Edit Content
KURUMSAL
FAALİYET ALANLARI
MEDYA

Soy Bağının (Nesebin) Reddi Davası

Soy Bağının (Nesebin) Reddi Davası, çocukla babası arasında kurulmuş veya kurulacak bağın tespit ve tayini açısından önemli bir davadır.

Bilindiği üzere anne ile çocuk arasında soy bağı doğumla kurulmaktadır. Baba ile çocuk arasında soy bağı ise,  tanıma, evlilik ve hâkim kararıyla kurulur.

Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak 300 gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Bu süre geçtikten sonra doğan çocuğun kocaya bağlanması ananın evlilik sırasında gebe kaldığının ispatıyla mümkündür. Buna babalık karinesi denilmektedir.

Bu karineye göre evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak 300 gün içinde doğan çocuğun babası koca olacaktır. Baba olmadığını iddia eden koca bu karinenin aksini ispat etmek zorundadır. Soy bağının reddi davasında amaç da bu olmaktadır. Babalık karinesini çürütme yükü ( ispat yükü )  üzerine düşen koca, baba olmadığını ya da olamayacağını ispat edecektir.

Bunun içinde kişi; baba olamayacağına dair sağlık kurulu raporu, gebe kalma döneminde yurt dışında, cezaevinde, askerde olma, anne ile ayrı yaşadığını,  cinsel ilişkinin olmadığını hususlarını ispat etmek zorundadır.

Soy Bağının (Nesebin) Reddi Davasında Görevli, Yetkili Mahkeme ve İnceleme Usulü

Taraflardan birinin dava ve doğum sırasındaki yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Aile mahkemeleri kurulmayan yerlerde Asliye Hukuk mahkemeleri Aile Mahkemesi sıfatı ile bu davalara bakar.

Bu tür davalarda hâkim;  maddi olguları, re’sen araştırır ve kanıtları serbestçe takdir eder. Taraflar ve üçüncü kişiler, soy bağının belirlenmesinde zorunlu olan ve sağlıkları yönünden tehlike yaratmayan araştırma ve incelemelere rıza göstermekle yükümlüdürler. Davalı, hâkimin öngördüğü araştırma ve incelemeye rıza göstermezse hâkim, durum ve koşullara göre bundan beklenen sonucu onun aleyhine doğmuş sayabilir.

Bu prensiplere göre; hâkim, tarafların kabul ve ikrarları ile bağlı kalmayacak, delilleri serbestçe takdir edecek ve karar verecektir. Kendiliğinden maddi delilleri araştıracak, tanık beyanlarını, doktor raporlarını inceleyecek,  bilimsel raporlardan ve DNA raporlarından yararlanacak ve karar verecektir.

Soy bağı ile ilgili açılmış bir davanın davalılarca kabulü tek başına davayı sona erdirmez. Taraflara ve üçüncü kişilere soy bağının tespiti ve reddine ilişkin davalarda, inceleme ve araştırma zorunluluğunun doğduğu hallerde, sağlıkları yönünden tehlike oluşturmayan inceleme ve araştırmalara rıza göstermek zorunluluğu getirilmiştir. Örnek olarak kan ve gen tahlilleri ile DNA incelemeleri sayılabilir.

Tıbbi İnceleme Zorunluluğu Doğmasına Rağmen Buna Rıza Gösterilmemesi

Tüm şartlar gerçekleşip tıbbi inceleme zorunluluğu doğduğunda taraflar ya da üçüncü kişi incelemeye rıza göstermezse sonucu ne olacaktır. Bu durumda kimsenin, zorla polis veya jandarma marifetiyle DNA incelemesi için kan örneğinin alınması,  tahlil yaptırmaya zorlanması söz konusu değildir.

Hâkim duruşmada hazır bulunana uygun şekilde açıklama yapacak,  ara kararda bu durumu zapta geçirecek ihtarat yapacaktır. Duruşmada hazır değilse usulüne uygun ihtarlı davetiye çıkaracaktır. Davada soy bağının tespit edilebilmesi için DNA testi yapılmasının bir zorunluluk arz ettiği, belli gün ve saatte örnek vermek üzere hazır bulunması gerektiği, mazeretsiz olarak gelmediği takdirde çocuğun babası sayılacağı ya da davacının çocuğun babası olmadığı yönündeki iddiasını kanıtlamış sayılacağı şeklinde açıklamalı, tüm lehe aleyhe sonuçlar belirtilmiş şekilde davetiye tebliğ edilecektir. Gelmediği takdirde de dava kanıtlanmış kabul edilecek davanın kabulüne karar verilebilecektir.

Burada üzerinde durulması gereken durum tıbbi incelemeye rıza gösterilip gösterilmemesidir. Şahsın tıbbi inceleme için örnek vermek üzere gelip gelmemesidir. Bazen yanlış yorumla DNA giderlerinin karşılanmaması belli süre içinde bu masrafların yatırılması için ihtarlar tebliğ edilmektedir. İhtara rağmen DNA giderini yatırmayan davalının babalığına ya da soy bağının reddine karar verilebilmektedir.

Masrafları ispat yükü üzerine düşen tarafın yatırmadığı takdirde soy bağı ile ilgili davaların kamu düzeni ile ilgili olmasının sonucu olarak yapılması zorunlu olduğuna karar verilen DNA ve diğer tıbbi incelemelere ait giderlerin cumhuriyet savcılığı nezdinde bulunan suçüstü ödeneğinden karşılanmasına karar verilecektir. Zorunlu incelemeler yapılacak ve nihai kararla bu masrafların haksız çıkan taraftan tahsiline karar verilecektir.

