

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen yakalama emri üzerine soruşturma veya kovuşturma evresinde yakalanan kişi, en geç yirmi dört saat içinde yetkili hâkim veya mahkeme önüne çıkarılır.

(2) Yakalanan kişi, en geç yirmi dört saat içinde yetkili hâkim veya mahkeme önüne çıkarılamıyorsa, aynı süre içinde yakalandığı yer adliyesinde, mevcut değil ise en yakın adliyede kurulu sesli ve görüntülü iletişim sisteminin kullanılması suretiyle yetkili hâkim veya mahkeme tarafından bu kişinin sorgusu yapılır veya ifadesi alınır.

(3) (Ek:8/7/2021-7331/12 md.) İfadesi alınmak amacıyla düzenlenen yakalama emri üzerine mesai saatleri dışında yakalanan ve belirlenen tarihte yargı mercii önünde hazır bulunmayı taahhüt eden kişinin serbest bırakılması, Cumhuriyet savcısı tarafından emredilebilir. Bu hüküm her yakalama emri için ancak bir kez uygulanabilir. Taahhüdünü yerine getirmeyen kişiye, yakalama emrinin düzenlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından bin Türk lirası idari para cezası verilir.

Yakalanan veya gözaltına alınanın durumunun yakınlarına bildirilmesi

Madde 95 – (1) Şüpheli veya sanık yakalandığında, gözaltına alındığında veya gözaltı süresi uzatıldığında, Cumhuriyet savcısının emriyle bir yakınına veya belirlediği bir kişiye gecikmeksizin haber verilir.

(2) Yakalanan veya gözaltına alınan yabancı ise, yazılı olarak karşı çıkmaması halinde, durumu, vatandaşı olduğu devletin konsolosluğuna bildirilir.

Yakalamanın ilgililere bildirilmesi

Madde 96 – (1) Soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı olan suç hakkında 90 ıncı maddenin üçüncü fıkrasına göre şikâyetten önce şüpheli yakalanmış olursa şikâyete yetkili olan kimseye ve bunlar birden fazla ise hiç olmazsa birine yakalama bildirilir.

Yakalama tutanağı

Madde 97 – (1) Yakalama işlemi bir tutanağa bağlanır. Bu tutanağa yakalananın, hangi suç nedeniyle, hangi koşullarda, hangi yer ve zamanda yakalandığı, yakalamayı kimlerin yaptığı, hangi kolluk mensubunca tespit edildiği, haklarının tam olarak anlatıldığı açıkça yazılır.

Yakalama emri ve nedenleri

Madde 98 – (1) (Değişik: 25/5/2005 – 5353/10 md.) Soruşturma evresinde çağrı üzerine gelmeyen veya çağrı yapılamayan şüpheli hakkında, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından yakalama emri düzenlenebilir. Ayrıca, tutuklama isteminin reddi kararına itiraz halinde, itiraz mercii tarafından da yakalama emri düzenlenebilir.

(2) Yakalanmış iken kolluk görevlisinin elinden kaçan şüpheli veya sanık ya da tutukevi veya ceza infaz kurumundan kaçan tutuklu veya hükümlü hakkında Cumhuriyet savcıları ve kolluk kuvvetleri de yakalama emri düzenleyebilirler.

(3) Kovuşturma evresinde kaçak sanık hakkında yakalama emri re’sen veya Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim veya mahkeme tarafından düzenlenir.

(4) Yakalama emrinde, kişinin açık eşkâli, bilindiğinde kimliği ve yüklenen suç ile yakalandığında nereye gönderileceği gösterilir.

Yönetmelik

Madde 99 – (1) Gözaltına alınan kişilerin bulundurulacakları nezarethanelerin maddî koşulları, bu kişinin hangi görevlinin sorumluluğuna bırakılacağı, sağlık kontrolünün nasıl yapılacağı, gözaltı işlemlerine ilişkin kayıt ve defterlerin nasıl tutulacağı, gözaltına alınmanın başlangıcında ve bu tedbire son verildiğinde hangi tutanakların tutulacağı ve gözaltına alınan kişiye hangi belgelerin verileceği ile kolluk tarafından gerçekleştirilen yakalama işlemlerinin yürütülmesinde uyulacak kurallar, yönetmelikte gösterilir.”

I. Genel Anlamda Yakalama

Yakalama, bir suç şüphesine istinaden veya kanunda sayılan sebeplere bağlı olarak yapılan esasen bir kolluk işlemidir. Kolluk dışında vatandaş da suçüstü halinde kendiliğinden yakalama yapabilir.

Kolluk, PVSK Md. 13 ve genel anlamda CMK Md. 90 hükmü gereğince suç işlediğine veya suça teşebbüs edildiğine dair haklarında kuvvetli iz, eser, emare veya delil bulunan şüpheliler ile haklarında yetkili mercilerce verilen yakalama veya tutuklama kararı bulunanları yakalama yetkisini haizdir.

