6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 1. maddesine göre, “Ateşli silahlarla mermilerinin (ek ibare: 21/11/2024-7533/7 md.) veya bu silahlara ait namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaların ve bıçaklarla salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel olarak yapılmış bulunan diğer aletlerin memlekete sokulması, yapılması, satılması, satın alınması, taşınması veya bulundurulması bu kanun hükümlerine tabidir.”
30/11/2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7533 sayılı kanunla 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’da önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu değişikliğe göre bu maddenin kapsamı genişletilerek maddeye “mermilerinin” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya bu silahlara ait namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaların” ibaresi eklenmiştir. Böylece balistik önemi haiz olan silah parçaları suçun konusu haline getirilmiştir. Yapılan değişiklikten önce yalnızca ateşli silahlar, mermiler, bıçaklar ve salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış bulunan diğer aletler 6136 sayılı yasanın kapsamındaydı. Anılan değişiklikten sonra ise bu silahlara ait namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaları da kanun kapsamına alınmıştır.
6136 sayılı Kanunun 13. maddesine göre 6136 sayılı yasa hükümlerine aykırı olarak ateşli silahları, bunlara ait mermileri veya bunlara ait namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaları ya da ses veya gaz fişeği atabilen silah iken bu Kanun hükümlerine tabi silah vasfına dönüştürülen silahları satın almak, taşımak ya da bulundurmak suç olarak düzenlenmiştir.
30/11/2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7533 sayılı kanunla 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’da önemli değişiklikler yapılmıştır.
Bu değişikliklere göre;
Suçların cezaları artırıldı.
Suçun konusu genişletilerek balistik önemi haiz olan silah parçaları suçun konusu haline getirildi.
6136 sayılı kanun m. 13/1 hükmü seri muhakeme usulünden çıkarıldı.
6136 sayılı kanun m. 13/3 basit yargılama usulünden çıkarıldı.
Kuru-sıkı tabancalara dair rejim tamamen değiştirildi.
Ruhsatsız Silah Taşımanın Cezası Nedir?
Taşıma ruhsatı, ateşli silah taşımalarına izin verilen kişiler adına düzenlenen belgeyi ifade eder. Bulundurma ruhsatı ise, ateşli silah bulundurmalarına izin verilen kişiler adına düzenlenen belgeyi ifade eder.
Ruhsatsız silah taşıma ve bulundurma suçları 6136 sayılı kanunun 13. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, “Bu Kanun hükümlerine aykırı olarak ateşli silahları, bunlara ait mermileri veya bunlara ait namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaları ya da ses veya gaz fişeği atabilen silah iken bu Kanun hükümlerine tabi silah vasfına dönüştürülen silahları satın alan veya taşıyanlar veya bulunduranlar hakkında iki yıldan dört yıla kadar hapis ve yüz günden beşyüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.”
Buna göre, bu suçun maddî unsurları çeşitli seçenek hareketlerden oluşmaktadır. Bunlardan herhangi biri gerçekleştiğinde suç tamamlanır. Bu hareketler, bu kanun kapsamındaki silah, mermi veya diğer parçaları satın alma, taşıma veya bulundurmadır. Bunların suç olması için ruhsat olmaması gerekir. Ruhsat varsa suç oluşmaz.
Suçun manevî unsuru kasttır. Kast yoksa suç oluşmaz.
Suçun cezası 2 yıldan 4 yıla kadar hapis ve yüz günden beşyüz güne kadar adlî para cezasıdır. Hem hapis hem para cezasına hükmedilir. 30/11/2024 tarihinde yürürlüğe giren 7533 sayılı kanundan önceki eylemlerde ceza miktarı bir yıldan üç yıla kadar hapis ve otuz günden yüz güne kadar adlî para cezasıdır. Lehe yasanın uygulanması gerektiğinden, bu tarihten önce işlenen suçlarda önceki cezalar uygulanacaktır.
Ruhsatsız Silah Bulundurmak Hangi Durumlarda Suç Teşkil Eder?
