Vekalet Ücreti Hesaplama 2024

Vekalet Ücreti Nedir?

Vekalet ücreti yargılama giderlerinin içinde önemli bir kalemdir. Vekalet ücretinin hangi hallerde ve ne şeklide doğacağı 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 163 ve 164. maddelerinde düzenlenmiştir. Madde metinleri aşağıdaki şekildedir;

Madde 163 – (Değişik: 2/5/2001 – 4667/76 md.)

Avukatlık sözleşmesi serbestçe düzenlenir. Avukatlık sözleşmesinin belli bir hukukî yardımı ve meblâğı yahut değeri kapsaması gerekir. Yazılı olmayan anlaşmalar, genel hükümlere göre ispatlanır. Yasaya aykırı olmayan şarta bağlı sözleşmeler geçerlidir.

Avukatlık ücret tavanını aşan sözleşmeler, bu Kanunda belirtilen tavan miktarında geçerlidir. İfa edilmiş sözleşmenin geçersizliği ileri sürülemez. Yokluk halleri hariç, avukatlık sözleşmesinin bir hükmünün geçersizliği, bu sözleşmenin tümünü geçersiz kılmaz.

Avukatlık ücreti

Madde 164 – (Değişik: 2/5/2001 – 4667/77 md.)

Avukatlık ücreti, avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade eder.

Yüzde yirmibeşi aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir.

İkinci fıkraya göre yapılacak sözleşmeler, dava konusu para dışındaki mal ve haklardan bir kısmının aynen avukata ait olacağı hükmünü taşıyamaz.

Avukatlık asgarî ücret tarifesi altında vekâlet ücreti kararlaştırılamaz. Ücretsiz dava alınması halinde, durum baro yönetim kuruluna bildirilir. (Değişik üçüncü ve dördüncü cümle:13/1/2004 – 5043/5 md.) Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır.

Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.”

Anılan maddelerde belirtildiği üzere avukatlık ücreti iki çeşittir. Birinci çeşit avukatlık ücreti, avukat ile müvekkil arasındaki ücrettir ve yazılı sözleşme varsa sözleşmeye göre, yazılı sözleşme olmayan hallerde ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine (AAÜT) göre belirlenir. İkinci çeşit avukatlık ücreti ise hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre karşı tarafa yüklenen, yargılama gideri olan ve mahkemece hükmedilen avukatlık ücretidir.

Vekalet ücreti takdiri zorunlu olup davanın avukat ile takip edilmesi halinde mutlak olarak vekalet ücretine hükmedilmelidir. Bu konuda talebe gerek yoktur yani mahkeme re’sen vekalet ücretine hükmeder. Yargılama gideri olan vekalet ücreti davaya sıkı surette bağlı feri bir haktır zira müstakil bir varlığı yoktur. Bu nedenle de ayrı bir davaya konu olamaz. Hiç hükmedilmemesi ya da eksik hükmedilmesi halinde istinaf yahut temyiz konusu edilebilir.

Vekalet ücretine hükmedilmesi için avukatın duruşmalara katılmış olması da şart değildir.

Dava sonunda hükmedilen vekalet ücreti davanın taraflarına aittir. (HMK m. 330)

Yargılama gideri olan vekalet ücreti yalnızca kendisini davada vekil aracılığı ile temsil ettiren ve haklı çıkan taraf lehine verilebilir. Başka bir ifade ile kendisini vekil ile temsil ettirmeyen veya haksız çıkan taraf lehine vekalet ücretine hükmedilemez.

Davada taraf sıfatı bulunmayan kişiler lehine ya da aleyhine de vekalet ücretine hükmedilemez. Aynı davada aynı taraf birden fazla vekil ile temsil edilse dahi birden fazla vekalet ücretine hükmedilemez.

Yargılama gideri olan vekalet ücretinden kural olarak vazgeçilemez ancak vekaletnamede özel yetki varsa o halde vazgeçmek mümkündür.

Vekalet Ücreti Nasıl Hesaplanır?

