Suç Üstlenme Nedir?
Suç üstlenme, bir kimsenin, yetkili makamlara, gerçeğe aykırı olarak, bir suçu işlediğini ya da suça iştirak ettiğini beyan etmesidir. Genelde kişiler yakınlarının ceza tehdidinden kurtulmasını sağlamak amacıyla suç üstlenme suçunu işleyebilmektedir ve bu durum bu suç açısından mevzuatımızda ceza indirimi veya cezasızlık sebebi olarak düzenlenmiştir.
Suç Üstlenme Suçu Mevzuatımızda Nerede Düzenlenmiştir?
Suç üstlenme suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 270. maddesinde düzenlenmiştir. Madde metni;
“Suç üstlenme
Madde 270- (1) Yetkili makamlara, gerçeğe aykırı olarak, suçu işlediğini veya suça katıldığını bildiren kimseye iki yıla kadar hapis cezası verilir. Bu suçun üstsoy, altsoy, eş veya kardeşi cezadan kurtarmak amacıyla işlenmesi halinde; verilecek cezanın dörtte üçü indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir.” şeklindedir.
Madde gerekçesi şu şekildedir;
“MADDE 270 – Madde metninde suç üstlenme suçu tanımlanmıştır. Kişi, gerçekte hiç işlenmemiş veya başkası tarafından işlenmiş olan bir suçu kendisinin işlediğinden bahisle, bildirimde bulunmuş olabilir. Bu durumda, suç üstlenme suçu oluşur. Madde metnine göre; bu suçun belli akrabalık ilişkisi içinde bulunulan kişilerin cezadan kurtulması amacıyla işlenmesi hâlinde, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.”
Suç Üstlenme Suçunun Unsurları Nelerdir ve Bu Suç Hangi Eylemleri Kapsar?
Suç üstlenme suçunun maddi unsuru gerçeğe aykırı biçimde yetkili makamlara suç işlediğini bildirmektir. Bu suç serbest hareketli bir suçtur ve icrai bir davranışla işlenmesi gerekir. Başka bir ifade ile failin bir suçu işlediğine dair soruyu cevapsız bırakması suçu oluşturmaz. Suçun hareket unsuru yalana ya da suça konu olayın gerçekleşmesi ile ilgili ikna edici ve aldatıcı açıklamalara dayanır. Bu nedenle bu suçta bir bakıma beyan sahteciliği söz konusudur. Failin bu beyanının akla ve mantığa uygun olması da gerekir. Saçma olan ve ikna edici olmayan suç üstlenme hareketleri bu suçu oluşturmaz.
Suç üstlenme suçu, başkası tarafından işlenmiş bir suçun failliğini üstlenme şeklinde gerçekleşebileceği gibi gerçekte olmayan bir suçu üstlenme şeklinde gerçekleşebilir. İkinci durumda fail işlenmemiş bur suçu uydurmakta ve bu suçu işlediğini yahut bu suçun işlenmesine katıldığını ileri sürmektedir.
Suç üstlenme suçunda failin bildirimde bulunacağı yetkili makamlar başta Cumhuriyet savcılığı ve kolluk kuvvetleri ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 158. maddesinde düzenlenen ihbar ve şikayet yapılan makamlardır. Buna göre suça ilişkin ihbar, Cumhuriyet Başsavcılığına veya kolluk makamlarına yapılabilir. Bunun dışında valilik veya kaymakamlığa ya da mahkemeye de ihbar yapılabilir zira bunlar da yetkili mercidir. Yurt dışında işlenip ülkede takibi gereken suçlar hakkında yetkili merci olarak Türkiye’nin elçilik ve konsolosluklarına ihbarda bulunulabilir. Bir kamu görevinin yürütülmesiyle bağlantılı olarak işlendiği iddia edilen bir suç nedeniyle, ilgili kurum ve kuruluş idaresi de yetkili merci sayılır.
Suç üstlenme suçunun bildirimi elverişli herhangi bir hareketle yapılabilir. Bu anlamda bizzat söylemek, telefon etmek vs. elverişli hareketlerdir. Suç üstlenme eylemi, bildirimin yetkili merciin bilgisine ulaşması ile tamamlanır.
Bu suçun faili ve mağduru herkes olabilir. Fail olmak için ek bir nitelik aranmamıştır.
Suçun manevi unsuru kasttır ve bu suçun taksirle işlenmesi mümkün değildir.
Suçun Takibi Şikayete Bağlı Mıdır?
Suçun takibi şikayete bağlı değildir. Bu suç resen soruşturulur ve kovuşturulur.
Suçu Kovuşturmayla Görevli Mahkeme Neresidir?
Suç üstlenme suçunda görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir.
Suçun Yaptırımı Nedir?
