Edit Content
KURUMSAL
FAALİYET ALANLARI
MEDYA

İhtiyaç Sebebiyle Veya İnşa Ve Onarım Sebebiyle Tahliye Davası

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu

          “1. Kiraya verenden kaynaklanan sebeplerle

          a. Gereksinim, yeniden inşa ve imar

          MADDE 350- Kiraya veren, kira sözleşmesini;

          1. Kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa,

          2. Kiralananın yeniden inşası veya imarı amacıyla esaslı onarımı, genişletilmesi ya da değiştirilmesi gerekli ve bu işler sırasında kiralananın kullanımı imkânsız ise,

          belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde kiraya ilişkin genel hükümlere göre fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngölen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açacağı dava ile sona erdirebilir.

          b. Yeni malikin gereksinimi

          MADDE 351- Kiralananı sonradan edinen kişi, onu kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut veya işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla, kira sözleşmesini altı ay sonra açacağı bir davayla sona erdirebilir.

          Kiralananı sonradan edinen kişi, dilerse gereksinim sebebiyle sözleşmeyi sona erdirme hakkını, sözleşme süresinin bitiminden başlayarak bir ay içinde açacağı dava yoluyla da kullanabilir.”

          Belirli koşulların varlığı halinde TBK Md. 3501-351 gereğince kiraya verenin tahliye davası açmak hakkı bulunmaktadır. Buna göre;

A. Yakınların Konut İhtiyacı Sebebiyle Tahliye Davası

  1. Kira Sözleşmesi Konut ve Çatılı İşyerine Dair Olmalıdır

Sözleşmeye konu kiralama, konut veya çatılı işyeri kiralaması niteliğinde olmalı ve TBK Md. 350-351 hükümleri uygulanabilir nitelikte olmalıdır.

II. Kiraya Verenin Kendisi, Eşi, Altsoyu ve Üstsoyu veya Kanun Gereği Bakmakla Yükümlü Olduğu Diğer Kişilerin Konut İhtiyacı Var Olmalıdır

          1.Kiraya Verenin Kendisinin Konut veya İşyeri İhtiyacı Var Olmalıdır

          Kiraya verenin somut anlamda konut ihtiyacı net olmalı ve ispat edilmelidir. Tayini çıkamsı sebebiyle konuta var olan ihtiyacı ve yine oturduğu konutusu satması sebebiyle ortaya çıkan konut ihtiyacı bu niteliktedir ve TBK anlamında yasal bir gerekçedir.

          Geçici bir dönem için ortaya çıkan konut ihtiyacı ile henüz doğmamış ve gerçekleşemsi için daha uzun bir süre var olan ihtiyaç gerekçeleriyle tahliye davası açılamaz.

          İşyerleri bakımından ise mevcut kiralanan işyerinden kiraya verenin tahliye tehdidi altında olması veya iştigal edilen ya da edilecek iş bakımından tahliyesi istenen kiralananın daha uygun ve üstün nitelikte olması veya en azından aynı nitelikleri haiz bulunamsı gerekir.

          2. Kiraya Verenin Eşinin Konut İhtiyacının Söz Konusu Olması

          Sınırlı sayıda bir ihtiyaç durumudur. Lojmanda oturan bir kişi bakımından başka ile tayin olması durumunda onunla birlikte tayin olarak gidemeyen eşi bakımından kirada olan konutusun tahliye istemine konu olması mümkündür. Ayrıca boşanma vb. sebeplerle eşlerin ayrı evde yaşamak için anlaşmaları da tahliye istemine bir gerekçe teşkil edebilir.

          Bu ihtiyaçların belirlenmesi bakımından eş olma durumu yasal ve hukuken geçerli bir nikah akdine dayanmalıdır.

          3. Kiraya Verenin Altsoyu ve Üstsoyunun Konut ihtiyacının Var Olması

          Kiraya verenin çocukları ve torunlarının ihtiyaçları da bu kapsamda taliyeye konu olabileceği gibi kişinin kendisi ve eşinin üstsoyunun ihtiyaçları da tahliye davasına konu olabilir.