AAÜT’ye göre hukuk davaları için iki çeşit vekalet ücreti öngörülmüştür. Yargılama gideri olarak hükmedilecek bu vekalet ücreti maktu ve nispi vekalet ücretidir.

a. Maktu Vekalet Ücreti

Konusu para ile değerlendirilemeyen ya da kişi varlığına ilişkin davalarda vekalet ücreti maktu tarifeye göre verilir.

Maktu vekalet ücreti AAÜT’nin 2. kısım, 2. bölümünde düzenlenmiştir. Buna göre 2025 yılı için maktu vekalet ücreti sulh mahkemelerinde 13.500,00 TL, asliye mahkemelerinde ise 30.000,00 TL’dir.

Tapu kayıtlarının düzeltilmesine, ortaklığın giderilmesine dair davalar maktu harca harca tabidir.

Manevi tazminat ve nafaka davalarının tamamen reddi halinde maktu vekalet ücretine hükmolunur.

Maktu harca tabi davalarda maktu vekalet ücretine hükmolunur.

Tespit niteliğinde hükümler içeren işe iade davasında maktu vekalet ücretine hükmolunur.

Kanun değişikliği nedeniyle davanın konusuz kalması halinde davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmolunur.

b. Nispi Vekalet Ücreti

AAÜT m. 13’e göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için AAÜT’nin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) AAÜT’nin üçüncü kısmına göre belirlenir.

Buna göre konusu para olan ya da para ile ölçülebilen davalarda 2025 yılı itibarı ile yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca vekalet ücreti;

İlk 400.000,00 TL için %16

Sonra gelen 400.000,00 TL için %15

Sonra gelen 800.000,00 TL için %14

Sonra gelen 1.200.000,00 TL için %11

Sonra gelen 1.600.000,00 TL için %8

Sonra gelen 2.000.000,00 TL için % 5

Sonra gelen 2.400.000,00 TL için % 3

Sonra gelen 2.800.000,00 TL için %2

Sonra gelen 11.600.000,00 TL’den yukarısı için %1 olarak hesaplanmalıdır.

Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan oranlar karar altına alınan miktara uygulanarak nispi vekalet ücreti hesaplanır. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’yi aşar mahiyette vekalet ücretine karar verilemez.

Konusu taşınmaz olan davalarda dava dilekçesinde belirtilen dava değerine itiraz olunmuş ve keşfen belirlenen değer üzerinden eksik harç tamamlanmışsa keşfen belirlenen değer üzerinden nispi vekalet ücretine hükmolunması gerekir. Aksi halde yani harç tamamlanmamışsa ve dava dilekçesinde belirtilen dava değerine itiraz olunmamışsa nispi vekalet ücreti dava dilekçesindeki dava değerine göre belirlenir.

Davanın Esası Hakkında Verilecek Kararlarda Vekalet Ücreti

a. Davanın Tamamen Kazanılması Halinde Vekalet Ücreti

Davanın tam kabulü halinde davalı aleyhine ve davacı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca vekalet ücretine hükmolunur.

Maktu vekalet ücretine tabi davalarda hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca maktu olarak vekalet ücreti tayin edilir.

Nispi vekalet ücretine tabi davalarda da gene davalarda da gene hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca nispi olarak vekalet ücreti tayin edilir.

*Buna göre örneğin, nispi vekalet ücretine tabi 500.000,00 TL değerindeki bir davada 2025 yılı Mart ayı itibarı ile davanın tamamen kabulüne karar verilmişse vekalet ücreti şu şekilde hesaplanacaktır;

İlk 400.000,00 TL için %16 oranı uygulanacağından 64.000,00 TL

Sonra gelen 400.000,00 TL için %15 oranı uygulanacağından kalan  100.000,00 TL için %15 için 15.000,00 TL olacağından 500.000,00 TL için toplam 79.000,00 TL vekalet ücretine davacı lehine hükmolunacaktır.

b. Davanın Tamamen Reddedilmesi Halinde Vekalet Ücreti

Davanın tamamen reddi halinde davacı aleyhine ve davalı lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca vekalet ücretine hükmolunur.