Yetkili makamlara, gerçeğe aykırı olarak, suçu işlediğini veya suça katıldığını bildiren kimseye iki yıla kadar hapis cezası verilir. Bu suçun üstsoy, altsoy, eş veya kardeşi cezadan kurtarmak amacıyla işlenmesi halinde; verilecek cezanın dörtte üçü indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir.
Yakını Koruma Amacıyla Suç Üstlenmek Suç Sayılır Mı?
Yakını koruma, yakınını cezadan kurtarma amacıyla yani akraba lehine suç üstlenme suçunun işlenmesi sık karşılaşılan bir durumdur. TCK m. 270’e göre bu suçun üstsoy, altsoy, eş veya kardeşi cezadan kurtarmak amacıyla işlenmesi halinde; verilecek cezanın dörtte üçü indirilebileceği gibi tamamen de kaldırılabilir. Bu halde hakime cezayı indirme ya da tamamen kaldırma hususunda takdir yetkisi tanınmıştır. Bu maddede akrabalık derecesi konusunda sınırlı bir düzenleme yapıldığından, maddede sayılan akrabalar dışındakiler yararına suç üstlenme suçunun işlenmesi halinde cezada indirim ya da cezasızlık söz konusu olmaz. Maddede sayılan akrabalık ilişkileri yasanın tanıdığı akrabalık ilişkileri olmalıdır. Bu nedenle gayri resmi olarak karı-koca hayatı yaşayan kimseler bu madde kapsamında değildir.
Failin madde metninde belirtilen derecedeki akrabasını cezadan kurtarmak amacıyla hareket etmesi yeterli olup, suçu üstlenmesinin akrabayı cezadan kurtarmayı sağlayıp sağlamamasının önemi yoktur.
Cezanın tamamen kaldırılması fail için bir şahsi cezasızlık halidir ve bu halde fail hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilir.
Suç Üstlenme Suçu ile Suçluyu Kayırma Suçu Arasında İçtima Olur Mu?
TCK m. 283’te düzenlenen suçluyu kayırma suçu suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalanma, tutuklanma veya hükmün infazından kurtulması için imkan sağlamak olarak tanımlanmıştır. Bu sebeple suç üstlenme ve suçluyu kayırma suçlarının fiilleri tipiklik yönünden birbirine denk gelmektedir. Bu iki suç arasındaki içtima ilişkisi özel-genel hüküm ilişkisiyle çözümlenmelidir. TCK m. 283’te düzenlenen suçluyu kayırma maddesindeki suç tanımı, 270. maddede düzenlenen suç üstlenme suçunu da kapsadığından daha genel niteliktedir, suç üstlenme suçu ise özel niteliktedir. Bu nedenle iki suçun çakıştığı durumlarda suç üstlenme suçuna ilişkin hükme öncelik tanınmalı ve suç üstlenmeye ilişkin hüküm uygulanmalıdır.
Suç Üstlenme Suçunda Zamanaşımı Süresine Ne Kadardır?
Suç üstlenme suçunda zamanaşımı süresi 8 yıldır.
SUÇ ÜSTLENME KONUSUNDA YARGITAY UYGULAMALARI
Suç üstlenme suçunda zamanaşımı süresi 8 yıldır
Sanığın yargılama konusu eylemleri için, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 89/2-e ve 270/1maddeleri uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66/1-e maddesi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmış, 5237 sayılı Kanun’un 67/2-d. maddesi uyarınca bozma öncesi zamanaşımı süresini kesen son işlemin 23.12.2014 mahkumiyet tarihi olduğu ve bu tarihten, bozma sonrası verilen 15.02.2023 mahkûmiyet tarihine kadar, 8 yıl olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir. ( Y 8. CD 26.02.2025 T, 2024/24709 E., 2025/1530 K.)
Gerçeğe aykırı olarak aracı kendisinin kullandığını ve yaralamalı kazaya kendisinin sebebiyet verdiğini söylemek suç üstlenme suçunu oluşturur
Olaydan bir saat sonra yapılan ölçümde 3.25 promil alkollü olduğu anlaşılan sanık …’nin sevk ve idaresindeki araçla seyir halinde bulunduğu sırada aşırı hızlı bir şekilde viraja girmesi neticesinde katılanın sevk ve idaresindeki araca çarparak, katılanın basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek şekilde yaralanmasına neden olduğu ve olay yerini terk ettiği, yapılan ihbar üzerine sanık …’ın aracıyla seyir halinde bulunduğu sırada 15 dakika sonra yakalandığı, aşırı derecede alkollü olması nedeniyle aracı süren kişinin arkadaşı olan … olduğunu ve olay sonrası yolda indiğini belirttiği, şüpheli …’ın azmettirmesi ve yönlendirmesi ile şüpheli …’ın da Jandarma Komutanlığına gelerek gerçeğe aykırı olarak aracı kendisinin kullandığını ve kazaya kendisinin sebebiyet verdiğini söylediği somut olayda, sanık …’ın bilinçli taksirle yaralama ve suç üstlenmeye azmettirme,
sanık …’ın da suç üstlenme suçunu işlediği katılan beyanı, tanık beyanları, olayın oluş şekli ve tüm dosya kapsamından anlaşılması karşısında; sanıkların sübuta eren ve unsurları yönünden oluşan atılı suçlardan mahkumiyetleri yerine hukuka aykırı olarak elde edilen delile dayanarak yazılı gerekçe ile beraatlerine karar verilmesi bozma nedenidir. ( Y 16. CD 23/03/2016 T, 2015/7641 E., 2016/1767 K.)
