Edit Content
KURUMSAL
FAALİYET ALANLARI
MEDYA

Eser Sözleşmesinde Yüklenicinin Borçları

Yüklenicinin Borçları – Eser Sözleşmesi

a)Genel Olarak

Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Eser sözleşmesinde yüklenicinin-ana-borcu, eseri sözleşme ve eklerine, fen ve tekniğine ve işsahibinin amacına uygun olarak tamamlayıp iş sahibine teslim etmektir. Bu ana borçların haricinde bunlardan doğan ve bu borçların yerine getirilmesini sağlayan TBK’nun 471 vd maddelerinde düzenlenen borçlar bulunmaktadır. Yasal düzenleme olmasa dahi sözleşmenin yorumu ve işin niteliği gereği yerine getirilmesi veyahut ifası gereken yan borçlar da bulunmaktadır.

  1. b) Eseri Meydana Getirme (İmal) Borcu

Eser sözleşmesinin yapılmasıyla yüklenici, imal borcu altına girmektedir. Yani eseri sözleşme ve eklerine fen ve sanat kurallarına ve iş sahibinin beklentileriyle uyulması zorunlu yasal düzenlemelere uygun olarak meydana getirmelidir. Aksi halde yüklenici eseri sözleşmeye uygun olarak yerine getirmemiş olur ve sözleşmedeki bedele hak kazanamaz.

Bina yapımına ilişkin imal borcu bulunduğundan ruhsatsız, imara aykırı ve kaçak inşaat yapamayacağını bilmesi gerekmektedir. Ayrıca bu konuda arsa sahibine karşı uyarı görevini yerine getirmekle yükümlüdür. Yüklenici imara aykırı ruhsatsız ve kaçak bina yapması durumunda ücrete hak kazanamayacaktır.

Eseri teslim borcu da yüklenicinin ana borçlarındandır. TBK’nun 470.maddesinde açıkça yazılı olmasa da, bu maddenin yorumu vd. maddelerden yüklenicinin teslim borcunun varlığı açıkça anlaşılmaktadır. Yüklenici teslimi kural olarak sözleşmede kararlaştırılan zamanda gerçekleştirmelidir.

Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir.

Aksine âdet veya anlaşma olmadıkça yüklenici, eserin meydana getirilmesi için kullanılacak olan araç ve gereçleri kendisi sağlamak zorundadır’ denilmiştir.

  1. c) Özen ve Sadakat Borcu

TBK’nun 471/1.maddesinde, yüklenicinin, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorunda olduğu belirtilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinin nasıl yapılacağı belirtilmiştir. Buna göre benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışının esas alınacağı belirtilmiştir.

Özen borcu, eseri meydana getirirken, teslim ederken basiretli tacir ve işinin ehli olan bir yüklenici gibi dikkatli bir çabayı göstermesidir. Eserin süresinde bitirilmemesi, ayıplı ve eksik ifa edilmesi, garanti süresi içinde ayıpların giderilmemesi özen borcuna aykırı davranışlardır.

Sadakat borcu ise, iş sahibinin yararına olacak şeyleri yapması, zararına olacak şeyleri yapmaktan kaçınması demektir.

Sadakat ve özen borcu birbirlerine sıkı sıkıya bağlı olup her iki borcun da kaynağı dürüstlük kuralıdır. Sadakat borcu her aşamada gerekli olup, meslek ahlakının da gereğidir. Sadakat borcu, yüklenicinin işin görülmesi sırasında öğrendiği imalat ve iş sırlarını başkalarına açıklamamayı içerir. Ayrıca iş sahibinin izni olmaksızın başka işlerde kullanmamak yükümlülüğünü de içermektedir.

  1. d) Eseri Kendisi veya Yönetimi Altında Yapılması Borcu

Yüklenici, meydana getirilecek eseri doğrudan doğruya kendisi yapmak veya kendi yönetimi altında yaptırmakla yükümlüdür. Ancak, eserin meydana getirilmesinde yüklenicinin kişisel özellikleri önem taşımıyorsa, işi başkasına da yaptırabilir.

Eser sözleşmesi ile ilgili yasal düzenlemeler gereği kural, eserin bizzat yüklenici yada onun yönetimi altında meydana getirilmesidir. Ancak aşağıdaki hallerde eserin bir kısmı alt yüklenici veya yüklenicilere yaptırılabilir:

  • Yapının tekniğindeki gelişmeler,
  • Yapılması kararlaştırılan eserin hacminin (baraj, otoyol, tünel inşaatı vs. gibi işlerde) çok büyümesi,

Bir eserin bütünlüğü çerçevesinde inşaat teknik tesisat, sanat yapıları gibi birbirinden fazla işin birden yapılmasının zorunlu olması sonucunda ve eserin yapımında yüklenicinin şahsı ve işin niteliği nedeniyle eseri bizzat yapma yükümlülüğünün bulunmaması.

