Edit Content

Sulh Ceza Mahkemeleri (Hakimlikleri) Hangi Davalara Bakar?

5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun

            “Sulh ceza hâkimliği

            Madde 10- (Değişik: 18/6/2014–6545/48 md.) Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, yürütülen soruşturmalarda hâkim tarafından verilmesi gerekli kararları almak, işleri yapmak ve bunlara karşı yapılan itirazları incelemek amacıyla sulh ceza hâkimliği kurulmuştur.

            …”

            Daha önce Sulh Ceza Mahkemesi adı ile anılan bu mahkemeler 2014 yılında kanunda yapılan değişiklik ile “Sulh Ceza Hakimliği” adını almıştır.

            Sulh ceza hâkimliğinin yargı çevresi, bulundukları il merkezi ve ilçeler ile bunlara adli yönden bağlanan ilçelerin idari sınırlarıdır.

            Sulh ceza hakimlikleri esas olarak yürütülen suç soruşturması kapsamında haklarında tutuklama ve adli kontrol kararı verilmesi gereken şüpheliler hakkında bu kararları alan, soruşturma kapsamında verilmesi gereken kararları alan ve yine koruma tedbirlerine hükmeden veya 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri gereğince uygulanan idari yaptırımlarda aksine özel bir hüküm bulunmadıkça itiraz mercii olarak görev yapan yargılama mercileridir.

            Bu hakimlikler ağırlıklı olarak ilk derece yargılaması yapan yargılama mercileridir. Sulh Ceza Mahkemelerinde görülmekte olan dava dosyaları yapılan kanun değişikliği ile bir ay içinde yetkili Asliye Ceza Mahkemelerine devredilmiştir. Böylece Sulh Ceza Hakimlikleri esas olarak bir itiraz ve tutuklama/adli kontrol kararlarını almak üzere bir yargılama mercii olarak yeniden yapılandırılmıştır.

            Sulh Ceza Hakimi, CMK m.163 maddesinde yer alan istisna hükme göre soruşturma evresinde yapılması gereken işlemlerin gecikmesinde sakınca bulunan hallerde bu işlemlerin yerine getirilmesi veya suçüstü hallerde de görevlidir.

            Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı ile birlikte belirli hallerde ve mahkemece verilmesi gereken ön kararları almak ve koruma tedbirlerinden bazılarına  bu evrede hükmetmek üzere teşkil edilmiş yargılama mercileridir.

            Gözlem altına alma kararı (CMK m.74), İç beden muayenesi ve vücuttan örnek alma kararı (CMK m.75 -76), Moleküler genetik inceleme kararı (CMK m.78-79), Yakalama kararına itiraz (CMK m.91/5), Gözaltına alma kararına itiraz (CMK m.91/5), Yakalama Kararı vermek (CMK 94-98), Tutuklama kararı ve tutuklamaya itirazın incelenmesi (CMK m.100- m.101), Soruşturma aşamasında her 30 günde bir tutukluluk değerlendirmesi (CMK 108) Adli kontrol kararı (CMK m.109- m.110), Adli arama kararı (CMK m.116-119), El koyma kararı (CMK md..123-134) gibi bir dizi kararı vermekle yetkili kılınan yargılama yerleridir.

            Ayrıca diğer kanunlarda düzenlenen birçok görev de Sulh Ceza Hakimliklerince ifa edilir:

            * Önleme araması kararı (2559 sayılı Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu-PVSK Md 9)

            * Soruşturma dosyası ile ilgili yayın yasağı kararı, (Basın Kanunu m.3/2’ye göre hükmedilmektedir.)

            *İdare tarafından verilen idari yaptırımlara karşı, kanunların öngördüğü durumlarda başvuru mercii olarak karar vermek, (Kabahatler Kanunu ve idari yaptırım öngören diğer kanunlar kapsamında)

            * 3713 Saylı Terörle Mücadele Kanunu Geçici Madde 19. Maddesi kapsamında göz altı süresinin uzatılmasına karar vermek,

            * 5187 Sayılı Basın Kanunu kapsamında düzeltme ve cevap (tekzip) hakkında karar vermek, (Basın Kanunu m.14)

            * 5651 Sayılı İnternet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanunu kapsamında; gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde içeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi hakkında karar vermek, (5651 SK m. 8).

Kabahatler Sulh Ceza Mahkemesinde Mi Görülür?

Kabahatler denildiğinde idari yaptırım uygulanması gereken haksızlıkları anlamak gerekmektedir.  5326 sayılı Kanunda kabahat dar anlamda karşılığında idari yaptırım uygulanması gereken haksızlık ve düzensizlikler olarak düzenlenmiştir.

            Kabahat,  İngilizcedeki “petty crimes (küçük suçlar) ile incivilities ve disobediences” denilen olgulara karşılık gelmektedir. Düzeni bozan ve yaptırıma tabi olan her eylem bu kapsamdadır. 5326 sayılı Kanun, kabahatler bakımından genel kanun niteliğindedir (Md. 3).

