ŞANTAJ SUÇU (TCK m. 107)

Şantaj Suçu Mevzuatımızda Nerede Düzenlenmiştir?

Şantaj, para veya menfaat sağlanması amacıyla bir kişiyi, o kişiyle ilgili itibar sarsıcı, karalayıcı, zor bir duruma girmesine neden olacak bir haberi yayma yahut ortaya çıkarmakla tehdit etmektir.

Şantaj suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 107. maddesinde düzenlenmiştir. Madde metni;

“Şantaj

Madde 107- (1) Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) (Ek: 29/6/2005 – 5377/14 md.) Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur.” şeklindedir.

Madde gerekçesi aşağıdaki şekildedir;

“Maddeyle, şantaj fiilleri suç hâline getirilmiş olmak­tadır. Şantajda da kişiyi bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlama söz konusudur. Ancak, bu durumda kişiye bir kötülük yapılacağından, kişinin sahip bulunduğu bir değere saldırıda bulunulacağından bahisle bir zorlama söz konusu değildir. Aksine, kişi, hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle başkasını zorlamaktadır. Ör­neğin, kişinin suç işlemiş olan bir kimseyi ihbar edeceğinden bahisle, kendi­sine bir menfaat temin etmeye zorlaması hâlinde, şantaj suçu oluşur. İşlen­miş olan bir suç vakıası karşısında ihbarda bulunmak, kişiler açısından hem bir haktır hem de bir yükümlülüktür. Aynı şekilde, bir gazetecinin, bir siyasî şahsîyeti, kendisine muayyen miktar para verdiği takdirde, hakkında ileri sürülen yolsuzluk iddialarını haber konusu yapmayacağından bahisle, men­faat teminine zorlaması hâlinde şantaj suçu oluşur.

Şantaj yapılmakla, kişi kanuna aykırı bir davranışta bulunmaya zor­lanmış olabilir. Örneğin belediyede meclis üyesinin, yaptırmış bulunduğu kaçak inşaatı yıktırması hâlinde belediye meclisinde muhalefetle işbirliği yapacağından bahisle belediye başkanının bu inşaatı yıktırmamaya zorla­ması; keza, taahhüt işleriyle uğraşan bir kişinin, belediye başkanını bir yol inşaatına ilişkin ihalenin kendilerine verilmemesi hâlinde hakkında rüşvet suçundan dolayı ihbarda bulunacağından bahisle bu ihaleyi mevzuata aykırı olarak kendisine verdirmeye zorlaması, şantaj suçunu oluşturur.

Şantaj yapılmakla, kişi yükümlü olmadığı bir davranışta bulunmaya zorlanabilir. Örneğin, bir iş adamının, kamu oyunda gündemde olan yol­suzluk olaylarıyla ilgili olarak hazırlanan gazete haberinde adından söz et­meme karşılığında menfaat teminine veya bir kuruluşa bağışta bulunmaya zorlanması hâlinde, şantaj suçu oluşur.

Şantaj suçunun oluşabilmesi için, mağdurun zorlanması yeterlidir. Bu zorlama karşısında, mağdurun isteneni yapması suçun oluşması için gerekli değildir.

Şantaj suçunun arzettiği özellik, kişinin hak veya yükümlülüklerini kötüye kullanarak haksız bir çıkar sağlamaya çalışması ya da başkasını bir şeyi yapmaya veya yapmamaya mecbur etmesidir..”

Şantaj suçu tehdit suçuna benzeyen hatta tehdit suçunun özel bir hali olarak nitelendirilebilecek bir suçtur. Zira Şantaj suçunda fail, mağduru  hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle korkutarak onun iradesini sakatlamakta ve mağduru kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlamaktadır. Bu nedenle şantajın da tehdit gibi mağdur üzerinde zorlayıcı bir etkisi bulunmaktadır.

Şantaj suçu içinde tehdidi barındırmakla birlikte fail mağdurun bazı değerlerine yönelen tehdit ile mağduru hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlamakta ya da fail şeref, haysiyet gibi değerlere zarar vereceğine ilişkin hususları açıklama tehdidiyle yarar sağlama amacı gütmektedir.

Şantaj suçunun konusu mağdurun iradesidir. Şantajın cezalandırılması ile bireyin özgürce hareket etme, dış etkenlerden uzak kendi iradesi ile karar alma özgürlüğünün korunması amaçlanır. Ayrıca şantajın suç olarak düzenlenmesi ile bireyin maddi ve manevi değerlerine haksız saldırının engellenmesi de amaçlanmaktadır.