Ruhsatsız silah bulundurmak, ruhsatı olmayan silahı evde, işyerinde, arabada veya üzerinde bulundurmakla ya da bulundurma ruhsatlı silahı ruhsat alınan ev veya işyeri haricinde taşımakla (örneğin arabada, üstünde vs.) taşımakla suç oluşturur. Örneğin bulundurma ruhsatlı silahı arabada taşırsa suç oluşur.
Yine bunun gibi, hiç ruhsatı olmayan bir silahı evde veya işyerinde bulundursa dahi suç oluşur. Can güvenliği vs. gibi gerekçeler suçun oluşumuna etki etmez.
Ev veya İşyerinde Ruhsatsız Silah ve Mermi Bulundurmanın Cezası Nedir?
6136 sayılı yasanın 13/3 hükmüne göre “Bu Kanunun 12 nci maddesinin dördüncü fıkrasında sayılanlar dışındaki ateşli silahın bir adet olması ve mutat sayıdaki mermilerinin veya namlu, sürgü, gövde, çerçeve, silindir, mekanizma başı, çıkarıcı, tırnak, ateşleme iğnesinden oluşan ana veya balistik önemi haiz parçaların ev veya işyerinde bulundurulması halinde verilecek ceza bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yüz günden beşyüz güne kadar adlî para cezasıdır.”
Bu hükmün uygulanması için, silahın bir adet olması ve mutat sayıda mermi ile bulundurulması gerekir. Birden fazla silah olursa veya mutat sayıdaki mermiyi aşarsa bu hüküm değil, madde 13/1 hükmü uygulanır. Yine bunun gibi, söz konusu silahın ve mermilerin ev veya işyerinde bulundurulması gerekir. Arabada vs. bulundurulursa, tek silah olsa bile maddenin birinci fıkrası uygulanır. Silahın başka yerden eve getirildiğine dair delil veya ifade varsa, bu durumda silah kişinin üzerinde taşınmış olacağından Yargıtay’a göre 13/1 inci fıkra hükmü uygulanır.
Bu fıkradaki suçun cezası 7533 sayılı kanunla yapılan değişiklikle artırıldığından, 30/11/2024’ten önce işlenen suçlarda önce cezalar uygulanır. Değişiklik öncesi 6136 sayılı kanunun m. 13/3 hükmüne göre, “Bu Kanunun 12 nci maddesinin dördüncü fıkrasında sayılanlar dışındaki ateşli silahın bir adet olması ve mutat sayıdaki mermilerinin ev veya işyerinde bulundurulması halinde verilecek ceza bir yıldan iki yıla kadar hapis ve yirmibeş günden yüz güne kadar adlî para cezasıdır.” Değişiklik gerekçesine göre, maddenin üçüncü fıkrasıyla, ateşli silahlara ait mutat sayıdaki ana veya balistik önemi haiz parçaların ev ve işyerinde bulundurulması fiili suç kapsamına alınmaktadır. Ayrıca vahim niteliğe haiz olmayan ateşli silahın bir adet olması ve mutat sayıdaki mermilerin veya ana veya balistik önemi haiz parçalarının ev veya işyerinde bulundurulması suçuna verilecek cezalar artırılmaktadır.
Mutad sayıda kabul edilen mermi sayısı 250 adet ve aşağısıdır. 250’yi geçmesi halinde 5000’e kadar olanı 13/1, 5000’i aşanı 13/2 olur.
Mermi ele geçirilmesi halinde Yargıtay uygulaması:
Yargıtay uygulamasına göre;
50 ve daha az sayıda mermi ele geçirilmesi halinde madde 13/4
50-250 arasında mermi ele geçmesi halinde madde 13/3
250’den fazla olması halinde madde 13/1
5000’den fazla olması halinde madde 13/2
20.000’den fazla olması halinde 12/4
Hükümlerinin uygulanmasını gerektirir.
7533 sayılı kanunla CMK m. 250/1-b hükmünde yapılan değişiklikten önce, 6136 sayılı kanun m. 13/1, 3 ve 5. fıkraları seri muhakeme usulüne tâbi idi. 7533 sayılı kanunla 13. maddenin birinci ve beşinci fıkraları seri muhakeme usulünden çıkarılmış, sadece üçüncü fıkrası seri muhakeme usulü kapsamında bırakılmıştır. Dolayısıyla, her hâlükârda bu fıkradaki suç ile ilgili dava açılmadan önce seri muhakeme usulü işletilmelidir.