Maktu vekalet ücretine tabi davalarda hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca maktu olarak vekalet ücreti tayin edilir.

Nispi vekalet ücretine tabi davalarda da gene davalarda hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca nispi olarak vekalet ücreti tayin edilir.

*Örneğin dava değeri 600.000,00 TL olan bir davanın tamamen reddi halinde;

İlk 400.000,00 TL için %16 oranı uygulanacağından 64.000,00 TL

Sonra gelen 400.000,00 TL için %15 oranı uygulanacağından kalan  200.000,00 TL için %15 için 30.000,00 TL olacağından 600.000,00 TL için toplam 94.000,00 TL vekalet ücretine davalı lehine hükmolunacaktır.

c. Davanın Kısmen Kabul ve Kısmen Reddi Halinde Vekalet Ücreti

Davanın kısmen kabul ve kısmen reddi halinde kabul edilen miktar için davacı lehine, reddedilen kısım için ise davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmolunur.

*Örneğin 1.500.000,00 TL değerindeki bir davanın 800.000,00 TL’si kabul edilmiş ve kalan 700.000,00 TL’si reddedilmişse;

-Kabul edilen 800.000,00 TL’lik kısım üzerinden davacı lehine;

İlk 400.000,00 TL için %16 oranı uygulanacağından 64.000,00 TL

Sonra gelen 400.000,00 TL için %15 oranı uygulanacağından kalan  400.000,00 TL için %15 için 60.000,00 TL olacağından 800.000,00 TL için toplam 124.000,00 TL kısmi vekalet ücretine davacı lehine hükmolunacaktır.

-Reddedilen 700.000,00 TL’lik kısım için ise davalı lehine;

İlk 400.000,00 TL için %16 oranı uygulanacağından 64.000,00 TL

Sonra gelen 400.000,00 TL için %15 oranı uygulanacağından kalan  300.000,00 TL için %15 için 45.000,00 TL olacağından 700.000,00 TL için toplam 109.000,00 TL kısmi vekalet ücretine davalı lehine hükmolunacaktır.

Hakim tarafından tazminat davalarında ve işçilik alacaklarında yapılan takdiri indirimler için vekalet ücretine hükmolunmayacaktır.

Bazı Özel Durumlarda Vekalet Ücreti:

Görevsizlik ve Yetkisizlik Kararı Verilmesi Halinde Vekalet Ücreti

AAÜT m. 7/1. maddesine göre görevsizlik ve yetkisizlik nedeniyle dilekçenin reddine, öninceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmişse tarifede yazılı ücretin yarısına, öninceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi halinde ise tamamına hükmolunur. Ancak davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı maktu miktarları geçemez.

Davanın Konusuz Kalması Halinde Vekalet Ücreti

AAÜT m. 6’ya göre davanın konusuz kalması halinde mahkemece esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilir. Davanın konusuz kalması kararı ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar verilirse tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur.

Feragat, Kabul Ve Sulh Hallerinde Vekalet Ücreti

AAÜT m. 6’ya göre sulh, kabul ve feragat ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar gerçekleşirse tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra gerçekleşirse tamamına hükmolunur.

Davanın Açılmamış Sayılması Halinde Vekalet Ücreti

AAÜT m. 7’ye göre davanın açılmamış sayılması kararı öninceleme tutanağı imzalanıncaya kadar verilirse tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra verilirse tamamına hükmolunur. Ancak davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı maktu miktarları geçemez.

Davanın Ön Şart Yokluğu Nedeniyle Ya Da Husumet Nedeniyle Reddi Halinde

Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi hallerinde AAÜT’nin 7/2. maddesine göre davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı maktu miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.

Karşılık Davada, Davaların Birleştirilmesinde, Ayrılmasında Ve Tarafta İradi Değişiklik Halinde Vekalet Ücreti

AAÜT m. 8 uyarınca bir davanın takibi sırasında karşılık dava açılması, başka bir davanın bu davayla birleştirilmesi veya davaların ayrılması durumunda, her dava için ayrı ücrete hükmolunur.

