Edit Content
KURUMSAL
FAALİYET ALANLARI
MEDYA

Change (Çenç) Araç Suçu ve Cezası

I. Change (Çenç) Araç Kavramı

İngilizce “change” kelimesinden gelen “çenç araç” kavramı hukukumuzda suç olarak düzenlenen bir eylemler bütününü ifade eder. Çenç araç, kimliği değiştirilmiş ve resmi mercilerin kayıtlarında görünen araç ile elde olan ve satın alınan araç arasındaki farklılıklar sonucunda belirlenebilen bir çalıntı ya da kaydı olmayan araçtır. Bu araçlarda eldeki belgelerde görünen kayıtların gerçekliği şüphelidir ve bu bilgilerin var olan araca ait olması da mümkün değildir. Çenç araç kayıtları tamamen yanıltma ve dolandırıcılık amaçlı düzenlenmiştir. Çenç araçlar esasen tescil kaydı bulunmaması gereken araçlardır denilebilir. Kimliksiz ve kayıt dışı araçların belirli tamirat işlemlerinden geçirilerek motor ve şasi numaralarının yeniden düzenlenmesi ve sahte belgeler ile piyasaya sürülmesi ve trafiğe çıkarılması söz konusudur.

          Çalışır ve kullanılabilir durumda olan ve satışa çıkarılan bazı araçların motor ve şasi numaralarının ülkemizde trafikte olmayan, hurdaya ayrılmış ve tescil kaydı olmayan araçların bilgileriyle değiştirilmesi, motoru ile şasisi bakımından orijinal olmayan ve yeni üretilen bu araca yeni bir kimlik verilmesiyle piyasaya sürülen ÇENÇ ARAÇLAR özellikle satış sırasında gerekli dikkat ve özen gösterilmediği zaman alıcı/tüketici bakımından bir mağduriyet kaynağı olmaktadır.

          Change (Çenç) araçlar, şasisi ve motoru bakımından başka araçların aksamları biraraya getirilerek yeniden üretilmiş ve tescil kaydı alınmış ya da sahte belgeler ile düzenlenmiş bulunan araçlardır ve özellikle yapılan tamirat ve kaynak işlemleri bakımından bir aracın çenç araç olup olmadığı ancak kriminal inceleme ile belirlenebilmektedir. Özellikle İl Emniyet Müdürlükleri Asayiş Şube Müdürlüğü Oto Hırsızlık Büro Amirlikleri bu suçları takip etmek ve çenç araçlara dair işlemleri yapmakla görevli birimlerdir.

          Motor şasi numarası; aracın üretildiği ülke, üretici, üretildiği fabrika, araç tipi, motor tipi, kasa tipi, üretim yılı ve fabrikadan çıkan kaçıncı araç olduğu bilgelerini içerir. Şasi numaralarından araca dair tüm bu bilgileri öğrenmek mümkünken, “Change” araçlar Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü tarafından yeni sahipleri adına tescil edilebilmektedir. Tescil edilen çenç araçlar yönüyle idarenin de sorumluluğu ortaya çıkmaktadır.

          Çenç araçlar genel anlamda piyasada gelir elde etmek amacıyla atıl durumda bulunan ve kullanılabilir olmayan ve hurdaya ayrılması ya da trafikten yasaklı olması sebebiyle fiilen piyasaya sürülmesi mümkün olmayan araçların motor bilgileri ile şasi bilgilerinin, hurda araçların parçaları yeniden birleştirmek suretiyle üretilen araçlara girilmesi, işlenmesi ve bunun için gerekli tamirat işlemleri yapılarak üretilen aracın tescil kaydının da suç işlenerek oluşturulması suretiyle trafiğe çıkarılan araçlardır.

          Çenç araçlar değişik surette üretilebilen ve piyasada niteliği itibariyle dikkatle incelenmesi gereken araçlardır. Bu araçların şasileri genel anlamda birleştirme suretiyle oluşturulur. Temel aksamları başka araçlardan elde edilmiş ve araca monte edilmiştir. Motoru orijinal değildir ve trafikte olmayan veya hurda bir aracın motorudur ve motor numarası da kazınmış olabilir ya da motor numarası yeniden işlenmiş olabilir.

          Kısacası çenç araçlar nitelikleri itibariyle çoğunlukla çalıntı araçların parçaları ile üretilen ve çalıntı olduğu ve hurdaya ayrıldığı için piyasaya sürülmesi mümkün olmayan araçların parçaları kullanılmak suretiyle trafiğe çıkarılan ve aracın kullanımı bakımından da resmi belge ve bilgileri buna göre sahte olarak düzenlenen araçları ifade etmektedir.

II. Çenç Araç Satışı İle Meydana Gelen Suçlar

Çenç araç satışı ile birden fazla suçun işlenmesi söz konusu olur. Bu suçları kısaca dolandırıcılık/nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçları  şeklinde abul etmek gerekmektedir. Ancak satışı yapan ile çenç aracı üreten farklı kişiler ise işlenen suçları bunların rolleri bakımından ayrı ayrı değerlendirmek gereklidir.

          “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu

           Dolandırıcılık

Madde 157- (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.