İşin bir kısmının alt yükleniciye yaptırılması, alt yüklenici ve yüklenici arasında yapılan, asıl sözleşmeden farklı bir eser sözleşmesiyle mümkün olur. Yüklenicinin alt yüklenici ile sözleşme yapmış olması onu kendi yaptığı sözleşmeden dolayı iş sahibine karşı sorumluluktan kurtarmayacaktır. Alt yüklenici sözleşme gereği sözleşmenin tarafı olan yükleniciye karşı sorumludur. İş sahibinin yararına iş yapmış olsa bile sözleşmeden doğan alacakları iş sahibinden değil, yükleniciden talep edebilir. Alt yüklenicinin iş sahibine verdiği zararlardan dolayı, yüklenici iş sahibine karşı TBK’nun 116. maddesi uyarınca alt yükleniciyi seçmekte ve onun yaptığı işi denetleme yükümlülüğünü yerine getirmede ihmali nedeniyle sorumludur.

Sözleşmede, işin bir kısmının alt yükleniciye yaptırılması tamamen yasaklanabilir. Bu durum iş sahibinin onayına da tabi tutulabilir. KİK’nun 15.maddesi, Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 30 ve Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 21.maddesinde alt yüklenicinin işin fen ve sanat kurallarına uygun yapılmaması, hileli malzeme kullanılması ve benzeri nedenlerle ortaya çıkan zarar-ziyandan asıl yüklenici ile birlikte iş sahibine karşı müteselsilen sorumlu olduğu hükme bağlanmıştır.

Eser sözleşmesinde aksi açıkça kararlaştırılmış olmadıkça yüklenici eseri bizzat kendisi yapmak veya yönetimi altında yaptırmak zorundadır. İşi başka bir yükleniciye devredemez. Aksi halde bu durum sözleşmeye açıkça aykırılık teşkil eder. İş sahibi haklı nedenle sözleşmeden dönerek menfi zararlarının giderilmesini talep edebilir(TBK m 125).

  1. e) Araç ve Gereçleri Sağlama Borcu

Aksine âdet veya anlaşma olmadıkça yüklenici, eserin meydana getirilmesi için kullanılacak olan araç-gereçleri kendisi sağlamak zorundadır (TBK m. 471/son). Ayrıca bunların teminiyle getirilip-götürülmesi veya eserin yapılması için gerekiyorsa hafriyat makineleri, vinç gibi makineleri satın alma-kiralama gibi giderleri karşılamak zorundadır.

Araç ve gereçler eserin meydana getirilmesi için gerekli olan şeylerdir. Araç ve gereçler eserin bünyesine katılmadığından işin bitiminde yüklenicide kalır ve iş yerinden bunları alıp götürebilir.

  1. f) Malzemeye İlişkin Yükümlülükleri

Malzeme eserin meydana getirilmesi ve işin yapımında kullanılan eserin bünyesinde kalan maddelerdir. Bunlar eserin bünyesinde kaldıklarından mütemmim cüz haline gelirler.

Malzeme ile ilgili düzenleme TBK’nun 472. maddesinde yer almaktadır. Buna göre;

Malzeme yüklenici tarafından sağlanmışsa yüklenici, bu malzemenin ayıplı olması yüzünden iş sahibine karşı, satıcı gibi sorumludur.

Bu maddede, kullanılacak malzemenin ayıplı olmama dışında niteliği konusunda özel bir hüküm bulunmamaktadır. Bu konuda genel hükümlerde bulunan TBK’nun 86. maddesine başvurulmalıdır. Buna göre sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa kullanılacak malzemenin niteliğini seçme hakkı yükleniciye aittir. Ancak seçilecek malzeme ortalama nitelikten daha düşük olamayacaktır. Taraflar arasında kullanılan malzemenin niteliği konusunda uyuşmazlık çıktığında yüklenicinin ortalama malzeme kullanıp kullanmadığı ölçü alınmalıdır.

Malzeme iş sahibi tarafından sağlanmışsa yüklenici, onları gereken özeni göstererek kullanmakla ve bundan dolayı hesap ve artanı geri vermekle yükümlüdür.