Suçun Maddi  Ve Manevi Unsurları Nelerdir?

TCK m. 107/1’de düzenlenen şantaj suçunun maddi unsuru failin hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlamasıdır. Bu fıkradaki suçun oluşabilmesi için failin bir şeyi yapma hususunda, olumlu bir hakka ya da yapmama konusunda bir yükümlülüğe sahip olması gerekir. Böylelikle failin yapmaya hakkı olan şeyi yapacağından ya da yapmamaya yükümlü olduğu şeyi  yapmayacağından bahsederek mağdur üzerinde baskı kurması gerekir.

TCK m. 107/2’de düzenlenen şantaj suçunun maddi unsuru ise failin kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunmasıdır. Burada iki seçimlik hareket vardır. İlk seçimlik harekette mağdurun şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki ve önceden gerçekleşmiş bulunan hususlar söz konusudur.  Önceden gerçekleşmiş olan bu hususların mağdurun çevresi ya da toplum tarafından bilinmesinde mahsur vardır. Bu hususların gizli, bilinmeyen hususlar olması gerekir; zira herkesçe bilinen hususlar şantaj suçunun konusu olamaz. İkinci seçimlik harekette ise fail gerçekte böyle hususlar olmasa da mağdurun şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususları mağdura isnat edeceği yönünde tehditte bulunmaktadır. Her iki seçimlik harekette de failin amacı kendisine ya da bir başkasına yarar sağlamaktır.

Şantaj suçunun manevi unsuru kasttır. Burada genel kast yanında TCK m. 107/1. maddedeki şantaj suçu için, failde, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapma veya yapmama ya da haksız çıkar sağlama amacı şeklindeki özel kast bulunmalıdır. TCK m. 107/2. maddesindeki şantaj suçu için ise failde, genel kast yanında, kendisine veya başkasına yarar sağlamak amacı şeklindeki özel kast da bulunmalıdır.

Suçun Faili Ve Mağduru Kimlerdir?

Bu suçun faili ve mağduru herkes olabilir. Fail ve mağdur olmak için ek bir nitelik aranmamıştır.  

Şantaj suçunun faili kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir başkasının şeref veya saygınlığını ihlal edebilecek hususları açıklama tehdidinde bulunan herkes olabilir. Faillik burada özel bir durum arz etmez.

Tüzel kişiler suçun mağduru olamayacağından tehdit eyleminin yöneldiği tüzel kişi temsilcisi suçun mağduru sayılmalıdır. Tehdit eyleminin yöneldiği gerçek kişi suçun mağduru sayılacaktır.

Suçun Takibi Şikayete Bağlı Mıdır?

Şantaj suçunun takibi şikayete bağlı değildir ve re’sen soruşturulup kovuşturulur.

Suçu Kovuşturmayla Görevli Mahkeme Neresidir?

Suçu kovuşturmaya görevli mahkeme asliye ceza mahkemeleridir.

Suçun Yaptırımı  Ve Nitelikli Halleri Nelerdir?

TCK m. 107/1’e göre şantaj suçunun yaptırımı bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasıdır. TCK m. 107/2. fıkra için de aynı yaptırım uygulanır.

Suçun Tabi Olduğu Zamanaşımı Süresi Ne Kadardır?

Şantaj suçunun dava zamanaşımı süresi 8 yıldır ve suçun işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar.

ŞANTAJ SUÇUNDA YARGITAY UYGULAMASI

Eylemin sair tehdit suçunu oluşturup oluşturmayacağı da tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle şantaj suçundan hükümlülük kararı verilmesi bozma nedenidir

Sanığın, ne şekilde “hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlamak maksadıyla” hareket ettiği açıklanmadan ve eylemin sair tehdit suçunu oluşturup oluşturmayacağı da tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle şantaj suçundan hükümlülük kararı verilmesi bozma nedenidir. ( Y 4. CD 11.11.2014 T, 2013/13251 E.,  2014/32550 K.)

