Edit Content
KURUMSAL
FAALİYET ALANLARI
MEDYA

CMK Madde 251 Basit Yargılama Usulü

Basit yargılama usulü; nitelik olarak daha az ceza gerektiren nitelikteki suçlar bakımından öngörülmüş olan, duruşma yapılmaksızın cezai anlamda karar varılmasını hedefleyen, yazılı beyan esasına göre işleyen, sanığın dolaylı rızasıyla adil yargılanmaya ilişkin birtakım güvencelerden yararlandırılmasının söz konusu olmadığı, mahkemelerin emek ve zaman yönünden tasarrufta bulunmasına hizmet eden özel bir yargılama usulüdür.

Takdiri bir yargılama usulü olup, mahkemece buna hükmedilir. Tensip Zaptı düzenlenmesi aşamasında basit yargılama usulünün uygulanacağı belirlenir.

Genel muhakeme usulüne istisna getiren bu kurum, sadece kanunda belirlenen kapsam dahilindeki suçlarla ilgili yargılamada uygulanabilir.

Bu usulün uygulanması kapsamı içerisine başka suçların alınması mümkün değildir.

CMK Madde 251 Gerekçesi

TBMM’de kabul edilen 7188 sayılı Kanun’un 24. Maddesi ile basit yargılama usulü yürürlüğe girmiştir. Madde gerekçesi son yapılan değişikliklerden önce şöyle yer almıştır: “Basit yargılama usulü; asliye ceza mahkemesinde görülen, adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlar bakımından duruşma yapılmaksızın yazılı beyan ve savunma esasına dayanan, bazı yargılama prosedürlerinin uygulanmasından vazgeçilmesi nedeniyle yargı mercilerine emek ve vakit tasarrufu sağlayan alternatif bir yargılama usulüdür. Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra dosya kapsamı itibarıyla yargılamaya konu olayların karmaşık olup olmaması, çözümünde hukuki ve olgusal herhangi bir sorunla karşılaşılıp karşılaşılmaması, tanık dinlemenin, keşif yapmanın ya da bilirkişi raporu almanın zorunlu olup olmaması gibi hususlar değerlendirilerek, basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı takdir edilecektir. Bu takdir basit yargılama usulünün uygulanmaması yönünde gerçekleşirse genel hükümlere göre yargılamaya başlanacak ve duruşma günü belirlenecektir. Maddeyle, 5271 sayılı Kanunun 251 inci maddesinin birinci fıkrasına hüküm eklemek suretiyle, iddianamenin kabulünden sonra 175 inci maddenin ikinci fıkrası gereğince duruşma gününün belirlenmesi durumunda basit yargılama usulünün uygulanamayacağı açıkça düzenlenmektedir. Basit yargılama usulü ancak iddianamenin kabulünden sonra ve fakat duruşma günü belirlenmeden önce uygulanabilecek bir usuldür. Düzenlemeyle, duruşma günü belirlendikten, başka bir ifadeyle sanık hakkında genel hükümlere göre yargılama yapılmasına karar verildikten sonra, artık basit yargılama usulüne dönülmesinin mümkün olmayacağı hüküm altına alınmaktadır.”

Basit Yargılama Usulü Nasıl Uygulanır?

Basit yargılama usulü belirli bir sıralı işleyiş ve sürece uygun olarak uygulanır. Buna göre;

          a) Ön İnceleme Safhası: CMK m.251/2 hükmü, “basit yargılama usulünün

uygulanmasına karar verildiği takdirde” diye başlamaktadır. Dolayısıyla mahkeme iddianameyi kabul ettikten sonra, bu usulün uygulanma koşullarının bulunduğuna kani olmalıdır. Dosya içeriğine göre yapılan bir incelemedir.

          b) Taraflara tebligat çıkarılması ve beyanların alınması safhası: Sanık, mağdur ve şikayetçiye, iddianamenin bir suretini de içeren tebligat çıkartılır. Tebligatta duruşma yapmadan hüküm verilebileceği belirtilir ve söz konusu kişilerden beyanlarını on beş gün içinde mahkemeye sunmaları istenir. Uyuşmazlığa dair bilgi ve belgeler de ilgili kurumlardan talep edilir (CMK Md. 251/2). ilgililere tebliğ edilen iddianamede yer alan suçlamalar açık ve anlaşılır olmalı, sanığın savunma hakkı kısıtlanmamalıdır.