Soy Bağının (Nesebin) Reddi Davasını Kimler Açabilir?

Bu ana ve çocuğa karşı açılır. İkisine birlikte açılmak zorundadır. Çocuk küçük ise mutlaka çocuğa Sulh Hukuk Mahkemesinden sadece bu davayla sınırlı olarak kayyım tayin edilmelidir. Çünkü ana ile çocuğun menfaati çakışmaktadır.

Soy bağının reddi davası çocuk tarafından da açılabilir. Ana davacı sıfatına sahip değildir. Nüfus müdürlüğü de davalı sıfatına sahip değildir.

Çocuk tarafından açılan davada anneye de husumet yöneltilmesi zorunludur. Çocuk adına kayyım tarafından,  kayyımın atanma tarihinden itibaren bir yıl içinde dava açılabilir.

Soy Bağının (Nesebin) Reddi Davasının Konusu

Bu davanın konusunu, babalık karinesi gereğince baba ile çocuk arasında kurulan soy bağının gerçeği yansıtmadığını, gerçekte çocuğun başka birisiyle kurulan cinsel ilişkiden meydana geldiğini,  karinenin aksine kocanın baba olmadığının ispatı oluşturur.

Soy Bağının (Nesebin) Reddi Davasında Dava Açma Süresi Ne Kadardır?

Koca davayı doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkekle cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten itibaren bir yıl içinde dava açmak zorundadır. Çocuk ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorundadır. Gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa, bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlar.

Bu maddede 5 yıllık uzun bir zaman aşımı süresine yer verilmişti. Çocuğun doğumundan itibaren 5 yıl içinde soy bağının reddi davasının açılması gerekiyordu. Bu beş yıllık süre Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmiştir. Artık her halükarda dava 1 yıllık süre içinde açılacak ancak gecikmeyi haklı kılan bir sebep var ise bu sürenin başlangıcı olarak gecikmeyi haklı kılan sebebin ortadan kalkma tarihi esas alınacaktır. Bu değişiklikten sonra gecikmeyi haklı kılan sebeplerin varlığı, kanıtlanması, davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının tespiti ayrı bir önem arz etmektedir.

Ayrıca kayyım, atanma kararının kendisine tebliğinden itibaren 1 yıl içinde soy bağının reddi davasını açmak zorundadır. Bu süreler hak düşürücü süre niteliğindedir.

Yine kocanın alt soyu, anası, babası, baba olduğunu iddia eden kişi, doğumu ve kocanın ölümünü, sürekli ayırt etme gücünü kaybettiğini veya koca hakkında gaiplik kararı verildiğini öğrenmelerinden başlayarak bir yıl içinde soy bağının reddi davasını açabilirler.

Soy Bağının (Nesebin) Reddi Davasının Kabulle Sonuçlanması

Bu dava kabulle sonuçlanırsa; soy bağı ret edilen çocuk kocanın (kayden babanın) hanesindeki kaydına açıklama yapılarak nüfus kaydı kapatılır. Annesinin bekârlık (kızlık)  hanesine, annenin bekârlık soyadıyla taşınır ve kayıt edilir. Annenin bekârlık hanesi tespit edilemezse, kayıtlı bulunduğu hanedeki nüfus kaydı kapatılır. Kayıtlı bulunulan idari birimdeki sonuna yeni bir aile sıra numarası altında anasının soyadı ile kaydı taşınır. Soy bağı reddedilen kişi ergin ise kendi beyan edeceği ve idarece uygun görülecek bir soyadı alabilir Baba adı da beyana göre yazılır. Burada adı yazılmış olan babayla bu isimle kast edilen kişi gerçekte var olsa bile,  bu kişiyle soy bağı kurulmuş olmaz. Artık bu çocuğun sadece anne ile soy bağı vardır. Sadece anne bellidir. Bu çocuk gerçek baba tarafından tanınabilir. Gerçek baba ile anne evlenirse evlenme ile soy bağı kurulabilir, gerçek babaya karşı babalık davası açılabilir.

Bu sayılan yollardan biri ile gerçek baba ile soy bağının kurulması yoluna gidilebilir. Aksi halde kayıtlar bu şekilde kaldığı takdirde çocuğun sadece anneyle mevcut olan soy bağıyla yetinilmiş olarak kalması söz konusu olacaktır.

Soy Bağı Reddedilen Çocuk İçin Ödenmiş Nafakaların Geri Ödenmesi Mümkün Mü?

Soy bağının reddine ilişkin hüküm inşai nitelikte olup geçmişe etkilidir. Geçmişe yürür. Çocuk doğumundan itibaren soy bağını ret eden kocaya ait değildir. Koca kendinden olmayan çocuk için ödemek zorunda kaldığı, boşanma kararında hüküm altına alınan iştirak nafakasını geri almaya hak kazanır.

Babalık (Babalığın Tespiti) Davası ile ilgili makalemize buradan ulaşabilirsiniz.

Ofisimiz makalemize konu olan davalarda uzman boşanma avukatı ile çalışmaktadır. Siz de hak kaybına uğramamak ve gerekli bilgiyi alabilmek adına avukatlarımıza danışabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi çekebilecek makaleler