Şantaj suçunun oluştuğu gözetilmeden, delillerin takdirinde hataya düşülerek beraat kararı verilmesi bozma nedenidir

TCK’nın 107/1. maddesinde, hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlamanın şantaj suçunu oluşturduğunun hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, sanığın, katılana göndermiş olduğu, 26.07.2009 tarihli “aç konuş adam gibi yoksa 8889 a güzel bi mms yollucam videolu” ve 15.08.2009 tarihli “onla bunla yatıcana gel benim altımda yat videonu yollumı ordada olu balık gibsin” şeklindeki mesajlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, şantaj suçunun oluştuğu gözetilmeden, delillerin takdirinde hataya düşülerek beraat kararı verilmesi bozma nedenidir. ( Y 4. CD 17.05.2016 T, 2014/6480 E.,  2016/10037 K.)

Eylem bir bütün halinde tehdit suçunu oluşturmasına rağmen şantaj suçundan ceza verilemez

Sanığın, katılanı, eşinin kendisini şikayet etmesine yol açtığını düşündüğü için mahkemece verilen adli para cezasını ödemesini isteyerek kabulde belirtilen sözlerle tehdit etmesi eyleminin bir bütün halinde TCK’nın 106/1-1 madde ve cümlesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, somut olayda TCK’nın 107/1. maddesinde belirtilen ”hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle” unsurunun da oluşmadığı gözetilmeden, şantaj suçundan da mahkumiyet hükmü kurulması bozma nedenidir. ( Y 4. CD 13/02/2019 T, 2014/41842 E.,  2019/2048 K.)

Şantaj suçunun arz ettiği özellik, kişinin hak veya yükümlülüklerini kötüye kullanarak haksız bir çıkar sağlamaya çalışması ya da başkasını bir şeyi yapmaya veya yapmamaya mecbur etmesidir

5237 sayılı TCK’nın 107. maddesinin birinci fıkrasında; “Hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi, … cezalandırılır.” hükmünün yer aldığı; maddeye, 29/06/2005 tarih ve 5377 sayılı Kanun ile, eklenen ikinci fıkrasında ise, “Kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadıyla bir kişinin şeref veya saygınlığına zarar verecek nitelikteki hususların açıklanacağı veya isnat edileceği tehdidinde bulunulması halinde de birinci fıkraya göre cezaya hükmolunur.” şeklinde düzenleme getirilerek “Şantaj” suçunun düzenlendiği, maddenin gerekçesinde de, “şantaj suçunun oluşabilmesi için, mağdurun zorlanması yeterlidir. Bu zorlama karşısında, mağdurun isteneni yapması suçun oluşması için gerekli değildir. Şantaj suçunun arz ettiği özellik, kişinin hak veya yükümlülüklerini kötüye kullanarak haksız bir çıkar sağlamaya çalışması ya da başkasını bir şeyi yapmaya veya yapmamaya mecbur etmesidir.” denildiği, bu açıklamalar ışığında, katılanın iddiaları, tanıkların kollukta ve duruşmada verdiği ayrıntılı ifadeler, mesaj döküm tutanakları ve incelenen tüm dosya içeriğine göre; evli ve üç çocuk babası olup katılandan yaşça da çok büyük olan sanık ile katılanın uzun süre duygusal boyutta ve cinsel anlamda arkadaşlık ilişkisi içerisinde oldukları, katılanın üniversiteyi kazanarak … iline gidip arkadaşlıklarına son vermesine sinirlenen sanığın, katılanın tekrar kendisine dönmesini ve arkadaşlıklarına devam etmelerini sağlamak amacıyla, kendisine ve yakınlarına gönderdiği mesajlarla, elinde katılana ait çıplak resimlerin bulunduğu ve dönmediği takdirde katılanı rezil edeceği şeklindeki beyanlarda bulunmak suretiyle gerçekleşen eyleminde, şantaj suçunun yasal unsurlarının oluştuğunun kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki, şantaj suçunun kanıtlanamadığı ve sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 106/1-2. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturacağından bahisle, bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir. ( Y 12. CD 02.12.2013 T, 2013/4844 E.,  2013/27598 K.)