          Bu kişilerin darlık ve zorluğa düşmeleri ve kira ödemek yönüyle ekonomik yetersizlik söz konusu olması halinde kiracının tahliye edilmesi için bir gerekçe kabule edilebilir.

          İhtiyaç içinde olan kişinin kirada oturması da ihtiyacın var olması anlamındadır.

          4. Kiraya Verenin Bakmakla Yükümlü Olduğu Kişilerin Konut İhtiyacının Bulunması

          Bakmakla yükümlü olunan ya da ekonomik destek sağlanan kişilerin çeşitliliği dikkate alınmalıdır.

          Yargıtay kararlarına göre; kardeşler, yetim kalan yakın veya yeğenler, emanet olarak verilen kişilerin durumu bu kapsamda değerlendirilebilmektedir.

III. İhtiyaç Samimi ve Gerçek Olmalıdır

İhtiyaç samimi, gerçek ve akla uygun nitelikte olmalıdır.  Özellikle kira bedelinin artırmak ve kiraya vermek amaçlı yapılan tahliye davalarının samimi ve gerçek olguyu ortaya çıkarmak bakımından gerçekçi olmadığı açıktır.

          İhtiyaç yargılama anında var olmalı ve mütemadiyet kesbetmelidir. Geçici olan ve yargılama anında söz konusu olmayan bir ihtiyaç gerçekçi değildir.

IV. İhtiyaç iddiası Hüküm Kesinleşinceye Kadar Devam Etmelidir

Kanun yolu aşaması da dahil ihtiyaç yargılamanın her aşamasında var olmalıdır ve ihtiyaç sebebi ortadan kalkmamış olmalıdır.

V. Fesih ve Dava Açma Sürelerine Uyulmalıdır     

          1. Belirli Süreli Kira Sözleşmelerinde

          Kiralama belirli bir süreyle yapılması ve herhangi bildirime gerek olmaksızın sona ermesi halinde halinde belirli süreli kira sözleşmesi söz konusudur.

          Belirli süreli kira sözleşmelerinde belirlenen sürenin bitiminden itibaren 1 AY İÇİNDE dava açılmalıdır. Bunun için ayrıca ihtara ve bildirime gerek bulunmamaktadır.

          Bu 1 yılık sürede kiraya veren dava açmamışa, bu 1 AYLIK süre içerisinde dava açacağını YAZILI olarak kiracıya bildirirse dava açma süresi TBK Md. 353 gereğince 1 kira yılı için uzamış sayılır.

          Bildirim yapılması Sözleşmede ayrıca bir madde ile kurala bağlanmışsa sözleşmenin bu hükmüne uyulması gerekir.

          2. Belirsiz Süreli Kira Sözleşmelerinde

          Kiralamanın sadece başlangıç tarihi belirlenmişse ve bitiş tarihi ile ne kadar süreyle kiralamanın devam edeceği belirlenmemiş ise belirsiz süreli kira sözleşmesi söz konusudur.

          Sözleşmede fesih süresi öngörülmemişse yasal fesih bildirim süreleri uyulması gerekir.

          Kira başlangıç tarihi itibariyle 6 aylık kira dönemlerinde, dönemin bitmesinden 3 ay önce kiraya veren kiracıya bildirim yapmak durumundadır.

          Her bir 6 aylık dönem kira başlangıç tarihine göre belirlenir. 1 Haziran 2021 tarihinde kiralanan bir konutun 6 aylık dönemleri itibariyle 2023 yılında silsile halinde izleyen 6 aylık dönemlerin bitiminden 3 ay önce bildirim yapılması mümkündür. Bu kapsamda 6 aylık dönemsel bitiş tarihlerinden birisi olan 1 Aralık 2023 tarihinden geriye doğru 3 ay önce 1 Eylül 2023 tarihine kadar FESİH BİLDİRİMİ yapılmalı ve 1 Ekim 2023 tarihinde kadar da tahliye davası açılmış olmalıdır. Fesih bildiriminde sonra 1 aylık dava açma süresi söz konusudur.

