Adî Faiz Hesaplama

Adi Faiz Nedir Ve Hangi Durumlarda Uygulanır?

Adi faiz, bir borcun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklının zararını karşılamak amacıyla hesaplanan faiz türüdür. Genellikle ticari olmayan borçlarda, sözleşmesel ilişkilerde ve mahkeme kararlarında uygulama alanı bulur. Bu faiz türü, alacaklının parasını zamanında alamaması nedeniyle uğradığı kaybı dengelemeyi amaçlar.

Türkiye’de adi faizin oranı, kanunla belirlenmiş yıllık yasal faiz oranları üzerinden hesaplanır. Örneğin, bir mahkeme kararıyla hükmedilen alacak için borçlu ödemezse, alacaklı adi faiz talep edebilir. Bu sayede hukuki güvence sağlanır ve para alacaklarının zamanında tahsil edilmesi teşvik edilir.

Adi Faiz İle Temerrüt Faizi Arasındaki Fark Nedir?

Adi faiz, alacağın vadesinde ödenmemesi halinde kanun gereği doğan bir faiz türüyken; temerrüt faizi, borçlunun temerrüde düşmesiyle birlikte devreye girer. Temerrüt faizinde genellikle daha yüksek oranlar söz konusu olabilir ve ticari borçlarda farklı hükümler uygulanabilir.

Kısaca özetlemek gerekirse; adi faiz daha çok “yasal asgari faiz” iken, temerrüt faizi borçlunun kusurlu davranışı sonucunda devreye giren daha ağır bir yaptırımdır. Bu nedenle borç ilişkilerinde hangi faizin uygulanacağı, sözleşme hükümleri ve ilgili mevzuata göre değişiklik gösterebilir.

Adi Faizde 360 Gün Mü, 365 Gün Mü Esas Alınır?

Hesaplamada hangi gün esas alınacağı konusu sıkça merak edilir. Uygulamada genellikle 365 gün esas alınır, ancak bazı finansal hesaplamalarda 360 gün üzerinden işlem yapılabilmektedir. Bu durum, kurumun veya yargı kararlarının yaklaşımına göre farklılık gösterebilir.

Hukuki alacaklarda ve mahkeme kararlarında çoğunlukla 365 gün yöntemi tercih edilir. Fakat bazı uygulamalarda (özellikle bankacılık işlemlerinde) 360 gün kullanılması da mümkündür. Bu nedenle hesaplama yapılırken hangi yöntemin esas alındığının netleşmesi önemlidir.

Adi Faiz Oranı Yıllara Göre Değişir Mi?

Evet, adi faiz oranları dönemsel olarak değişiklik gösterebilir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından açıklanan yıllık yasal faiz oranları, her yıl farklılık gösterebilir. Bu oranlar Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girer.

Dolayısıyla geçmiş yıllara ait faiz hesaplamaları yapılırken, ilgili dönemde geçerli olan faiz oranı dikkate alınmalıdır. Örneğin 2018’de farklı, 2023’te farklı oranlar geçerli olabilir. Bu da alacaklının hangi tarihler için faiz talep edeceğini belirlerken kritik bir detaydır.

Adi Faiz Hesaplamasında En Sık Yapılan Hatalar Nelerdir?

En sık yapılan hatalardan biri, gün sayısının yanlış hesaplanmasıdır. Başlangıç ve bitiş tarihleri arasında doğru gün farkı çıkarılmazsa, faiz miktarı hatalı olur. Ayrıca oranların güncel mevzuata göre alınmaması da yanlış sonuçlara yol açar.

Bir diğer hata ise, adi faiz ile temerrüt faizinin karıştırılmasıdır. Alacaklı, hangi faiz türüne hak kazandığını net olarak bilmelidir. Aksi halde fazla ya da eksik talepte bulunabilir. Bu nedenle hesaplama yapılırken hem yasal oran hem de gün sayısı dikkatle kontrol edilmelidir.