Şantaj sözünün neyle ilgili olduğu açıklığa kavuşturulmadan, eksik incelemeyle mahkumiyet hükmü kurulması bozma nedenidir

1-TCK’nın 107/1. maddesinde “sanığın hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle” hareket etmesi gerektiğinin belirtildiği, somut olayda sanığın katılanı SGK’ya şikayet etmesi hususunda şantajda bulunduğunun kabul edilmesi ve katılanın ev hanımı olduğunun dosyadan anlaşılması karşısında, sanığın şantaj sözünün neyle ilgili olduğu açıklığa kavuşturulmadan, eksik incelemeyle mahkumiyet hükmü kurulması

2-Kabule göre de;

a)Sanığın şantaj eylemi “davandan vazgeçmezsen seni SGK’ya şikayet ederim” sözü ile tamamlandığı halde, teşebbüs hükümleri uygulanarak az ceza tayini,

b)TCK’nın 135. maddelerinde düzenlenen “Kişisel Verilerin Kaydedilmesi” suçunun konusunu oluşturan kişisel veri kavramından, kişinin, yetkisiz üçüncü kişilerin bilgisine sunmadığı, istediğinde başka kişilere açıklayarak ancak sınırlı bir çevre ile paylaştığı, herkes tarafından bilinmeyen ve/veya kolaylıkla ulaşılması ve bilinmesi mümkün olmayan, kişinin kimliğini belirleyen veya belirlenebilir kılan, kişiyi toplumda yer alan diğer bireylerden ayıran ve onun niteliklerini ortaya koymaya elverişli, gerçek kişiye ait her türlü bilginin anlaşılması gerektiği, belirli veya belirlenebilir bir kişiye ait her türlü bilginin, hukuka aykırı olarak kaydedilmesi gerektiğinin anlaşılması karşısında;
Sanık …’ın, katılan …’nün karakolda ifadesi alındığı sırada görüntüleri cep telefonuna kaydetmeye teşebbüs eylemini, hangi amaçla gerçekleştirdiği açıklığa kavuşturulduktan sonra, sanığın eyleminin TCK’nın 134. maddesindeki özel hayatın gizliliğini ihlal, 135. maddede düzenlenen kişisel verilerin kaydedilmesi suçlarından hangisine uyduğunun gerekçeleriyle belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulması yerine yazılı şekilde hüküm tesisi bozma nedenidir. (Y 4. CD 10/10/2016 T, 2014/15883 E.,  2016/13258 K.)

Sanığın mağduru zorladığı hususun ya da haksız çıkarın ne olduğu açıklanmadan ve eylemin TCK’nın 106/1-2. cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçu oluşturup oluşturmadığı da tartışılmadan yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması bozma nedenidir

TCK’nın 107/1. maddesinde hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle, bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişinin cezalandırılacağının belirtilmesi karşısında, sanığın mağduru zorladığı hususun ya da haksız çıkarın ne olduğu açıklanmadan ve eylemin TCK’nın 106/1-2. cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçu oluşturup oluşturmadığı da tartışılmadan yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,

Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu bozma nedenidir. ( Y 4. CD 10/10/2016 T, 2014/17983 E.,  2016/13231 K.)

Sanığa yüklenen eylemin TCK’nın 148 ve 35. maddelerinde tanımlanan yağmaya teşebbüs suçunu oluşturabileceğinden davaya bakma ve kanıtları değerlendirme görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilmelidir

TCK nun 107/1. maddesinde yer alan suçun failinin, hakkı olan veya yükümlü olduğu bir şeyi yapacağından veya yapmayacağından bahisle bir kimseyi kanuna aykırı veya yükümlü olmadığı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ya da haksız çıkar sağlamaya zorlayan kişi olması gerektiği, dava konusu olayda ise katılan ….ı ile sanık … arasında daha önce katılanın bir olay nedeniyle mahkemeye verdiği ifadeden kaynaklanan husumet bulunduğu, suç tarihinde katılanın yanına gelen sanık … ‘ın “senin yüzünden beş yıl üç ay ceza aldım ve bu süre zarfında aracıma haciz geldi, 10.000 TL zararım var, 10.000 TL vermediğin takdirde seni de gasp olayının içine sokarım, sende ceza alırsın” şeklinde söyleyerek katılandan para istediğinin iddia edilmesi karşısında; sanığa yüklenen eylemin TCK’nın 148 ve 35. maddelerinde tanımlanan yağmaya teşebbüs suçunu oluşturabileceğinden davaya bakma ve kanıtları değerlendirme görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamayı devamla yazılı şekilde hüküm kurulması bozma nedenidir. ( Y 4. CD 27/05/2019 T, 2015/4806 E.,  2019/9852 K.)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi çekebilecek makaleler