B. Yeni Malikin Konut İhtiyacı Sebebiyle Tahliye

Yeni malikin kendisinin, eşinin konut ihtiyacı ve altsoyu ve üstsoyu ile yakınlarının konut ihtiyacı bakımından da yukarıda (A) Bölümünde sayılan kurallar geçerlidir.

          Yeni malik kişi, edinme tarihinde itibaren 1 Ay içinde durumu kiracıya bildirmek koşuluyla 6 ay içinde tahliye davası açabilir.

          Taşınmazı 1 Haziran 2023’te edinen yeni malik, 1 Temmuz 2023’e kadar durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek ve edinme tarihinden itibaren 6 AY sonra 1 Aralık 2023’ten itibaren dava açmak durumundadır.

C. İşyeri İhtiyacı Sebebiyle Tahliye Davası

Çatılı işyeri kiralaması bakımından da ihtiyaç söz konusu olabilir. Kiraya verenin konutta olduğu gibi kendisi, eşi, altsoyu ve üstsoyu bakımından da bu işyeri ihtiyacı var olabilir.

          Bunun için belirli koşullar aranır:

          * Çatılı bir işyeri var olmalıdır,

          * İhtiyaç somut, gerçek ve samimi olmalıdır,

          * İhtiyacın varlığı kanun yolları aşamasında var olmalı ve hüküm kesinleşinceye kadar sürmelidir.

          * Fesih bildirim sürelerine uyulmalı ve bu süreler tamamlandıktan son 1 ay içerisinde dava açılmalıdır.

          Şirketin ihtiyacı bakımından gerçek kişiler tahliye isteminde bulunamazlar.

          İşletmelerin bu kapsamda yeni iş alanına girmek ve iş kolu değişikliği yapmak ve ticaret alanını genişletmek amaçlı ihtiyaca binaen kiralananı tahliye istemleri hukuka uygun kabul edilmektedir.

          Yine keşif yapılmak suretiyle tahliyesi istenen işyerinin yapılmak istenilen işe mekansal uygunluğu gözetilerek ihtiyaç için açılan tahliye davasında karar verilmesi gerektiği Yargıtay kararlarında yer almaktadır.

D. Ki̇ralananin Yeni̇den İnşasi Veya İmari Amaciyla Esasli Onarimi, Geni̇şleti̇lmesi̇ Ya Da Deği̇şti̇ri̇lmesi̇ Gerekçesi̇yle Tahli̇ye Davasi

          İşyerinin kullanımı bakımından bu durumlar esaslı olmalı ve taşınmazın kullanımı imkansız olmalıdır.

          Onarım, inşaat ve yapım işleri esaslı ve kapsamlı olmalı ve bölgesel veya lokal nitelikte kalması sebebiyle işyerinde kiracı tarafından yapılan işin yürütülmesini engellemelidir.

          TBK Md. 351’de belirlenen fesih ev bildirim süreleri burada uygulanmaz. Yeni malik Sözleşmenin tarafı olarak TBK Md. 350 gereğince tahliye davası açabilir.

GÖREVLİ ve YETKİLİ MAHKEME

Görevli Mahkeme, Sulh Hukuk Mahkemesi, yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yerdeki mahkemedir. Yetki bakımından kesin yetki söz konusu olmayıp, HMK Md. 12 uygulanam imkanı bulmaz ve bu dava kiraya verenin yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.

Dava değeri dava açılmasında önem arz etmez.

Basit yargılama usulü uygulanır.

HARÇ ÜCRETİ

492 sayılı Harçlar Kanunu Md. 17 gereğince tahliye davalarında bir yıllık kira bedeli üzerinden karar ve ilam harcı alınması gereklidir. Bu davalarda Dava Değeri gösterilmesi de zorunludur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi çekebilecek makaleler