Edit Content
KURUMSAL
FAALİYET ALANLARI
MEDYA

Tereke Nedir?

Tereke, ölen veya gaipliğine karar verilen kişinin mirasını oluşturan her türlü malvarlığı değeridir.

Terekeyi aktif olan mallar ile pasif malların tamamı teşkil eder. Mirasçıların tereke üzerinde mirasçılığında külli halefiyet ilkesi benimsendiğinden mirasçı olanlar mirası reddetmedikleri sürece ölen borçlarını da üstlenmiş olurlar. Böylece alacaklılara karşı borcu ödemekle yükümlü hale gelirler.

          “4201 sayılı Türk Medeni Kanunu

            A. Genel olarak

            Madde 589- Mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hâkimi, istem üzerine veya re’sen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.

            Bu önlemler, özellikle kanunda belirtilen hâllerde terekede bulunan mal ve hakların yazımına, terekenin mühürlenmesine, terekenin resmen yönetilmesine ve vasiyetnamelerin açılmasına ilişkindir.

            Önlemlerle ilgili giderler, ileride terekeden alınmak üzere, başvuran kişi tarafından; önleme hâkimin re’sen karar verdiği hâllerde Devlet tarafından karşılanır.

            Mirasbırakan, yerleşim yerinden başka bir yerde ölmüş ise, o yerin sulh hâkimi bu ölümü yerleşim yeri sulh hâkimine gecikmeksizin bildirir ve mirasbırakanın ölüm yerinde bulunan mallarının korunması için gerekli önlemleri alarak bununla ilgili dosyayı ve varsa vasiyetnameyi yerleşim yeri sulh hâkimine gönderir.

            B. Defter tutma

            Madde 590- Aşağıdaki sebeplerden birinin gerçekleşmesi hâlinde sulh hâkimi terekenin defterinin tutulmasına karar verir:

            1. Mirasçılar arasında vesayet altına alınmış olan veya alınması gereken kimse varsa,

            2. Mirasçılardan biri uzun süreden beri bulunamıyorsa ve temsilcisi de yoksa,

            3. Mirasçılardan veya ilgililerden biri, ölüm tarihinden başlayarak bir ay içinde istemde bulunursa,

            Defter tutma işlemi gecikmeksizin tamamlanır.

            C. Mühürleme

            Madde 591- Yazımı yapılan tereke mallarından gerekenler mühürlenir. Mühürlenmeyen mallar için uygun koruma önlemi alınır. Mühür altına alma yazımdan önce de yapılabilir.

            Tereke mühürlenirken mirasbırakanla birlikte oturanların ihtiyaçları için gerekli eşya bir tutanakla tespit edilip güvenilir kişi olarak kendilerine bırakılır; taşınmazların onların oturmaları için zorunlu olan bölümleri, mühürlemenin dışında tutulur.

            Alacaklıların istemi üzerine yapılan mühürleme, güvence altına alınan miktarla sınırlıdır. Alacaklıya güvence gösterildiği takdirde mühürleme yapılmaz, yapılmışsa kaldırılır.

            D. Terekenin resmen yönetilmesi

            I. Genel olarak

            Madde 592- Aşağıdaki hâllerde sulh hâkimi re’sen mirasın resmen yönetilmesine karar verir:

            1. Mirasçılardan birinin uzun süreden beri bulunamaması ve temsilci de bırakmaması hâlinde menfaati gerektiriyorsa,

            2. Mirasta hak sahibi olduğunu ileri sürenlerden hiçbiri mirasçılık sıfatını yeterince ispatlayamazsa veya bir mirasçı bulunup bulunmadığı şüpheli olursa,

            3. Mirasçıların tamamı bilinmiyorsa,

            4. Kanunda özel olarak öngörülmüşse.

            Mirasbırakan terekenin tamamı üzerinde yetkili olmak üzere vasiyeti yerine getirme görevlisi atamış ise, önemli bir engel bulunmadıkça terekenin yönetimi ona verilir.

            Mirasbırakan velâyet veya vesayet altında idiyse; veli veya vasi bir sakınca olmadıkça terekenin yönetimiyle görevlendirilir.

            Sulh hâkimi, terekeyi yönetmekle görevlendirilen kimseye, istemi hâlinde terekeden karşılanmak üzere uygun bir ücret ödenmesine karar verir.