TBK’nun 471. maddesinde eserin yapımında kullanılan malzemeyi temin etme borcunun kime ait olduğu konusunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır.  Ancak Yargıtay 15. Hukuk Dairesi içtihat ve uygulamalarında aksine sözleşme bulunmadığı veya aksi karşı tarafça ileri sürülüp kanıtlanmadıkça TBK’nun 472/1. maddesindeki düzenleme karşısında malzemenin yüklenici tarafından temin edildiğinin kabulü gerektiğini kabul etmektedir.

Bunun yanında Kamu İhale Kanuna göre yapılması kararlaştırılan eser sözleşmelerinde Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 20. maddesi gereğince “yüklenici üstlenmiş olduğu işin önemine ve iş programına uygun olarak işin yapılması için her türlü malzemeyi sağlamak ve ihzarat ile ilgili tedbirleri almak zorundadır” denilmek suretiyle malzemeyi temin ve koruma borcu yükleniciye yüklenmiştir. Ayrıca Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 9. maddesi ile eserin kabul tarihine kadar malzeme, araç-gereç ve eserin yapılan kısımları ile ilgili doğal afetler, hırsızlık, sabotaj gibi risklere karşı yükleniciye risk sigortası yaptırma yükümlülüğü de getirilmiştir. Keza YİGŞ’nin 25/1 ve son maddelerindeki düzenlemelerden de malzeme temininin yükleniciye ait olduğu anlaşılmaktadır.

  1. g) Uyarı Görevi (Genel İhbar Yükümlülüğü)

Genel ihbar yükümlülüğü TBK’nun 472/3. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; eser meydana getirilirken, iş sahibinin sağladığı malzemenin veya eserin yapılması için gösterdiği yerin ayıplı olduğu anlaşılır veya eserin gereği gibi ya da zamanında meydana getirilmesini tehlikeye düşürecek başka bir durum ortaya çıkarsa, yüklenici bu durumu hemen iş sahibine bildirmek zorundadır; bildirmezse bundan doğacak sonuçlardan sorumlu olur.

Genel ihbar yükümlülüğü yüklenicinin sadakat borcunun bir gereğidir. Yüklenicinin ihbar mükellefiyeti gereği, iş sahibinin sağladığı malzemenin, teslim ettiği iş alanının, gösterdiği arsanın eserin meydana getirilmesine veya işin gereği gibi yapılmasına elverişli olmaması sonucu olabileceği gibi iş sahibinin talimatları sonucu da ortaya çıkabilir. Yüklenicinin bu gibi durumlarda sorumluluktan kurtulabilmesi için iş sahibini uyarması görevini yerine getirmiş olması gerekir. Aksi halde yüklenici doğacak zararlarda TBK’nun 112. Maddesi uyarınca sorumlu olacaktır.

İş sahibi, yüklenicinin malzeme, arsa ve eserin yapılması için gösterilen yerin ayıplı ve işin fen ve tekniğine uygun yapılmasına elverişli olmadığını bildirmesi ve uyarmasına rağmen işin devamı, verdiği malzemeler kullanılarak, eserin gösterdiği yer ve arsada yapılması konusunda talimat verecek olursa yüklenici eserdeki malzeme ile gösterilen arsa ve işin yapılacağı yerin ayıplı olması sonucu ortaya çıkan zarardan sorumlu olmaz. Diğer bir anlatımla, iş sahibinin talimatının yerine getirilmesi halinde eserin, fen ve sanat kuralları ile tekniğine ve iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlanamayacağının iş sahibine ihbarı anlamına gelen genel ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmesine karşılık, iş sahibinin talimatında ısrar etmesi halinde yüklenicinin sorumluluğundan söz edilemeyecektir. Bu durumda ispat yükümlülüğü yükleniciye aittir.

Yüklenicinin uyarı görevi eserin mevzuata uygunluğunun sağlanabilmesi yönünden de söz konusudur.

Bu nedenle, onaylı projesi ve imara aykırı eseri iş sahibini de uyarmayarak imal eden yüklenici iş bedeline hak kazanamaz. Ortaya çıkan zarardan da sorumlu olur. İnşaatın yasal hale getirilmesinde iş bedelini isteyebilirse de; getirilememesi halinde iş sahibi proje ve imara aykırılığın yıkım dâhil giderilmesini isteyebilir.

Yüklenicinin uyarı görevini yerine getirmiş sayılabilmesi için iş sahibini verdiği emir ve talimatın yanlışlığı konusunda içerik ve şekil yönünden yeterli derecede aydınlatması ve uyarması gerekir.