 Nitelikli dolandırıcılık

Madde 158- (1) Dolandırıcılık suçunun;

a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,

b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,

c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,

d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,

e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,

f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,

g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,

h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,

i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,

j) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,

k) Sigorta bedelini almak maksadıyla,

l) (Ek: 24/11/2016-6763/14 md.) Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,

İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/19 md.; Değişik: 3/4/2013-6456/40 md.) Ancak, (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.[64]

(2) Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

(3) (Ek fıkra: 24/11/2016-6763/14 md.) Bu madde ile 157 nci maddede yer alan suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.

Resmi belgede sahtecilik

Madde 204- (1) Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.

Resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek

Madde 205- (1) Gerçek bir resmi belgeyi bozan, yok eden veya gizleyen kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun kamu görevlisi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.”

III. Change (Çenç) Araç Suçlarında Soruşturma ve Kovuşturma

*Çenç araçlar, uzmanlık bilgisi olmadan ilk bakışta ve olağan kontrol ile belirlenmesi mümkün olmayan araçlardır. Bu araçların gerçekten çenç olup olmadığı ancak teknik incelemeler ve çoğunlukla kriminal polis ve jandarma laboratuvarları tarafından yapılacak inceleme ile belirlenebilmektedir.

*Çenç araçlar, suça konu olan ve suç eşyası niteliğinde olan araçlar olup bunlar hakkında kollukça yapılacak ilk tespitle veya sonrasında teknik inceleme ile suç eşyasına el konulması söz konusu olur. Bir aracın çenç araç olduğu tespit edilmiş ise artık o aracın satın alan ya da satan kişiye iade edilmesi söz konusu olmaz. Çenç araçlar, nitelikleri itibariyle sahte belgeler ve yasal olmayan yollarla üretilmiş araçlar olduklarından suç eşyası niteliğinde olup haklarında yargılama sonucunda müsadere işlemi yapılır.

*Çenç araç şüphesi veya buna dair bir tespit yapılması halinde Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunulması ayrıca satıcı kişiye karşı hukuk davası açılarak 6098 sayılı Borçlar Kanunu ve tüketicinin korunmasına ilişki kanun hükümleri kapsamında yasal haklar kullanılmalıdır.

*Aracın çenç olduğu kesin olarak bilirkişi ya da kriminal inceleme ile belirlenmiş olmalıdır.

*Araca dair bütün resmi kayıtlar ilgili mercilerden ve tescil birimlerinden ve Araç Muayene Bilgileri yetkili kurumlardan Mahkemece istenmelidir hem ceza davasında hem de hukuk davasında.

*Çenç araçlar niteliği gereğince Ayıplı Araçlardır ve bu araçlardaki ayıbın GİZLİ AYIP olduğu kabul edilmektedir. Ayrıca mevcut araca dair var olan tescil kayıtları da çenç olup olmadığını tespit bakımından alıcıyı güvenmeye ikna eden nitelikte olup, bu haliyle ayıbın suç işlenerek oluşturulduğu ve tüketiciyi ya da alıcıyı yanıltmayı amaçladığı açıktır.

*Yapılacak soruşturma sonucunda çenç aracı satan ve üretenler hakkında İddianame tanzim edilir ve kovuşturma aşamasına geçilir. Çenç araç satışı bir hileli satıştır ve dolandırıcılık suçuna vücut verir. Satan kişi araca ilişkin belgeleri de düzenlemiş ve tescil kayıtlarını değiştirmiş ise TCK’da düzenlenen diğer bazı suçlar da işlenmiş olacaktır.

*Ayıplı maldan sorumluluk konusunda sitemizdeki İkinci El Araç Satışlarında Satıcının Ayıp Nedeniyle Sorumluluğu makalemize bakınız.

IV. Change (Çenç) Araçlarda İdarenin Sorumluluğu

Çenç araçların tescili ve trafiğe çıkması ile satışa sunulması bakımından idarenin hizmet kusuru ya da kusurusuz sorumluluğu söz konusu olabilmektedir.

İdarenin çenç aracın tescili ve trafiğe çıkması ile satışa sunulmasında hizmet kusuru varsa ve bu kusur sebebiyle kişi zarar görmüşse ve aracı idarenin tescil kayıtlarına güvenerek satın almış ise idarenin zararı tazmin etme yükümlülüğü doğabilmektedir. Hizmet kusuru ile ortaya çıkan zarar arasında illiyet bağı varsa idare sorumlu olacaktır.

Trafik tescil kayıtlarının tutulması ve değiştirilmesinin idari işlemlerle yapılması ve bu işlemlerin idarenin kontrol ve denetiminde yapılması sebebiyle idarenin tazminat ve kusur sorumluluğu ortaya çıkar. İdarece tescil edilmiş bir aracın çenç çıkması demek idarenin kusuruyla ve gerekli inceleme ve denetimleri yapmadan bu aracı tescil edip trafiğe çıkmasına ve satışa sunulmasına izin vermesi anlamına gelir ve idare bundan hukuken sorumludur.

Motorlu araçların kayıtlarının tutulması ve araçların trafiğe çıkmasından sorumlu olan idarenin bu kayıtlar sebebiyle ortaya çıkan mağduriyet ve zararı da tazmin etmesi gerektiği kabul edilmektedir.

Daha fazla bilgi için hemen ceza avukatı ile iletişime geçin!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi çekebilecek makaleler