Ruhsatsız Silah Taşımada Nitelikli Hâller Nelerdir?
6136 sayılı kanunun ek 1. maddesi şu şekildedir:
A) Duruşmalarda, mahkeme salonlarında, hastanelerin psikiyatri bölümlerinde, akıl hastanelerinde, ceza ve tutukevleri ile her türlü ıslah ve infaz kurumlarında veya bunların eklentilerinde,
B) Öğrencilerin toplu olarak oturdukları yurtlarda, eğitim ve öğretim kurumlarında, siyasi partilerin açık hava ve kapalı yer toplantılarında, izinli veya izinsiz yapılan toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde, sendikalarda, derneklerde veya bunlara yönetim ve yapı olarak doğrudan doğruya bağlantılı olan yerlerde veya bunların toplantı ve kongrelerinde, her türlü spor karşılaşma veya yarışmalarının yapıldığı yerlerde, kanuna uygun veya kanuna aykırı olarak grev ve lokavt yapılmakta olan iş yerlerinde,
C) Türkiye Büyük Millet Meclisi ana binaları ile Meclis Başkanlığınca belirlenen yerlerde,
Ateşli silahlar taşınamaz.
Yukarıda sayılan yerlerde bu Kanuna aykırı olarak ateşli silahları veya bunların mermilerini 4 üncü maddede yazılı olan bıçakları veya sair aletleri veya benzerlerini veya Türk Ceza Kanunun 174 üncü maddesinde yazılı olanları taşıyan veya bulunduranlar hakkında ilgili kanunlarda belli edilen cezaların iki katı hükmolunur.
(A) ve (B) bentlerinde sayılan yerlerde 7 nci maddenin 1, 2, 3 ve 4 numaralı bentlerinde belirtilen, kişiler ile bu yerlerin güvenliği için görevli bulunan polis ve jandarma personeli, (C) bendinde sayılan yerlerde ise yalnız bu yerlerin güvenliği ile görevli bulunan polis, jandarma ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Mumafız Taburu personeli silahlarını taşıyabilirler.
Yukarıda sayılan yerlerde taşıma hâlinde ceza miktarı iki kat olarak uygulanacaktır. Örneğin silahın mahkeme ve duruşma salonlarında, okullarda, derneklerde, cezaevinde vs. taşınması hâlinde 6136 sayılı yasada yazılı cezalar iki kat olarak uygulanır.
6136 sayılı kanunun ek 5. maddesine göre, “Bu Kanunun 12 ve 13 üncü maddelerine aykırı eylemleri; top, havan, roketatar, uçaksavar, tanksavar, ağır ve hafif makinalı tüfekler ve benzeri askeri amaçlı savaş silahları veya mermilerine ilişkin olduğu takdirde anılan maddelere göre hükmedilecek cezalar bir kat artırılır.”
Dolayısıyla 13. maddenin 1. fıkrasına giren eylemlerin konusu top, havan, roketatar, uçaksavar, tanksavar, ağır ve hafif makinalı tüfek veya benzeri askeri amaçlı savaş silahlar veya bunlara ait mermiler ise, cezalar bir kat daha artırılmaktadır.
Ruhsatsız Silah Bulundurmanın Cezasından Kurtulmak Mümkün Müdür?
Ruhsatsız silah bulundurulduğunda cezadan kurtulmak mümkün olmamakla birlikte, yukarıda belirttiğimiz seri muhakeme koşulları var ise indirimli ceza uygulanabilecektir. 7533 sayılı kanunla yapılan değişiklikle cezalar artırıldığı gibi seri muhakemenin uygulama alanı da daraltılmıştır. Bu nedenle silah suçları daha sıkı ve caydırıcı önlemlere tâbi tutulmuştur.
Kuru-sıkıdan Dönüştürme Eyleminin Cezası Nedir?