Yine işin devamı sırasında eserin süresinde tamamlanıp teslimini zorlaştıracak ya da geciktirecek ve tarafların iradesi dışında gelişen sebeplerin ya da olayların ortaya çıkması ya da gerçekleşmesi halinde genel ihbar yükümlülüğünün sonucu olarak yüklenici bunları iş sahibine bildirmek zorundadır. İspat kolaylığı açısından ihbarın yazılı yapılması yükleniciye avantaj sağlayacaktır.

  1. h) İşe Başlama ve Yürütmeye İlişkin Borcu

Yüklenici, sözleşmede kararlaştırılan işin niteliğine göre belirlenecek zamanda işe başlayıp, sözleşme şartlarına uygun olarak yapıp süresinde teslim etmek zorundadır.

Bu borç, TBK’nun 473. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre yüklenicinin işe zamanında başlamaması veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak işi geciktirmesi ya da iş sahibine yüklenemeyecek bir sebeple ortaya çıkan gecikme yüzünden bütün tahminlere göre yüklenicinin işi kararlaştırılan zamanda bitiremeyeceği açıkça anlaşılırsa, iş sahibi teslim için belirlenen günü beklemek zorunda olmaksızın sözleşmeden dönebilir.

Meydana getirilmesi sırasında, eserin yüklenicinin kusuru yüzünden ayıplı veya sözleşmeye aykırı olarak meydana getirileceği açıkça görülüyorsa, iş sahibi bunu önlemek üzere vereceği veya verdireceği uygun bir süre içinde yükleniciye, ayıbın veya aykırılığın giderilmesi; aksi takdirde hasar ve masrafları kendisine ait olmak üzere, onarımın veya işe devamın bir üçüncü kişiye verileceği konusunda ihtarda bulunabilir.

Bu madde hükümlerine göre yükleniciye gecikmeksizin işe başlama ve yürütme borcu yüklenerek, yüklenicinin işi geciktirmesi ya da iş sahibine yüklenemeyecek sebeplerle işin kararlaştırılan zamanda tamamlanarak teslim edilemeyeceğinin açıkça anlaşılması halinde iş sahibine teslimi gereken süre gelmeden sözleşmeden dönme olanağı verilmiştir.

İş sahibinin dönme hakkını kullanabilmesi için yüklenicinin kusurlu olması şart değildir. Kusur ikinci fıkradaki hal için geçerlidir.

Bu maddedeki düzenleme emredici nitelikte bulunmadığından aksi kararlaştırılabilir.

İşe sözleşmede gösterilen tarihte başlanmamış olması, mutlak olarak sözleşmenin bozulmasını gerektirmez. Sözleşmeyi bozma hakkı bu gecikmenin ve sözleşmeye aykırılığın tespit edildiği tarihten itibaren teslimi gereken tarihe kadar yüklenicinin sözleşme gereğince borcunu yerine getirmesine maddeten olanak kalmamasına bağlıdır. İşe başlama ve onu yapma hususundaki gecikmeye rağmen, yüklenici için tayinedilen tarihte işi bitirme olanağı varsa sözleşmenin bozulması yoluna gidilemez.

  1. I) Eseri Teslim Borcu

Eseri teslim borcu TBK da düzenlenmiştir. Bununla birlikte TBK’nun 473/1, 474/1, 478, 479/1,2, 483/1.maddelerinde yapılan düzenlemelerden kanun-koyucunun bu ana borcunu zımnen kabul ettiği doktrinde kabul edilmektedir. Eserin teslimi ile yüklenici borcunu ifa etmiş olacağından teslim de yüklenicinin ana borçlarındandır. Yüklenicinin eser meydana getirme borcu, eserin teslimi ile tamamlanmaktadır.

Eserin teslimi, yüklenicinin tamamladığı eseri sözleşmeyi ifa etmek niyeti ile iş sahibinin fiili hâkimiyetine geçirilmesidir.

Teslimin yapıldığını ve ücrete hak kazanıldığını kural olarak ispat etmek yükleniciye aittir. Teslim maddi vakıa olduğundan her türlü delille ve bu arada tanık beyanı ile ispat edilebilir.

Teslim olgusu eser sözleşmelerinde önemli sonuçlar doğuran bir vakıadır. TBK’nun 474/1. maddesi hükmünce açık ayıplarda muayene ve ihbar süresi, 478. maddesine göre zamanaşımı süresi, teslimden sonra başlayacağı gibi, 479. madde gereğince iş sahibinin bedel ödeme borcu teslimle muaccel olur. Yine eserdeki eksik ve kusurların giderilmesi bedeli de teslimden itibaren makul süre gözetilerek belirlenir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi çekebilecek makaleler