Sanığın failin kendisi olduğunu söylememesi suç üstlenme suçuna azmettirme sayılmaz
Taksirle öldürme suçundan esasen sanık durumunda olan sanığın minibüsün direksiyonunda kendisinin olduğunu söylememesinde suç üstlenmeye azmettirme suçunun unsurlarının bulunmadığı gözetilmeden bu suçtan da mahkumiyetine karar verilmesi bozma nedenidir. ( Y 12. CD 29/12/2011 T, 2011/4564 E., 2011/10177 K.)
Sanık hakkında herhangi bir soruşturma yapılmadığı gibi trafik kazasını şahsın gerçekleştirdiğine dair bir belgenin de düzenlenmediği anlaşılmakla; üstlenecek bir suçun söz konusu olmaması nedeniyle suç üstlenme suçunun unsurları oluşmaz
TCK.nın 270. maddesinde tanımlanan ”suç üstlenme” suçunun oluşması için failin gerçeğe aykırı olarak suç işlediğini veya suça katıldığını yetkili mercilere bildirmesi gereklidir.
Somut olayda; sanık …’nın kullandığı motosiklet ile seyir halindeyken bir otomobille çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası yaptığı, ehliyeti olmaması nedeniyle sanık …’den suçu üstlenmesini istediği, sanık …’un olay yerine gelerek olaya el koyan kolluk görevlilerine motosikleti kendisinin kullandığını söylediği, kazadan sonra yakalanan araç sürücüsünün motosikleti …’un kullanmadığını beyanı üzerine, …’un motosikletin … tarafından kullanıldığına ilişkin beyanda bulunduğu, sanık … hakkında herhangi bir soruşturma yapılmadığı gibi trafik kazasını …’in gerçekleştirdiğine dair bir belgenin de düzenlenmediği anlaşılmakla; üstlenecek bir suçun söz konusu olmaması nedeniyle suç üstlenme suçunun unsurlarının oluşmayacağı cihetle sanıkların atılı suçtan beraatlerine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi bozma nedenidir. ( Y 8. CD 14.01.2020 T, 2017/18279 E., 2020/712 K.)
Sanığın, diğer sanığın kullanmakta olduğu araçta yapılan aramada ele geçen ruhsatsız silahın kendisine ait olduğunu beyan etmekten ibaret eylemi TCK.nun 270. maddesinde düzenlenen suç üstlenme suçunu oluşturur
Sanığın, 6136 sayılı Yasaya muhalefet etmek suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilen sanık …’un kullanmakta olduğu araçta yapılan aramada ele geçen ruhsatsız silahın kendisine ait olduğunu beyan etmekten ibaret eyleminin TCK.nun 270. maddesinde düzenlenen suç üstlenme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, 6136 sayılı Yasaya muhalefet etmek suçundan beraate, suç üstlenme suçundan ise suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi bozma nedenidir. ( Y 8. CD 07.02.2013 T, 2012/7592 E., 2013/4608 K.)
Alkollü olarak araç kullanmakta iken yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası yapan sanığın değil kendisinin aracı kullandığını söylemek sanık yönünden suç üstlenme diğeri yönünden suç üstlenmeye azmettirme suçunu oluşturur
Alkollü olarak araç kullanmakta iken yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası yapan sanık …’un ceza soruşturması ve kovuşturmasından kurtulmak amacıyla, aracı kendisinin kullandığını söylemesi için diğer sanık …’yı azmettirdiği, Mekselna’nın da kolluğa aracı kendisinin kullandığını beyan ettiği olayda, üstlendiği olayın Mekselna için de suç oluşturması nedeniyle eylemin; sanık … bakımından suç üstlenmeye azmettirme, sanık … bakımından ise suç üstlenme suçunu oluşturacağı sanıkların hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden sanıkların kast veya taksirinin olmadığına yönelik yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle beraatlerine karar verilmesi bozma nedenidir. ( 16. CD 17.02.2016, 2015/6764 E., 2016/2062 K.)