7533 sayılı kanunla yapılan değişiklik öncesinde kuru-sıkı tabir edilen ses veya gaz fişeği atabilen tabancalarda oy nama yapılarak 6136 sayılı yasa kapsamına giren mermileri atabilecek hale getirilmesi madde 13/5 hükmünde düzenlenmişti ve beşinci fıkra hükmü de ceza olarak birinci fıkraya atıf yap maktaydı. Bunun sonucu olarak, dönüştürme eylemi, dönüştürülmüş silahı satın alma, taşıma veya bulundurma eylemlerinin tamamı netice olarak madde 13/1’e göre cezalandırılmaktaydı. Yapılan değişiklikle sistem tamamen değiştirilmiş ve “dönüştürme” eylemi madde 12 bağlamında “üretim” olarak nitelendirilmiş ve 12. madde kapsamında mütalaa edilmiştir. Değişiklikle 12. maddeye eklenen 6. fıkra hükmüne göre, ““Kurusıkı tabir edilen ses veya gaz fişeği ya da benzerlerini atabilen silahı, teknik özelliklerinde değişiklik yaparak bu Kanun hükümlerine tabi silah haline dönüştürmek eylemi, 5201 sayılı Kanun hükümleri dışında yapılmış üretim olarak kabul edilir ve bu madde hükümlerine göre cezalandırılır. Dönüştürülen silahın sayı ve nitelik bakımından vahim olmaması halinde verilecek ceza üçte birinden yarısına kadar indirilir.” Aynı değişiklikle 13. maddenin birinci fıkrasına “ses veya gaz fişeği atabilen silah iken bu Kanun hükümlerine tabi silah vasfına dönüştürülen silahları” ibaresi eklendiğin den, dönüştürülmüş olan bu silahları “satın almak”, “taşımak” veya “bulundurmak” eylemleri madde 13/1 hükmü kapsamına alınarak cezaları artırılmıştır.
Sonuç olarak bundan sonra;
– Kuru-sıkı silahı dönüştürme eylemi m. 12 hükmüne,
– Dönüştürülmüş silahı satın almak, taşımak veya bulundurmak eylemleri m. 13/1 veya şartları varsa m. 13/3 hükmüne,
Tâbi olacaktır.
Ruhsatsız Silah Suçu İçin Af veya Zamanaşımı Söz Konusu mu?
6136 sayılı kanun madde 13 anlamında ruhsatsız silah taşıma ve bulundurma suçlarında ceza miktarları itibariyle 8 yıllık zamanaşımı süresi söz konusudur (TCK m. 66/1-e).
Bulundurma Ruhsatlı Silahı İzin Almadan Yeni Adrese Nakletmek Suç mudur?
7533 sayılı yasayla yeniden düzenlenen 6136 sayılı yasanın nakil izin belgesi almaksızın, bulundurma izni verilen silahını mesken veya işyeri değişikliği nedeniyle nakledenler hakkında onbin Türk Lirasından yirmibeşbin Türk Lirasına kadar idari para cezasına hükmolunur. Görüldüğü üzere, bu eylem idarî para cezası olarak düzenlenmiştir.