          c) Değerlendirme Safhası: Bu aşamada dosyanın ilk halinde oluşan kanaatin yeterli ve doğru olup olmadığı incelenir. Son kanaate varılır olaya ilişkin.

          d) Suçun İşlendiği Kanısına Varılması ve Yaptırımın Takdiri: beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesi dikkate alınmak suretiyle, 223 üncü maddede belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir. Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dör? e bir oranında indirilir (CMKm.251/3).”  Yaptırım belirlenirken mahkeme, normal yargılama sonunda hangi esaslara göre cezayı belirliyorsa aynı şekilde TCK m.61 ışığında cezayı belirleyecektir. Seçenek yaptrırımlara ve güvenlik tedbirine de hükmolunabilir.

          e) Hükmün Verilmesi Safhası: Verilebilecek hükümler bakımından CMK Md. 223’te düzenlenen esaslar burada da aynen geçerlidir. Farklı bir hüküm şekli öngörülmemiştir. “beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, … 223 üncü maddede belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir… (CMK m.251/3)”. Hüküm, kanunda gösterilen ilgililere beyanda bulunmaları için verilen on beş günlük süre dolduktan sonra kurulabilecektir. Önemli olan 15 günlük mühletin tamamlanması olup, kişiler beyanda bulunmasa dahi hüküm kurulabilir. Hüküm, duruşmasız ve Cumhuriyet savcısı görüşü alınmaksızın kurulur. Zaten iddianame mevcuttur.

Basit Yargılama Usulü Hangi Hallerde Uygulanır?

Basit yargılama usulünün uygulanma koşulları gerçekleşmelidir ancak basit yargılama usulünün uygulanması hakimin takdirine bağlıdır. Takdir bakımından ise aşağıdaki koşullar mevcut olmalıdır:

          1) Kovuşturmaya geçilmiş olması. İddianamenin kabulünden sonra bu usulün uygulanmasına karar verilir.

          2) Uyuşmazlığın asliye ceza mahkemesinin görev alanında bulunması. Yargılama bakımından mahkemenin görev alanında olan bir suç olmalıdır.

          3) Muhakeme konusu fiilin oluşturduğu suçun basit yargılama usulüne tabi olması,

          4) Mahkemenin dosya içeriğinden vicdani kanaate ulaşması,

          5) Suçun basit yargılama usulüne tabi olmayan bir başka suçla birlikte işlenmemiş olması,

          6) Suçun takibinin izne veya talebe bağlı olmaması,

          7) Suçun takibinin izin ve talep dışında tabi olduğu muhakeme şartının gerçekleşmiş olması. Kanun koyucu basit yargılama usulünün uygulanabilmesi bakımından, yargılama konusu fiilin oluşturduğu suçun takibinin izne ya da şikayete tabi olmamasını da bir koşul olarak benimsemiştir. Buna dair düzenleme CMK m.251/7’de yer almaktadır. Söz konusu hükme göre; basit yargılama usulü “… soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında uygulanmaz (CMK m.251/7)”. Suçun takibi bakımından izin veya talep şartı öngörülmüşse, basit yargılama usulü uygulanamaz.

          8) Sanıkta yaş küçüklüğü ve akıl hastalığı ile sağır ve dilsizlik hallerinden birinin bulunmaması.

Hangi Suçlar Basit Yargılama Usulüne Girer?

Basit yargılama usulüne tabi suçlar şunlardır:

          * Kasten yaralamanın ihmali davranışla işlenmesi (TCK m.88/1),

          * Terk suçu (TCK 97),

          * Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi (TCK m.98),

          * Tehdit suçu (TCK m.106/1),

          * Basit cinsel taciz suçu (TCK m.105/1, çocuğa karşı cinsel taciz suçu

hariç),

          * Konut dokunulmazlığının ihlali suçu (TCK m.116/1,2,3),

          * İş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçu (TCK m.117/1),

          * Israrlı Takip (TCK m. 123/A-1)

          * Hakaret suçu (TCK m.125),

          * Kişinin hatırasına hakaret suçu (TCK m.130),         

          * İbadethane ve mezarlıklara zarar verme suçu (TCK m.153/2),

          * Güveni kötüye kullanma suçu (TCK m.155/1), Bedelsiz senedi kullanma suçu (TCK m.156),

          * Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu (TCK m.160),                   * Taksirli iflas suçu (TCK m.162),

          * Karşılıksız yararlanma (TCK m.163),

          * Bilgi vermeme (TCK m.166),

          * Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması (TCK m.170/2),

          * Genel güvenliğin taksirle tehlikeye

sokulması (TCK m.171),

          * Akıl hastası üzerindeki bakım ve gözetim yükümlülüğünün

ihlali (TCK m.175),

          * İnşaat veya yıkımla ilgili emniyet kurallarına uymama (TCK m.176),

          * Hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması (TCK m.177),

          * İşaret ve engel koymama (TCK m.178),

          * Trafik güvenliğini kasten tehlikeye sokma (TCK m.179/2,3),

          * Trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma (TCK m.180),

          * Çevrenin kasten kirletilmesi (TCK m.181),

          * Çevrenin taksirle kirletilmesi (TCK m.182),

          * Gürültüye neden olma (TCK m.183),

          * Zehirli madde imal ve ticareti (TCK m.193),

          * Sağlık için tehlikeli madde temini (TCK m.194),

          * Bulaşıcı hastalıklara ilişkin tedbirlere aykırı davranma (TCK m.195),

          * Usulsüz ölü gömülmesi (TCK m.196),

          * Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan (TCK m.206),

          * Açığa imzanın kötüye kullanılması (TCK m.209),

          * Suçu ve suçluyu övme (TCK m.215),

          * Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama (TCK m.216/2,3),

          * Kanunlara uymamaya tahrik (TCK m.217),

          * Görev sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma (TCK m.219),

          *Hayasızca hareketler (TCK m.225),

          * Müstehcenlik suçu (TCK m.226/1),

          * Birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören (TCK m.230),

          * Kötü muamele (TCK m.232),

          *Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali (TCK m.233),

          * Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (TCK m.234),

          * Fiyatları etkileme (TCK m. 237),

          * Mal veya hizmet satımından kaçınma (TCK m.240),

          * Bilişim sistemine girme (TCK m.243/1,2,3),

          * Görevi kötüye kullanma (TCK m.257),

          * Kamu görevlisinin ticareti (TCK m.259),

          * Kamu görevinin terki veya yapılmaması (TCK m.260),

          * Kişilerin malları üzerinde usulsüz tasarruf (TCK m.261),

          * Kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi (TCK m.262),

          * Özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma (TCK m.264),

          * Suç üstlenme (TCK m.270),

          * Yalan tanıklık (TCK m.272/1),

          * Suçu bildirmeme (TCK m.278),

          * Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi (TCK m.279),

          * Sağlık mesleği mensuplarının suçu bildirmemesi (TCK m.280),

          * Tutuklu, hükümlü veya suç delillerini bildirmeme (TCK m.284),

          * Ses veya görüntülerin kayda alınması (TCK m.286),

          * Genital muayene (TCK m.287),

          * Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs (TCK m.288),

          * Muhafaza görevini kötüye kullanma (TCK m.289),

          * Resmen teslim olunan mala el konulması ve bozulması (TCK m.290),

          * Başkası yerine ceza infaz kurumuna veya tutukevine girme (TCK m.291),

          * Hükümlü veya tutuklunun kaçması (TCK m.292/1),

          * Muhafızın görevini kötüye kullanması (TCK m.295).

Basit Yargılama Usulü Para Cezası Ne Kadardır?

Üst sınırı 2 yıl ve altında süreli hapis cezası gerektiren suçlar ve para cezası uygulanması gereken suçlar için bu usulün uygulanması gerektiği kabul edilmiştir. Basit yargılama usulüne dair kanunda bir ceza ayrıca öngörülmemiştir. Ancak suç için kanunda öngörülen adli para cezası yanından yargılama gideri bakımından da verilen hükümde yargılama giderlerinin sanık tarafından karşılanmasına hükmedilir.

          Basit yargılama usulü para cezası şeklinde bir tanımlama yanlıştır ve kavramsal bir açıklaması da yoktur.

Ceza davaları ile ilgili detaylı bilgi ve danışmanlık için şimdi Or.av ile iletişime geçebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İlginizi çekebilecek makaleler