Tarafta iradi değişiklik halinde, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi vekille temsil edilmişse, lehine maktu avukatlık ücretine hükmolunur.

Nafaka, Kira Tespiti Ve Tahliye Davalarında Vekalet Ücreti

AAÜT m. 9’a göre tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli tutarı, kira tespiti ve nafaka davalarında tespit olunan kira bedeli farkının veya hükmolunan nafakanın bir yıllık tutarı üzerinden AAÜT’nin üçüncü kısmı gereğince hesaplanacak miktarın tamamı, avukatlık ücreti olarak hükmolunur. Bu miktarlar, AAÜT’nin ikinci kısmının ikinci bölümünde davanın görüldüğü mahkemeye göre belirlenmiş bulunan maktu ücretten az olamaz.

Nafaka davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemez.

Manevi Tazminat Davalarında Vekalet Ücreti

 AAÜT m. 10 uyarınca manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden AAÜT’nin üçüncü kısmına göre belirlenir.

Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu AAÜT’nin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.

Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu AAÜT’nin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.

Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.

VEKALET ÜCRETİ HESAPLANMASI İLE İLGİLİ YARGITAY UYGULAMASI

Karşı yan vekalet ücreti bakımından tarafların müteselsil sorumlu olduğu dikkate alınmalıdır

Uyuşmazlık, davacı vekilin takip ettiği icra dosyasında müvekkilinin davalı tarafla anlaşıp davacı vekili devre dışı bırakması nedeniyle ödenmeyen karşı yan vekalet ücretinin tahsili istemine ilişkin olup, kanun yararına temyiz yolunda uyuşmazlık, karşı yan vekalet ücretinin davalı tarafta talep edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun (1136 sayılı Kanun) 164. maddesinde “Avukatlık ücreti, avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade eder.

Yüzde yirmibeşi aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir.

İkinci fıkraya göre yapılacak sözleşmeler, dava konusu para dışındaki mal ve haklardan bir kısmının aynen avukata ait olacağı hükmünü taşıyamaz.

Avukatlık asgarî ücret tarifesi altında vekâlet ücreti kararlaştırılamaz. Ücretsiz dava alınması halinde, durum baro yönetim kuruluna bildirilir. (Değişik üçüncü ve dördüncü cümle:13/1/2004 – 5043/5 md.) Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır.

Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.” ve yine aynı Kanun’un 165. maddesinde “İş sahibinin birden çok olması halinde bunlardan her biri, sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar.” hükümleri düzenlenmiştir.

1136 sayılı Kanun’un 164. maddesinden de anlaşılacağı üzere avukatın iki çeşit ücret alacağı bulunmaktadır. Bunlar, avukat ile iş sahibi arasındaki sözleşme ilişkisinden doğan avukatlık ücreti (akdi vekâlet ücreti) ile yargılama sonunda haklı çıkan taraf yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre hükmedilen ve yargılama gideri niteliğinde olan avukatlık ücretidir (yasal vekâlet ücreti ya da karşı taraf vekâlet ücreti).

Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 05.10.2018 tarihli ve 2017/6 E., 2018/9 K. sayılı ilamıyla;”Avukatlık Kanunu’nun 165. maddesinde düzenlenen “ücret dolasıyla müteselsil sorumluluk” hâllerinden olan “sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde” karşı tarafın avukatı lehine her iki tarafın müteselsil olarak ödenmesinden sorumlu olacağı avukatlık ücreti kapsamına avukat ile iş sahibi arasında yapılan avukatlık ücret sözleşmesine göre avukata ödenmesi gereken akdi vekâlet ücretinin dâhil olmadığına” karar verilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinde; davacı avukatın müvekkili ile davalının kendisini devre dışı bırakıp haricen anlaşarak borcu kapattığı, sulh olduğu iddiası ile karşı yan vekalet ücreti yönünden davalının itirazının iptalini talep ettiği, Mahkemece talebin davacı ile müvekkili arasındaki iç ilişki gereğince çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

O halde Mahkemece, davacının talebinin, akdi vekâlet ücretine ilişkin olmayıp haricen tahsil edilmek suretiyle kapatılan icra dosyaları nedeniyle hak edilen (yasal) karşı yan vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline ilişkin olduğu, karşı yan vekalet ücreti bakımından ise tarafların müteselsil sorumlu olduğu dikkate alınarak hüküm tesis edilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmektedir. ( Y. 3. HD 03.02.2025 T, 2025/93 E.,  2025/595 K.)