Kolluk; bir suç şüphesi dışında kamu düzenini sağlamak, koruyucu, caydırıcı ve idari görevleri kapsamında PVSK Md. 13’te sayılan belirli hallerde de kişileri yakalamakla yükümlü kılınmıştır. Bu yetkiler, kamu düzenini sağlamanın ve korumanın doğal bir sonucudur.

Kolluk aynı zamanda tutuklama kararı veya yakalama emri düzenlenmesini gerektiren ve gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde; Cumhuriyet savcısına veya âmirlerine derhâl başvurma olanağı bulunmadığı takdirde yakalama yetkisine sahiptir.

Çocuklara, beden veya akıl hastalığı, malûllük veya güçsüzlükleri nedeniyle kendilerini idareden aciz bulunanlara karşı işlenen suçüstü hallerinde şikayet aranmaksızın kollukça yakalama yapılabilir.

Kolluk, yakalandığı sırada kaçmasını, kendisine veya başkalarına zarar vermesini önleyecek tedbirleri aldıktan sonra, yakalanan kişiye kanunî haklarını derhal bildirir.

II. Gözaltına Alma

Yakalanan kişi, Cumhuriyet savcısınca bırakılmazsa gözaltına alınır. Gözaltı işlemi, özgürlük kısıtlamasının yapıldığı ilk andan başlar. Yakalama sonrasında gözaltı kararı alınmışsa/verilmişse gözaltı süresi de yakalama anıyla işlemeye başlar.

Gözaltı kararı, esasen Cumhuriyet savcısına aittir ancak CMK Md. 90/4 gereğince suçüstü halleriyle sınırlı olmak kaydıyla belirli suçlarda mülki amirlerce belirlenecek kolluk amirleri tarafından yirmi dört saate kadar kişi hakkında gözaltı kararı verilebilir. Buna ilişkin nedenlerin ortadan kalkması halinde yetkili Cumhuriyet savcısına bilgi verilerek talimatına göre hareket edilir.

Gözaltı süresi kural olarak 24 saattir ve toplu olarak işlenen suçlarda bu süre 4 gündür.

Gözaltı süresi her seferinde 1 gün süreyle olmak üzere 3 güne kadar uzatılabilir. Uzatma halinde kişi hakkında sağlık kontrolü yapılmalıdır.

Dolayısıyla ülkemizde suçüstü hali de dahil olmak ve şüpheli sayısı çok sayıda olması hallerinde azami 4 güne kadar gözaltı işlemi yapılabilir.

Gözaltına alınan kişi, işlemleri tamamlanır tamamlanmaz bekletilmeksizin hakim önüne çıkarılmalıdır. Keyfi surette ve kollukça gözaltı azami sürelerini kullanmak için kişilerin kollukta tutulması da hak ihlaline sebep olabilecektir.

III. Gerekli Tedbirlerin Alınması

Kolluk yakalama sonrasında kişinin can güvenliği ile kendisinin bireysel güvenliği bakımından “gerekli tedbirleri” almak ile yükümlüdür. Kolluk bu sebeple yakalanan kişi üstünde arama yapmak ve silah ve tehlikeli unsurlardan kişiyi arındırmak ve suç eşyası olabilecek eşyayı muhafaza altına almak ile yükümlüdür. Güvenlik araması hem kanun hem de Yönetmelik hükmü yapılması gereklidir (PVSK Md. 13 ve Yönetmelik Md. 10).

Yakalanan kişilerin kaçması veya saldırıda bulunmasının önlenmesi bakımından kişinin sağlığına zarar vermeyecek şekilde her türlü tedbir alınabilir (PVSK Md. 13/2).

Yakalanan kişilerin kaçacaklarına ya da kendisi veya başkalarının hayat ve beden bütünlükleri bakımından tehlike arz ettiğine ilişkin belirtilerin varlığı hâllerinde kelepçe kullanılabilir. Kelepçe kolluk teçhizatının önemli bir parçasıdır ve kolluk bireysel olarak kullanımını takdir etmek ve bunu tutanağa bağlamakla görevlidir.

Kelepçe takmak, bir cezalandırma aracı olarak kullanılamaz ve kişinin basın yayın organlarına “suçlu” olarak lanse edilmesi amacıyla sadece görüntü vermek amacına matuf olarak takılamaz. Kelepçe kullanma, çok sayıda kişinin nakli ile can güvenliğinin sağlanması ve kolluğun bireysel güvenliğini temin etmek bakımından gerekli ise takılması gereken ve bu konuda takdir hakkı kolluğa anınan bir yetkidir.

Kelepçe, kişinin güvenli sevki bakımından gerekli ise ve kaçma şüphesi söz konusu ise takılması gereken ve aynı zamanda sevk edilen kişinin can güvenliği bakımından da gerekli olan bir teçhizattır. Kelepçe, PVSK Md. 16’da kolluğun zor kullanma araçları arasında sayılmıştır. Burada yer verilen zor kullanma araçları bakımından kolluk, gerektiğinde ve direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde olmak kaydıyla ve kademeli olarak artan nispette bu araçları kullanmakla yükümlüdür.

Yakalanan kişi Cumhuriyet savcısının talimatıyla gözaltına alınabilir ve Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği hükümlerine göre gözaltı işlemleri yakalanan kişi kural olarak nezarethaneye konulmak suretiyle icra edilir.