            Kabahatler karşılığında uygulanacak olan idarî yaptırımlar, idarî para cezası ve idarî tedbirlerden ibarettir. İdarî tedbirler, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirlerdir (Md. 16). Kovuşturma konusu fiilin kabahat oluşturduğunun anlaşılması halinde mahkeme tarafından idarî yaptırım kararı verilir (Md. 24/1).

            Kabahatler ile ilgili verilen idari yaptırım kararları aleyhine yapılan başvuruların, ilgili kanunlarda aksine özel bir düzenleme olmadıkça Sulh Ceza Hakimliklerince incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir.

Sulh Ceza Hâkimliği İle Sulh Ceza Mahkemesi Aynı Mıdır?

Sulh ceza mahkemelerinden sulh ceza hakimliklerinin anlaşılması gerekmektedir. 5235 sayılı Kanunla belirlenen yargılama mercileri arasında Sulh Ceza Hakimlikleri yer almaktadır. Sulh Ceza Hakimlikleri ayrı bir yargılama mercii olarak teşkil edilmiş olup, mahkeme yerine hakimlik olarak isimlendirilmektedir.

Trafik Cezalarına İtiraz Sulh Ceza Mahkemesinde Mi Değerlendirilir?

Trafik ihlallerine uygulanan idari yaptırımlara bakmak üzere daha önce teşkil edilen trafik mahkemeleri kaldırılmış ve bütün kabahatler bakımından uygulanan idari yaptırımlarda genel anlamda başvuru mercii olarak görev yapmak üzere Sulh Ceza Hakimlikleri yetkili kılınmıştır.

            5326 sayılı Kabahatler Kanununda  başvuru ve itiraz ayrı ayrı düzenlenmiştir. İdarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî yaptırım kararı kesinleşir (Md. 27/1). İdarî yaptırım kararının mahkeme tarafından verilmesi halinde, bu karara karşı ancak itiraz yoluna gidilebilir (Md. 27/5). Soruşturma konusu fiilin suç değil de kabahat oluşturduğu gerekçesiyle idarî yaptırım kararı verilmesi halinde; kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz edildiği takdirde, idarî yaptırım kararına karşı başvuru da bu itiraz merciinde incelenir (Md. 27/6).

            İdari yaptırım kararlarına karşı başvuru yolu, başvuru sonucu verilen kararlara karşı da 5271 sayılı CMK hükümleri kapsamında itiraz kanun yolu öngörülmüştür. Kanun’un 28/10 hükmü gereğince 15.000 TL dahil idarî para cezalarına karşı başvuru üzerine verilen kararlar kesindir. Bu miktarı aşan idare para cezalarında itiraz başvuru yoluna gidilebilir.

Sulh Ceza Mahkemelerinde Tutuklama Kararı Verilebilir Mi?

Tutuklama, Sulh Ceza Hakimliklerinin görev alanında yer alan bir koruma tedbiri olarak CMK’da düzenlenmiştir. Ancak esas yargılamanın yapıldığı Asliye Ceza ve Ağır Ceza Mahkemeleri ile Çocuk Ceza Mahkemelerince de tutuklama kararı yargılama sırasında CMK’da düzenlenen koşulların var olması halinde verilebilir. Suç  şüphesi altında olan çocuklar hakkında her türlü koruyucu ve destekleyici tedbiri alma görevi çocuk mahkemesi hakimine aittir.

            5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu Md 20/2 gereğince adli kontrol tedbirlerinden sonuç alınamaması, sonuç alınamayacağının anlaşılması veya tedbirlere uyulmaması durumunda tutuklama kararı verilebilir.

Sulh Ceza Mahkemesinde Görülen Davalarda Ceza Türleri Nelerdir?

Sulh ceza hakimlikleri, 5235 sayılı Kanunda yargılama yapmak ve cezalara hükmetmek üzere belirlenmiş bir yargılama mercii değildir. Bu sebeple bir cezaya hükmetmesinden söz etmek mümkün değildir. Bu yargılama mercileri daha çok tutuklama ve adli kontrol kararlarına hükmetmek ve CMK’da belirlenen iş ve işlemleri yapmak ve başvuru mercii olarak görev yapmak üzere teşkil edilmiş yargılama mercileridir.

Sulh Ceza Mahkemesi Kararlarına İtiraz Yolu Açık Mıdır?

5271 sayılı CMK hükümleri kapsamında ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu gereğince 15.000 TL’yi aşan idari para cezalarında Sulh ceza mahkemesince verilen ve kesin olmayan kararlar hakkında itiraz kanun yolu öngörülmüştür. 

            Kesin olarak verilen kararlarda itiraz kanun yolun başvurulamaz. İtiraz kanun yolu açık olarak verilen kararlarda itiraz kanun yoluna gidilebilir.

            Sulh ceza mahkemelerince verilen diğer kararlar yönünden ise CMK’da öngörülen ve kesin olmayan kararlar aleyhine itiraz kanun yoluna başvurulması mümkündür.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi çekebilecek makaleler