RUHSATSIZ SİLAH SUÇLARIYLA İLGİLİ YARGITAY KARARLARI
Tabancanın şarjörsüz taşınması suça engel değildir
Meskende bulundurma ruhsatlı tabancasını, düğün alanına götürmek suretiyle taşıdığı anlaşılan sanığın eyleminin 6136 Sayılı Yasanın 13/1. madde ve fıkrasında tanımlanan suçu oluşturacağı, tabancanın şarjörsüz olarak taşınmasının suçun oluşumunu engellemeyeceği gözetilmeden, mahkumiyet yerine yazılı biçimde beraat kararı verilmesi hatalıdır.(Y8.CD, 10/04/2002 T, 2001/15958 E, 2002/4877 K)
Miras yoluyla kalan tabancalar
Sanığın, suça konu silahın babası adına ruhsatlı iken babasının vefatı ile miras yoluyla kendisine kaldığını, silahın 100 yıllık ve antika olduğunu iddia etmesi, ekspertiz raporunda Almanya yapısı, Mauser marka silah olduğunun belirtilmesi karşısında; silahın antika vasfında olup olmadığının belirlenmesi yönünden 01.06.1991 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 91/1779 sayılı Yönetmeliğin 59. maddesi uyarınca Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuarından bu hususta görüş alınıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun 6136 sayılı Yasanın 11. maddesi de dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeden ve Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 18. maddesinde, taşıma ya da bulundurma ruhsatı verilen kişilerin vefatı halinde, bu kişilere ait silahın mirasçılarının tümünün muvafakatı ile aralarından birine kanuni bir engel yok ise devrinin sağlanacağı, mirasçıların aralarında anlaşamamaları halinde ise valinin bu hususta verilecek yargı kararına kadar geçerli olmak üzere silahı mirasçılardan birinin adına geçici olarak ruhsata bağlayacağının belirtildiği gözetilerek, davaya konu silaha ait ruhsat dosyası getirtilip dava konusu tabancayı evinde bulunduran sanığa, silahın ruhsatını yeniletmesi için herhangi bir tebligat yapılıp yapılmadığı araştırıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı biçimde mahkumiyet ve müsadere kararı verilmesi hatalıdır. (Y8.CD, 17/09/2014 T, 2014/8326 E, 2014/20079 K)
Eksik araştırma yapılmamalıdır
Somut olayda; şüphe üzerine yapılan aramada sanığın kullandığı otomobilin bagajında, çanta içerisinde silah ve mermiler bulunmuş olup, sanık arabanın kendisine ait olduğunu, geçici olarak bir arkadaşına verdiğini ve silahın ona ait olduğunu savunmuş, suç üstlenme suçundan mahkum olan H.Ö. ise silahın kendisine ait olduğunu söylemiştir. Mahkemece suça konu tabancanın araç sürücüsü olan sanığa ait olduğu, araçta bulunmayan ve araç sahibi olmayan H.Ö.’ün polis merkezinde gerçeğe aykırı olarak tabancanın kendisine ait olduğunu söyleyerek suçu üstlendiğini kabul ile sanığın ”6136 sayılı Yasaya aykırı davranmak ve suç üstlenmeye azmettirmek, ” H.Ö.’ün ise ”suç üstlenmek” suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. Sanık; karakolda alınan ifadesinde, ”arabada bulunan çanta ve içindeki tabanca sorulduğunda kendisine ait olmadığını belirterek, H.Ö.’ü telefonla arayıp karakolda olduğunu, gelmesini söylediğini” beyan ettiği, yakalama tutanağında bu hususta bir bilgi bulunmadığı halde, tutanağı düzenleyen ve sanığı yakalayan polis memurları bu konuda dinlenip H.Ö.’ün karakola geliş şekline ilişkin beyanları saptanmadan, gerek çanta, gerekse tabanca üzerinde parmak izleri araştırılıp sanıklara ait olup olmadığı belirlenmeden, çantanın niteliği, anahtarlı veya şifreli olup olmadığı, ne şekilde açıldığı tespit edilmeden, çanta içinde başka eşya bulunup bulunmadığı ve aidiyeti saptanmadan eksik soruşturma ile dava açılmış olup iddianamenin kabulünden sonra mahkemece de bu eksiklikler giderilmeden hüküm kurulduğu cihetle; mevcut eksikliklerin giderilmeye çalışılması, hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırı davranmak suçundan kovuşturmaya yer olmadığı kararı da verilmeyen H.Ö. hakkında bu suçtan dava açılması sağlanarak, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik soruşturma ile sanığın araç sahibi olduğundan bahisle yazılı şekilde yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması hatalıdır. (Y8.CD, 26/09/2014 T, 2014/11398 E, 2014/21021 K)
