5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
“Israrlı takip
MADDE 123/A- (Ek:12/5/2022-7406/8 md.) (1) Israrlı bir şekilde; fıziken takip etmek ya da haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak suretiyle bir kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olan faile altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir.
(2) Suçun;
a) Çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşandığı eşe karşı işlenmesi,
b) Mağdurun okulunu, iş yerini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya işini bırakmasına neden olması,
c) Hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine yaklaşmama tedbirine karar verilen fail tarafından işlenmesi,
hâlinde faile bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.
(3) Bu maddede düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır.”
Israrlı takip sonradan TCK’ya eklenen bir madde ile düzenlenen bir suçtur. Kadına yönelik şiddet olgusu ve kişilerin korunması bakımından düzenlemeler içeren bir hükümdür.
Takibin kanunun tanımladığı anlamda suç olabilmesi için ısrarlı olması, yani süreklilik taşıması, sadece takibe konu kişinin hedeflenerek ona erişimi sağlamaya dönük olması ve kişi üzerinde sürekli bir huzursuzluk oluşturarak kişinin günlük yaşamında ve dünya algısında olumsuz bir etki oluşturarak yaşam memnuniyetini ortadan kaldırması ve bu eylemlerin ISRARLA devam ettirilmesi olgusunun zamansal olarak belli bir süreye yayılması gerekmektedir.
Israrlı bir şekilde fiziki bir takip için mekansal yer değiştirmeler boyunca da ısrarla bu takibin yapılması gerekmektedir.
Israrlı takip; zamansal açıdan belli bir süreye yayılan, hedeflenen kişinin yer değiştirmesine bağlı olarak devam eden ve kişiye erişim ve temas için yapılan eylemleri içeren bir suçtur.
Sürekli bir şekilde, takip edilen ODAKLI ve takıntı boyutunda olması gereken rahatsız edici davranışın suç kabul edilebilmesi için yoğun, rahatsız edici nitelikte belirli bir sürece yayılan ve SÜREKLİLİK TAŞIYAN ve tamamen kişiye odaklanan eylemler bütününe ihtiyaç bulunmaktadır.
Israr, fail tarafından gerçekleştirilen eylemlerin tekrarlanarak, birden fazla kez, sürekli bir şekilde olması anlamına gelmektedir.
Israrlı takip eylemleri, fiziki takip ile kişinin bireysel huzurunun bozulması şeklinde ve kişiye rast gelindiği sırada kişisel temas kurmak için çabalamak suretiyle veya iletişim vasıtalarını kullanmak veya aracılar vasıtasıyla kişiye ulaşmaya çalışmak niteliğindeki eylemleri kapsar.
Yargıtay bir kararında sanığın ayrı yaşadığı eşine ikişer kez mesaj göndermesi (Yargıtay 4.CD, 30.04.2014, 2013/4699, 2014/14421), sanığın katılana iki dakika arayla telefon etmesi şeklinde gerçekleşen eylemde (Yargıtay 4.CD, 30.04.2014, 2013/4699, 2014/14421) ısrar unsurunu görmemiştir.
Nitekim düzenleme yeni olduğu için Yargıtay kararı ve içtihat niteliği kazanmış bir karar da henüz mevcut değildir. “Fiziki takip” konusunda ise 6284 sayılı Kanun kapsamında belirlenmiş eylemler mevcuttur.
“Takip” sürekli olmalı, devamlı yapılmalı ve tekrarlanmalıdır. Bu zamansal olarak belirli periyotta ve süreklilik içerisinde hedefteki kişiye yönelik olmalıdır. Fiziki takibin varlığı ancak tek sefer yapılmasıyla oluşmaz, bu takip sürekli olmalı ve birden fazla kez yapıldığı konusunda fark edilebilir ve belirlenebilir eylem sürekliliği olmalıdır.
Süreklilik unsuru ise en az iki kez tekrarlanmayı ya da bu eylemler nedeniyle mağdurun, günlük hayatının alışılmış, tekrar eden (rutin) gereklerini yerine getirmede ciddî bir şekilde zorluk çekmesini ve failin söz konusu fiilleri bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesini gerektirmektedir.
Suçun oluşması bakımından “eylemler zinciri” ile takibin süreklilik teşkil ettiği belirlenmiş olmalıdır.
Ayrıca ısrarlı takibin doktrinde kabul edilen temel amacı hedeflenen mağdur ile iletişim kurmaktır. Eylemler zinciri mağdur yönelik bu amaçla icra edilmelidir.
İsnad olunan eylemlerin temel amacı kişinin fail ile iletişim kurmasını sağlamak ve buna dair onu çaresiz bırakmak olarak kabul edilmektedir.
Israrlı takip eylemleri kişide huzursuzluk oluşturmalı ve kendi kişisel güvenliğinden (safety) veya yakınlarının emniyetinden endişe duymaya sebep olmalıdır. Bu eylemleri icra edenlerin genelde mağdurun tanımadığı ve yabancısı olduğu kişiler oldukları kabul edilmektedir.
Israrlı takip suçlarında basit yargılama usulü uygulanmaktadır ve şikayete tabi bir suçtur. Bu suç bakımından “Uzlaştırma” hükümleri uygulanamaz.
Suçun Nitelikli Halleri
Maddenin ikinci fıkrasında suçun hangi hallerde nitelikli olarak kabul edileceği belirlenmiştir. Buna göre suçun;
a) Çocuğa ya da ayrılık kararı verilen veya boşandığı eşe karşı işlenmesi,
b) Mağdurun okulunu, iş yerini, konutunu değiştirmesine ya da okulunu veya işini bırakmasına neden olması,
c) Hakkında uzaklaştırma ya da konuta, okula veya iş yerine yaklaşmama tedbirine karar verilen fail tarafından işlenmesi,
hâlinde daha ağır cezaya hükmolunur.
Örnek Karar:
Israrlı takip isnadıyla Müvekkil Sanık hakkında açılan davada, Mahkemece suçun işlenmediğine ve iddia olunan ısrarlı takip eylemleri bakımından Müvekkilin Beraatine hükmolunmuştur.
29 Kasım 2022 tarihli ve Ankara 62. Asliye Ceza Mahkemesi’nin Kararında “…her ne kadar sanık hakkında ısrarlı takip suçundan kamu davası açılmış ise de sanığın mahkumiyetine yetecek derecede somut ve kesin her türlü şüpheden uzak, inandırıcı delil ve emare elde edilemediğinden söz konusu suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle CMK.’nun 223/2-e maddesi gereğince sanığın BERAATİNE…” denilmiştir.