            II. Görev, temsil ve sorumluluk

            Madde 593- Terekeyi resmen yöneten sulh hâkimi veya onun yönetimle görevlendirdiği kimse, resmen yönetme sebeplerinin ortadan kalkmasına ya da paylaştırmaya kadar, terekeyi hak sahiplerinin haklarının kaybına meydan vermeyecek biçimde iyi bir yönetici gibi özenle yönetmek ve özellikle aşağıda yazılı işleri görmekle yükümlüdür:

            1. Henüz yapılmamışsa, terekenin yazımı,

            2. Gereken koruma önlemlerinin alınması,

            3. Mirasçıların menfaatlerine veya iyi bir yönetimin gereklerine uygun düştüğü takdirde terekedeki malların satılması,

            4. Mirasbırakanın alacaklarının tahsili ve borçlarının ödenmesi,

            5. Mirasçıların yasal haklarını zedelemediği anlaşılan vasiyetlerin, sulh hâkiminin izni ve asliye hâkiminin onayı ile yerine getirilmesi,

            6. Terekeye ait paraların faiz getirmek üzere Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikte belirtilen bir bankaya yatırılması veya bu paralarla Devlet tahvili alınması ve yeterli güvencesi bulunmayan yatırımların güvenceli yatırımlara dönüştürülmesi,

            7. Terekede ticarethane, imalâthane veya başka bir işletme varsa, bunların olduğu gibi sürdürülmesi; sürdürmede yarar yoksa, tasfiyesi için gerekli önlemlerin alınması.

            Tereke yöneticisi, görevine giren hususlarda miras ortaklığının temsilcisi olup, ortaklık aleyhine açılan davalarda ve yapılan icra takiplerinde ortaklığı temsil eder ve gereken hâllerde ortaklık adına dava açmaya, icra takibinde bulunmaya, davadan feragate, kabule, sulh olmaya ve tahkime yetkilidir; davaları ve takipleri mirasçılara ihbar eder.

            Terekenin resmen yönetilmesinde, sulh hâkimi ile yöneticinin işlemleri konusunda, niteliklerine uygun olduğu ölçüde, vesayete ilişkin hükümler uygulanır.

            III. Mirasçıların bilinmemesi

            Madde 594- Mirasbırakanın mirasçısı bulunup bulunmadığı veya mirasçıların tamamı bilinmiyorsa, sulh hâkimi uygun araçlarla ve bir ay ara ile iki defa ilân yapıp hak sahiplerini son ilândan başlayarak en geç bir yıl içinde mirasçılık sıfatlarını bildirmeye çağırır.

            İlân süresinde kimse başvurmazsa ve sulh hâkimi de hiçbir mirasçı tespit edememişse, miras sebebiyle istihkak davası açma hakkı saklı kalmak üzere miras Devlete geçer.”

Hangi Mallar Tekere Kapsamındadır?

Taşınır ve taşınmaz mallar, alacaklar, borçlar, nakit parasal değerler, ziynet eşyası, yatırım amaçlı altın ve döviz hesapları gibi bütün hak ve alacakların tereke kapsamında olduğu görülmektedir.

Tekere Malları Nasıl Tespit Edilir?

Tereke mallarının neler olduğu ve terekeyi nelerin teşkil ettiği konusunda belirsizlik ve herhangi bir mirasçı bakımından şüphe söz konusu ise tereke tespiti davası açmak suretiyle mahkemeden terekeye dahil olan malların tespiti istenebilir. Yasal ve atanmış mirasçılar bu istemi yapabilir.

Tereke tespiti davası ölenin son yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açılabilir.

Terekedeki malların çok çeşitli ve tespitinin zor olması ve mirasçıların bir kısmının bundan haberdar olmaması ve saklı paylara müdahale edildiğinin söz konusu olması halinde tereke tespiti davası açılmasında fayda bulunmaktadır.

Tekere Mallarının Mirasçılara İntikali Nasıl Yapılır?

Tereke malları; paylaştırma yoluyla, bunun terekeye dahil mallar bakımından icrasının mümkün olmaması halinde ise satış yoluyla ya da sözleşme yapılarak mirasçılara intikal edebilmektedir.

Yasal mirasçıların her biri her zaman terekeye konu malların miras payları oranında paylaştırılmasını, sözleşme ile ve kanun ile sınırlandırılmadıkça isteme hakkına sahiptir.

Tekere Tespit Davası Nasıl Açılır?

Tereke tespiti davası, adı üstünde terekeye dahil olan ve mirasa konu malların neler olduğunun belirlenmesi ve bu mallar üzerinde hukuk dışı ve hak kaybına sebep olan tasarrufların engellenmesi ve gerekli ise ihtiyati tedbir kararı alınmasını da amaçlayan bir dava türüdür.

Her zaman açılması mümkündür ve bir zamanaşımı ya da hak düşürücü süre öngörülmemiştir. Delil tespiti niteliğindeki bir davadır. TMK Md. 590’da öngörülen 1 aylık süre ise düzenleyici nitelikte bir süredir.

Bu dava ölenin son yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesinde açılır. Tereke tespiti davası maktu harç ödemek suretiyle ve sonradan ortaya çıkacak bilirkişi incelemesi, keşif vb. masrafları da yatırılmak ve tespit isteminin gerekçeleri mahkemeye sunulmak suretiyle açılan bir dava olup, kamu otoritesi olarak mahkeme eliyle terekeye konu malların neler olduğunun belirlenmesi amacına matuf açılır.

Mahkeme kararında terekeyi tespit ve korumaya yönelik karar almakla yetinmelidir. Terekenin tasfiyesi amacıyla bu dava kapsamında karar alınamaz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi çekebilecek makaleler