Silahı izin almadan yeni adrese nakletme
Sanığın Toroslar/Mersin adresinde bulundurma ruhsatlı tabancasını, ikametgahını değiştirmiş olması nedeniyle Mezitli/Mersin adresine nakledip bulundurmaktan ibaret eyleminde; nakil sırasında idareye haber vermemenin bir idari işlem eksikliği olarak kabul edilmesi gerektiği ve sonuçta 6136 sayılı Yasaya aykırılık kastının bulunmadığı gözetilmeden, atılı suçtan beraati yerine yazılı biçimde mahkumiyet kararı verilmesi hatalıdır. (Y8.CD, 10/09/2014 T, 2014/8422 E, 2014/19234 K), Sanığın ikametgahında bulundurmak üzere aldığı suça konu silahı yeni evine taşınırken nakletmekten ibaret eyleminde, yetkili makamlardan nakil izni almamasının suçun oluşumuna yetmeyen idari işlem eksikliği olarak kabul edilmesinin gerektiği, olayda sanığın suç kastından söz edilemeyeceği gözetilerek, sanığın eyleminin 6136 sayılı Yasanın 13/2. maddesinde düzenlenmiş olan ruhsatsız ateşli silah taşıma suçunu oluşturmayacağı gözetilerek beraatine ve dava konusu silahın yönetmelikte belirtilen işlemlerin yapılması için idareye teslimine karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde mahkumiyete ve müsadereye karar verilmesi hatalıdır. (Y8.CD, 29/05/2014 T, 2013/12081 E, 2014/13306 K); Sanığın, Şişli ilçesindeki ikametinde bulundurmak üzere ruhsata bağlattığı dava konusu silahı, ikametgahını Küçükçekmece ilçesine naklederek yeni ikametgahında bulundurmaktan ibaret eyleminin atılı suçu oluşturmayacağı, nakil aşamasında yetkili mercilerden izin almamasının idari işlem eksikliği olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, oluşa ve bu konudaki yerleşik uygulamaya uymayan bir gerekçeyle mahkumiyete ve ruhsat süresi sona erdiği anlaşılan dava konusu silahın gereğinin takdir ve ifası için idareye teslimi yerine, yazılı biçimde müsaderesine karar verilmesi hatalıdır. (Y8.CD, 10/03/2014 T, 2014/5674 E, 2014/5721 K)
İşyerindeki silahın sanığa ait olduğu ispat edilemiyorsa
Başka soruşturma kapsamında mahkeme kararıyla sanığın işyerinde yapılan arama sonucunda ele geçirilen suça konu silahın, ele geçirildiği yer de dikkate alınarak, sanığa ait olduğuna dair, tüm aşamalardaki inkara yönelik savunmasının aksine mahkumiyete yeterli, somut, kesin ve inandırıcı bir delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi hatalıdır. (Y8.CD, 08/04/2014 T, 2013/19724 E, 2014/8850 K)
(Kuru-sıkı olduğunu sanma) Bozmaya uyularak; yapılan yargılamaya göre sanığın işyerinde yapılan aramada ele geçen kuru-sıkı tabancanın Kriminal Polis Laboratuvarının raporunda “mevcut haliyle ateşli silah fişeklerini istimale elverişli olmayan dava konusu silahın, uç kısımlarındaki plastik parçalar çıkartılarak yerlerine yerleştirilen mermi çekirdeği özelliği taşıyan kurşun küre ve saçma tanelerinin geçebileceği kadar namlusunda boşluk bulunduğunun belirtilmesi ve imal (fabrikasyon) niteliklerini koruyup korumadığının araştırılmasına yönelik” görüş belirtilip namlusunda tadilat yapıldığına ilişkin bir emare olduğuna dair bilgi bulunmadığı ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığının raporunda çapına uygun ses ya da gaz fişeği atmakla birlikte içine “namlu içerisinde bulunan, gaz ayırım parçasının iç çapına uygun saçma tanesi veya özel şekil ve nitelikteki benzeri maddelerin konulması suretiyle elde edilen fişekleri de atabilecek özellikte olduğu belirtildiği ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının söz konusu tabancayla ilgili ellerinde kayıt bulunmadığına dair yazısı ve sanıkta tadil edilmiş bilyeli mermi ele geçilememiş olması karşısında, sanığın tüm aşamalarda suça konu silahların kuru-sıkı tabanca olduğunu bildiğinin savunmasının aksine ele geçen tabancanın vasıflarını bilerek bulundurduğuna dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı halde, bizatihi suç teşkil eden 6136 sayılı Yasa kapsamındaki tabancanın müsaderesi ve sanığın beraati yerine yetersiz gerekçelerle mahkumiyetine karar verilmesi hatalıdır. (Y8.CD, 05/11/2014 T, 2014/17644 E, 2014/24681 K)