Bölge Adliye Mahkemesince, bozma ilâmı sonrasında yapılan duruşma sebebiyle davalı lehine istinaf duruşma vekâlet ücretine hükmedilmesi hatalıdır

…AÜTT Genel Hükümleri’nin 2. maddesinin ikinci fıkrasında ayrıca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilen istinaf kanun yolu incelemesine özgü görülmesi gereken duruşmalı iş ile; gerek 1086 sayılı HUMK’nın 429/2. maddesinde belirtilen ‘…O mahkeme temyiz edenden 434 üncü madde uyarınca peşin olan gideri kullanmak suretiyle kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir,…’ duruşmanın, gerekse aynı maddenin karşılığı 6100 sayılı HMK’nın 373/3. maddesinde belirtilen ‘…Bölge adliye mahkemesi, 344 üncü madde uyarınca peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtay’ın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir,…’ duruşmanın birbirleriyle karıştırılmaması gerekmektedir.

30. HMK’nın 373. maddesinde, Yargıtay’ın temyiz kanun yolu incelemesi neticesinde verdiği bozma ilamı sonrasında yargılamanın alt mahkemelerden hangisi tarafından yapılması gerektiği hususunda ki ayrım; bölge adliye mahkemesinin esastan ret kararı verip vermediği noktasında, başka bir ifade ile alt derece mahkemeleri kararlarının birbirleri ile paralel olup olmamasına göre düzenleme altına alınmıştır. Bu noktada, temyiz kanun yolunda bir karar verildikten sonra ilk derece mahkemesi ile bölge adliye mahkemesi sadece birer hüküm mahkemesi hâline gelmiş olup, bölge adliye mahkemesinin denetim mahkemesi yetkisi kalmamıştır. Diğer bir ifadeyle, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi arasında bir fark bulunmamaktadır. Buradan hareketle; AÜTT Genel Hükümleri uyarınca bölge adliye mahkemelerinin istinaf kanun yolu incelemesine ilişkin ‘duruşmalı işler’ tanımlamasından, Yargıtay bozmasından sonra alt derece hüküm mahkemesi olarak HMK’nın 373/3. maddesi uyarınca zorunlu olarak yaptığı duruşma değil, HMK’nın 353. maddesinde belirtilen hâller dışında istinaf kanun yolu incelemesini duruşmalı olarak yapması gereken işlerden bahsedildiği hususu tartışmasızdır. ( YHGK 04.03.2021 T, 2021/296 E., 2021/205 K.)

İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinde karara çıkan seri dosyaların sayısı dikkate alınarak vekalet ücretine hükmolunması yerindedir

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 22 nci maddesinde “(1) İhtiyari dava arkadaşlığının bir türü olan seri davalar ister ayrı dava konusu yapılsın ister bir davada birleştirilsin toplamda on dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam avukatlık ücretine, toplamda elli dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %50’si oranında avukatlık ücretine, toplamda yüz dosyaya kadar açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %40’ı oranında avukatlık ücretine, toplamda yüzden fazla açılan seri davalarda her bir dosya için ayrı ayrı tam ücretin %25’i oranında avukatlık ücretine hükmedilir. Duruşmalı işlerde bu şekilde avukatlık ücretine hükmedilmesi için dosyaya ilişkin tüm duruşmaların aynı gün aynı Mahkemede yapılması gerekir.” hükmü yer almaktadır.

… Dosya kapsamına göre, İlk Derece Mahkemesinin karar tarihinde karara çıkan seri dosyaların sayısı dikkate alındığında vekalet ücretinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. ( Y 10. HD 20.11.2024 T, 2024/13732 E.,  2024/11375 K.)