Ancak Yönetmelik ile Kanun hükmü arasında bir uyumdan söz etmek mümkün değildir. Buna göre Yönetmelik Mad. 13 hükmü “Gözaltı işlemleri nezarete alınanların kaydına ait deftere yazılmak suretiyle tespit edilir.” şeklindedir. Oysa her gözaltına alınan kişinin nezarethaneye konulmadığı ve bu konuda Cumhuriyet savcısının yazılı talimatına göre hareket edilmesi gerektiği görülmektedir.

Çoğu zaman kişi gözaltına alınsa dahi nezarethaneye konulmadan doğrudan Cumhuriyet savcılığına götürülebilmekte veya yetkili hakim önüne çıkarılabilmektedir. Yine bazı hallerde gözaltı işlemleri kişi nezarethaneye konulmadan da icra edilebilmekte ve nezarethaneye koyma gözaltına alınmanın doğal ve yasal bir sonucu olarak hukuken de kabul edilmeyen bir işlem olarak ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple Yönetmeliğin anılan hükmü hatalıdır ve CMK’ya uygun olarak yeniden düzenlenmelidir.

IV. Yakalanan Kişinin Hakları

Kolluk yakaladığı kişiye yasal haklarını gecikmeksizin ve derhal bildirmekle yükümlüdür.

Yakalanan kişinin yasal haklarını kısaca şöyle sıralamak mümkündür:

            *Suçlamanın mahiyetine ilişkin kendisine bilgi verilmesini isteme hakkı,

            *Suçlamaya ilişkin susma hakkı,

            *Kimliğine ilişkin doğru bilgi verme yükümlülüğü,

            *Müdafi yardımından yararlanma hakkı,

            *Süresi içerisinde yetkili hakim önüne çıkarılma hakkı,

            *Yakalandığına ve gözaltına alındığına, gözaltı süresinin uzatıldığına ilişkin yakınlarına haber verilmesini isteme hakkı,

            (Yakalanan veya gözaltına alınan kişi yabancı ise, yazılı olarak karşı çıkmaması hâlinde, durumu vatandaşı olduğu ülkenin büyükelçiliği veya konsolosluğuna haber verilir.)

            * Yakalama ve gözaltına ilişkin işlemlere itiraz etme hakkı,

            *Hakkındaki adli işlemler hakkında yasal prosedürlerin ne olduğuna dair bilgilendirilme hakkı,

            *Yakalanan kişi yabancı biriyse tercüman isteme ve savunmasını ve açıklamalarını kendi anadilinde yapma hakkı,

            *Sağlık kontrolünden geçirilme ve düzenli kullandığı tıbbi ilaçların kullanılmasını talep etme hakkı,

            Bulunmaktadır.

            Yakalananlardan,

            a) Uyuşturucu madde kullanmış olanlar ile sarhoş olanların,

            b) Zor kullanılarak yakalananların,

            c) Haklarında suç soruşturması yapılacak olan şüpheli ve sanıkların,

            Yakalanma anındaki sağlık durumları tabip raporuyla tespit edilir.

            Yakalama işlemi bir tutanağa bağlanır. Bu tutanağa yakalananın, hangi suç nedeniyle, hangi koşullarda, hangi yer ve zamanda yakalandığı, yakalamayı kimlerin yaptığı, hangi kolluk mensubunca tespit edildiği, haklarının tam olarak anlatıldığı açıkça yazılır (CMK Md. 97).

V. Yakalama ve Gözaltı İşlemlerine İtiraz Edilmesi

            Yakalama işlemine, gözaltına alma ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhuriyet savcısının yazılı emrine karşı Sulh Ceza Hakimine itiraz edilebilir.

            İtiraz; yakalanan kişi, müdafii veya kanunî temsilcisi, eşi ya da birinci veya ikinci derecede kan hısımı tarafından yapılır.

            Sulh ceza hâkimi incelemeyi evrak üzerinde yaparak derhâl ve nihayet yirmidört saat dolmadan başvuruyu sonuçlandırır. Yakalamanın veya gözaltına alma veya gözaltı süresini uzatmanın yerinde olduğu kanısına varılırsa başvuru reddedilir ya da yakalananın derhâl soruşturma evrakı ile Cumhuriyet Savcılığında hazır bulundurulmasına karar verilir.

            Gözaltı süresinin dolması veya sulh ceza hâkiminin kararı üzerine serbest bırakılan kişi hakkında yakalamaya neden olan fiille ilgili yeni ve yeterli delil elde edilmedikçe ve Cumhuriyet savcısının kararı olmadıkça bir daha aynı nedenle yakalama işlemi uygulanamaz. Yeniden yakalama yasağı denilen bu olguya aykırı yapılan yakalama hukuka aykırıdır.

            Gözaltına alınan kişi bırakılmazsa, en geç bu süreler sonunda sulh ceza hâkimi önüne çıkarılıp sorguya çekilir. Sorguda müdafii de hazır bulunur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi çekebilecek makaleler